Akşam namazının farzının önce kılınmasının birden fazla nedeni vardır. Güneşin hareketleriyle belirlenen ezan vakitlerinde akşam namazı, güneş battıktan sonra kılınır. Bu süre diğer namaz vakitlerine göre daha kısadır. Bu nedenle farz ibadetin vakti geçmeden, geciktirilmeden yerine getirilmesi önemlidir.
Farz namazlardan biri olan akşam namazında 3 rekat farz, ardından 2 rekat sünnet namazı kılınır. Akşam namazının farzının sünnetten önce kılınmasının ardında ise hem fıkhi hem de hikmete dayalı sebepler yer alır. Bu durum bütün namazlarda olan önce sünnet, sonra farz sıralamasının akşam namazında istisna oluşturduğunu gösterir.
Akşam vakti, güneşin batmasıyla başlar ve yatsı vaktine kadar sürer. Bu süre, diğer namaz vakitlerine kıyasla oldukça kısadır. Bu kısa zaman diliminde farz ibadetin geciktirilmeden yerine getirilmesi, vaktin çıkması ihtimaline karşı bir tedbir olarak görülür. Bu yüzden Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) uygulaması da çoğunlukla bu yönde olmuş, sahabe ve alimler tarafından da bu uygulama örnek alınmıştır.
Akşam namazının farzının öne alınmasının bir diğer yönü de bu vaktin insanlar için meşguliyetli bir zaman dilimine denk gelmesidir. Günün sonuna yaklaşılırken insanlar işten dönüyor, aile hazırlıkları içinde olabiliyor ya da dinlenmeye geçebiliyor. Bu yoğunluk arasında sünnetle vakit kaybetmeden önce farzın kılınması hem ibadetin aksamasını önler hem de kulluğun temelini yerine getirmeye öncelik verir.
Ayrıca bazı mezheplerde, özellikle Hanefî mezhebinde, akşam vakti müsaade edilmeyen gecikme süresi olarak tanımlanır. Bunun anlamı namazın geciktirilmesi hoş karşılanmaz. Bu durumda farzın mümkün olan en erken vakitte yerine getirilmesini gerektirir.
Akşam namazı farzının önce kılınmasının bazı alimler ruhsal bir anlam taşıdığını da belirtir. Güneşin batışı, İslam düşüncesinde ölümü ve dünyanın geçiciliğini hatırlatan bir andır. Bu yüzden bu vakitte gaflet değil, bilinçle hareket edilmesi, farz ibadetin gecikmeden yerine getirilmesi istenir. Bu açıdan bakıldığında günün bu vaktinde yapılan ibadet hem yeni günün başlangıcını hem de kulun Allah’a yönelişini simgeler. Tüm bu sebepler bir araya geldiğinde, akşam namazının farzının önce kılınması sadece teknik bir tercihten öte derin bir dini anlayışın ve uygulamanın yansımasıdır.
Akşam namazının farzının sünnetten önce kılınması sadece vaktin kısa olmasıyla değil, bu vaktin dini anlamıyla da ilişkilidir. Akşam, İslami takvime göre yeni günün başlangıcıdır. Bu yönüyle günün ilk namazı olan akşam namazının farzıyla başlanması, ibadete verilen önemin ve günün ilk saatlerinin kullukla değerlendirilmesi gerektiğinin bir göstergesi kabul edilir. Bu yüzden sünnetten önce doğrudan farza yönelmek, günü ibadetle açmak açısından da sembolik bir anlam taşır.
Akşam vakti fıkıh dilinde dar vakit değil, muhatap olunan vakittir. Yani kişiler bu kısa zaman diliminde öncelikle üzerine farz olan ibadeti yerine getirmekle yükümlüdür. Eğer sünnet kılınırken herhangi bir sebeple vakit çıkar ya da dikkat dağılırsa, farz namaz gecikebilir veya atlanabilir. Bu riski ortadan kaldırmak adına sünnetin farzdan sonraya bırakılması sadece tedbir değil, aynı zamanda bir kulluk hassasiyetidir.
Ayrıca bazı alimler akşam namazında farzın önde olmasının sebebini insanların genel yorgunluk ve dalgınlık hâliyle başa çıkmak için de uygun görüldüğünü belirtir. Çünkü akşam saatleri günün bitimine denk gelen ve zihinsel, fiziksel yorgunluğun arttığı anlardır. Bu şartlarda kişinin en önemli ibadetini aksatmaması için farz önce kılınır ve sonrasında sünnetle devam edilir.