HABER

Kapat

Amerikalı gazeteci Konya izlenimlerini yazdı

ANKARA (ANKA)- New York Times gazetesi muhabiri Sabrina Tavernise Türkiye genelinde tutucu olarak görülen AKP'nin Konya'da daha dengeleyici tutum sergilediğini belirterek bunu paradoks olarak değerlendirdi.

Tavernise, Konya'ya giderek Türkiye'nin "dini merkezi" hakkındaki izlenimlerini yazdı. Tavernise, New York Times gazetesinde yazdığı haber-analizde, "Türkiye'nin dini merkezi" Konya'da çok uzak olmayan bir geçmişte kadınların son derece tutucu giyinmediği sürece sokağa çıkamadığı, yalnız bir kadının tek başına bir ev tutamadığı ve otobüslerde kadın ve erkeklerin ayrı ayrı durmasının teklif edildiğini kaydetti.

Konya'daki fabrikaların genellikle kendi çalışanları için cami inşa ettiği belirtilen haberde, şehirdeki cami sayısının, nüfusu kendisinin beş katı fazla olan İstanbul'daki fabrika sayısıyla neredeyse eşit olduğu vurgulandı. Bu tür kısıtlamaların "laik politikacıların alevlendirmesiyle" binlerce Türk'ün büyük şehirlerde yürüyüş yapmasına neden olduğu belirtilen haberde, cumhurbaşkanlığı kastedilerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki, geçmişte İslami politikaları olan AKP'nin ülkedeki en üst düzey laik konumu ele geçirmek istediği yorumu yapıldı.

"AKP'nin konya'da ılımlı etkisi olmuş"

Haberde, Türkiye'nin genelinin aksine AKP'nin Konya'da daha ılımlı bir etkisi olduğu ve kapalı bir toplumu daha da esnekleştirerek açmaya çalıştığı ifade edildi.
Ancak laik Türklerin, Erdoğan ve arkadaşlarının değiştiğine inanmadığı belirtilen haberde, örnek olarak daha önce şehirde kadın ve erkeklerin otobüste yerlerinin ayrılmasını teklif eden belediye başkanının şimdi bir AKP mensubu olduğu vurgulandı.

"AKP laikliğe saygı duydu ama içinde aşırıcılar var"

AKP'nin şimdiye kadar laikliğe saygı duyduğu belirtilen haberde, parti içinde daha dini bir toplum görmek isteyen bazı aşırıcıların olduğu ifade edildi. Haberde bu yüzden laik Türklerin çocuklarının eğitimi ya da bekar kadınların durumu gibi konularda kaygı duyduğu belirtildi. Haberde, 20'nci yüzyılın başında Atatürk'ün yaptığı radikal ve laik devrimlerin bir mirası olarak nesillerdir dindar Türklerin kendilerini ikinci sınıf vatandaş gibi hissettiği savunuldu.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler

Kapat