Geçen yüzyılda yaşanan ‘İspanyol Gribi', bugünlerde küresel bir salgına dönüşmesinden korkulan domuız gribinin ne gibi bir felakete dönüşebileceğini hatırlatıyor.
Prof. Dr. Metin Özata'nın kaleme aldığı "Atatürk ve Tıbbiyeliler" kitabına göre, Samsun'a gitmeden önce İspanyol gribi geçiren Mustafa Kemal, hastalığı Beşiktaş'ta Akaretler'deki evinde atlattı.
"Aşı ve Yaşam" dergisindeki "Pandemi" konulu yazıda, 1918'de ortaya çıkan İspanyol gribi salgınında sadece ABD'de 20 milyonun üzerinde vaka görüldüğü, bunların yaklaşık 1 milyonunun hayatını kaybettiği belirtildi.
Her şeyin 1918'in bir Mart sabahı Kansas-Camp Fuston'da başladığı belirtilen yazıda, dünyayı sarsan gelişmeler şu ifadelerle anlatıldı: "Aşçı Albert Mitchell, o gün kendisini kahvaltı hazırlayamayacak kadar bitkin hissediyordu. Ateş, orta derecede boğaz ve kas ağrısı gibi grip benzeri semptomlarla sağlık merkezine gitti. Kendisine yatak istirahati önerildi. Öğle saatlerinde 107 asker hastaydı. İki gün içinde çoğu ciddi zatürre şeklinde ölümcül olmak üzere, 522 kişi hastalanmıştı. Kayıtlara 48 kişinin zatürreden öldüğü geçti. Diğer askeri birlikler de aynı salgının etkisi altına girmişti. Hastalığın sebebi olan virüs Avrupa'ya yayılmış, daha fazla insanı enfekte etmiş ve hastalık ölümcül ilerlemesini sürdürmüştü. I. Dünya Savaşı nedeniyle genç erkeklerin gemi ve eğitim kamplarında toplanmasıyla hastalık hızla yayılmış ve askeri gruplardan topluma ulaşmıştı. Alcatraz adası gibi izole yerler 1 hafta içinde influenza tarafından istila edilmişti."
ABD'nin büyük şehirlerinde bir kaç ay içinde binlerce kişinin gripten hayatını kaybettiği kaydedilen yazıda, Ekim ayında San Francisco'da toplu yerlerde maske takma zorunluluğu getiren yasanın kabul edildiği, San Francisco Chronicle gazetesinin bunu "Maske Takın, Hayatınızı Kurtarın" anonsuyla duyurduğu ifade edildi.
Yazıda, "Maskeler sayesinde virüsün aktivitesi azaldı ve vaka sayısı düştü. Bir ay sonra sirenlerle maske takma zorunluluğunun kalktığı bildirildi. Hastalık yenilmiş gibi görünüyordu. Ancak 2 hafta sonra grip vakalarının sayısı yeniden artmaya başladı" ifadesine yer verildi. Yazıda bu durum, "İspanyol gribinin ikinci raundu başlamıştı. Maske karşıtları, politikacılar ve halkın bıkkınlığı nedeniyle maske kullanımından vazgeçildi. Tek iyi şey hastalığın ortaya çıkışından 2-3 hafta sonra ortadan kaybolmasıydı" şeklinde anlatıldı.
Halk toplantılarının yasaklanmasına neden olan İspanyol gribinden ölüm görülen ailelerin yaşadığı evlerin kapısına beyaz birer çelenk asıldı. Toplu törenler yasaklandı, cenazelere sadece çok yakın aile bireyleri katılabildi. O dönemin görgü tanıkları yaşadıklarını, "Sokakta yürürken her 3 ya da 4 kapının birinde beyaz çelenk vardı. Gerçekten zor günlerdi" diye anlattı. Bazı bölgelerde ilaç satan yerlerle kasaplar hariç tüm mağaza ve salonlar saat 19.00'dan sonra kapatıldı. Halka "toplanmamaları, kalabalık gruplar oluşturmamaları" söylendi.
"Aşı ve Yaşam" dergisindeki yazıda, dünyayı kasıp kavuran İspanyol gribinin ülkede gelecekte önemli mevkiler işgal edecek pek çok kişinin yaşamını da derinden etkilediği iddiasına yer verildi.
Yazıda, Mustafa Kemal'in genç subaylık döneminden ölümüne dek arkadaşlık yaptığı, cephelerde birlikte çalıştığı, görev verdiği ve çeşitli nedenlerle karşılaştığı tıbbiyelileri konu alan "Atatürk ve Tıbbiyeliler" kitabına atıfta bulunularak, Ulu Önder'in bu ölümcül gribi atlattığı öne sürüldü. Kitapta, Cemal Kutay'ın "Sohbetler" isimli eserine dayanılarak Mustafa Kemal'in Samsun'a gitmeden önce İspanyol gribi geçirdiği bilgisine yer verildi.
Esere göre, bu hastalığı büyük kurtarıcının yaveri Cevat Abbas Gürer şöyle anlattı: "Samsun'a hareket hazırlığında idik. Atatürk bir müddettir rahatsızdı. Oldukça ciddi olan ve o zaman pek korkulan İspanyol nezlesini Beşiktaş'ta, Akaretler'deki evinde atlatmıştı."