ANKARA (İHA) - Avrupa Komisyonu (AP) Uluslararası İlişkiler Direktörü Lisa Pavan Woolfe, Türkiye'de uzun süre tartışma konusu olan zina konusunun TCK'da yer almamasının Avrupa'da rahatlamaya neden olduğunu söyledi.
Woolfe, Türkiye'de halen namus cinayetleri işlenmesi ve bekaret testlerinin yapılmasının üyelik sürecini zorlaştırdığını ileri sürdü. "Avrupa Birliği'nde Ayrımcılıkla Mücadele ve Ülkemize Yansımaları" konulu sempozyumda konuşan Woolfe, Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyelik için çaba sarfeden Türkiye'nin gerçekleştirmesi gereken birçok reformun olduğunu savundu. Özellikle kadın, gayrimüslüm ve azınlık hakları konusunda ciddi çalışmalar yapılması gerektiğini öne süren Woolfe, "AB temel hak ve özgürlükler temelinde kurulmuştur. Bireylerin eşitliği, çoğulculuk, insan onuruna saygı konseptleri AB'nin altyapısını oluşturur. Bununla birlikte kadın-erkek eşitliğine AB büyük önem verir. Türkiye'nin bu alanlarda yapması gereken çok çalışma bulunuyor" dedi. 1999 yılından beri AB'nin, üye ve aday devletlere imzalattığı sözleşmeler gereği ayrımcılık konusunda ciddi yetkilere sahip olduğunu vurgulayan Woolfe, "Bu sözleşme kişisel özellikleri ne olursa olsun herkese eşit muamele yapılmasını öngörüyor. Sözleşmenin 13. maddesi ile bu konu yasal temellere oturtuluyor" diye konuştu.
AB'ye üye birçok ülkede Türkiye'nin birliğe üye olması için çok önemli reformları daha yerine getirmesi gerektiğini ele aldığını belirten Woolfe, "Türkiye parlamentosunda Zina konusunun TCK'da yer almasının kabul edilmemesiya Avrupa'da rahatlama oldu. Bunun dışında namus cinayetleri, bakirelik testleri gibi konularda değişikliklerin yapılması gerekiyor. Ayrıca kadın ve erkek arasında çatışmalar var. Bunların Türkiye'de yaşanması çok üzücüdür. Türkiye pratikte de bu sorunların çüzümüne yönelik adımlar atmalıdır. Tüm konular Türkiye'nin üyelik sürecini etkiliyor" şeklinde konuştu.