"Başkanlık sistemi aklın modeli"

ANKARA (İHA) - TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, başkanlık sistemindeki başkanın, parlamenter modeldeki başbakandan 3 kat daha az yetkiye sahip olduğunu belirterek, "Başkanlık modelinde söylenenin aksine etkili olan parlamentodur. Çıkan kanunlarının yüzde 85'i hükümetten çıkmıştır. Uygulayan ve çıkaran kim, hükümet. Hani yasama ne iş yapacak. İndir kaldır, indir kaldır başka birşey yok. Parlamenter rejim işte bu" dedi.

Reklam
Reklam

Türkiye Barolar Birliği (TBB) tarafından düzenlenen 'Cumhurbaşkanlığı Seçimi Öncesi Cumhurbaşkanlığı' konuları sempozyum Hilton Otel'de başladı. İki gün sürecek olan sempozyuma, AK Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof.Dr. Burhan Kuzu, CHP Adana Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Ziya Yergök, Anavatan Partisi Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş, DYP Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Ercan ile Genç Parti, Halkın Yükselişi Partisi ve SHP'den de temsilciler panelist olarak katılıyor. Çok sayıda akademisyen ve hukukçunun izlediği sempozyumda en çok dikkat çeken isim ise Kara Harp Okulu eski Komutanı emekli Tümgeneral Reha Taşkesen oldu.

Sempozyumun açış konuşmasını yapan TBB Başkanı Özdemir Özok, cumhurbaşkanlığına seçilecek kişiye gösterilen ilginin, seçilecek kişinin, devleti en üst düzeyde temsil edecek olmasının yanında, 1982 Anayasası'yla yürütme alanında çok önemli yetkileri kullanacak olmasından da kaynaklandığı söyledi. Bu yetkileri kullanırken Anayasanın 101. maddesinin son fıkrasında düzenlenen 'Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve TBMM üyeliği sona erer' biçiminde tanımlanan ve Cumhurbaşkanı seçilecek olan kişinin siyasi kimliğinden soyutlanarak partiler üstü tarafsızlığını koruyup koruyamayacağının da son derece önem taşıdığını vurgulayan Özok, "Cumhurbaşkanı seçimi dolayısıyla toplumsal duyarlılığı son noktasına ulaştıran en önemli etken, seçilecek kişinin Anayasa'da yazılı ilkelere ve andına sözde değil, özde, başka bir anlatımla yüreğiyle ve tüm benliğiyle bağlı olup olmaması konusundaki endişeler oluşturmaktadır. Çünkü Cumhurbaşkanları ülkelerinin anayasal düzenlerinin ve devletin devamlılığı yanında, ulusun bütünlüğünü de korumakla yükümlüdürler" dedi. Özok, Cumhurbaşkanlarının etkili konum ve yetkilerine karşın, hukuki sorumluluklarının sınırlı olması nedeniyle, Cumhurbaşkanlığını temsil edecek kişinin siyasi geçmişi, özel yaşamı, ailesi, çevresi, ilişkileri, kısaca tüm moral değerlerinin büyük önem taşıdığını ve kamuoyu tarafından dikkatle izlendiğini bildirdi. "Anayasanın Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olarak özel hükümler getirmesi ve partiler üstü bir yaklaşım ve uzlaşma aramasındaki ana amaç da, Cumhurbaşkanının bu niteliklerinden ve özel konumundan kaynaklanmaktadır" diyen Özok, bu kapsamda, 8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde 'Çankaya Sorunu' olarak bilinen siyasal gerilim yaşandığını hatırlattı. Özal'la ilgili geçmişte yapılan tartışmalardan önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi için çok önemli dersler çıkarılması gerektiğini belirten Özok, "Aksi taktirde önü alınamayan, polemikler ve tartışmalar siyasi istikrarımızı altüst edecektir" uyarısında bulundu.

Reklam
Reklam

Cumhurbaşkanı adaylarından beklenen anayasal düzenin devamlılığını temsil ve ülkenin bütünlüğünü koruma açısından, ciddi kaygılar bulunduğunu ileri süren Özok, bu kaygıların anlayışla karşılanması ve siyasal istikrar yanında toplumsal uzlaşmayı sağlayacak demokratik açılımlarda bulunulması gerektiği kaydetti. Özok, tam bağımsız bir yargı olmadan Başkanlık sisteminin uygulanamayacağını sözlerine ekledi.

"BAŞKANLIK SİSTEMİ AKLIN MODELİDİR" TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Kuzu da, partisi istediği için değil, bir akademisyen olarak 30 yıldır başkanlık sistemini savunduğunu söyledi. Başkanlık sisteminin Türkiye'de tam anlamıyla bilinmediğini vurgulayan Kuzu, "Konuyu bilenlerle konuşmak ve bilmeden konuşmamak birinci prensibimiz olmalı" dedi. Başkanlık modelinin aklın bulduğu bir sistem, parlamenter modelin ise İngiliz tarihinin kendi içinde doğmuş bir model olduğunu belirten Kuzu, bu sistemin İngilizlere benzemeyen ülkelerde yaşama şansının çok zayıf olduğunu savundu. Aklın modeli olan başkanlık sisteminin düşünülerek ve tartışılarak bulunduğu için her ülkeye uygulanabileceğini vurgulayan Kuzu, şöyle devam etti:

Reklam
Reklam

"Parlamenter modelin en güvendiğimizi şeyi kuvvetler ayrılığı, eşitlik denge prensibidir. Bu modelin hem Türkiye'de hem Avrupa'da hangi ülkede uygulandığını gördünüz. Yok öyle birşey. Bir hükümet halkın içinde çıkacak, cumhurbaşkanını seçecek ve parlamentoyu cumhurbaşkanı aracağılığıyla dağıtacak. Yani bindiği dalı kesecek. Oğlan bizim kız bizim. Başkanlık modelindeki başkan, parlamenter modeldeki başbakandan 3 kat daha az yetkiye sahiptir. Çıkan kanunlarının yüzde 85'i hükümetten çıkmıştır. Uygulayan ve çıkaran kim, hükümet. Hani yasama ne iş yapacak. İndir kaldır, indir kaldır başka birşey yok. Parlamenter rejim işte bu. Bütçede yetkili olan tamamen yine hükümettir. Getirir ve geçirir. Para muslukları ve kanunlar ondadır. Ama Başkanlık modelinde bu iki unsurda kongrenin ya da parlamentonun tekelindedir. Başkan, kongrenin yetkisini almadan bir kuruş harcayamaz".

Reklam
Reklam

Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Kuzu, başkanlık modelinde başkanın sadece yürütmeyle yetkili olduğunu, parlamenter modelde ise başbakanın hem yürütme hem de yasama ile yetkili olduğunu belirtti. "Bunları görmeden 'eldeki sistem daha demokratiktir, özgürlükleri daha iyi korur' diye birşey yok" diyen Kuzu, "Konuyu ayağı yere basacak şekilde tartışmamız gerekir" diye konuştu. Parlamenter modelde kendisini en çok üzen kısmın, koalisyonlar olduğunu anlatan Kuzu, ortak kültürün pek gelişmediği için koalisyonlar hükümetlerinrde, bir program uygulanmadığını, günlük rutin işlerin yapıldığını savundu. "Başkanlık modelinde söylenenin aksine etkili olan parlamentodur" diyen Kuzu, şunları kaydetti:

"Bu model kan değişimini, genç kuşakların iktidara gelmelerini sağlıyor. Her sistemde olduğu gibi Başkanlık sisteminin de sakıncaları var. Ama bunlar bu modelin reddi için geçerli sebepler değildir. Güney Amerika'daki başkanlık sistemleri 'başkancıl' modellerdir. Üniter yapının bozulacağı konusunda çekinceler var. Üniter yapı konusunda hassas bir insan olarak böyle birşey olacağına inanmış olsam, bunu savunmaktan çabuk vazgeçerim. Aksine, üniter yapıda hassas olanların bu modeli savunması lazım. Çünkü yüzde 4-5'lik oylar hükümeti kurmada etkili olabilmekte ama yüzde 50-51'lik oyla gelen başkan, uç hareketleri merkeze kayması sağlayabilir. Sonuç olarak şunu söylüyoruz, bugün tartışılan temsilde adalet yönetimde istikrar yüzde 10'luk barajın yüksekliği doğrudur. Yüzde 5'e çekelim, hatta kaldıralım ama başkanlık sistemine geçmemiz gerekir".

Reklam
Reklam

Kuzu, 83 yıllık Cumhuriyet tarihinde 59 hükümet kurulduğunu anımsatarak, "Kurulan hükümetlerin ortalama 4 yıl ömürleri olsa, 59.hükümet, Cumhuriyetin 83.yılında değilde, 236.yılında kurulması gerekiyordu. Tablo bu kadar kötü gitmiştir" diye konuştu.

CHP Adana Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Yergök de, Başbaşkan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlık sistemine ilişkin 'hayalim' açıklamasını, 'kişisel çıkar'a bağladı. Başkanlık sistemiyle, yargı ile demokrasinin iyice etkisizleştirileceğini ileari süren Yergök, bu modelin Türkiye'nin çıkarlarına uygun olmadığını savundu. Yergök, seçilecek cumhurbaşkanının Anayasa'nın ruhuna ve özüne uygun birisi olmadığını gerektiğini belirterek, Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı adaylığının toplumda terdirginliğe neden olduğunu öne sürdü.

Anavatan Partisi Grup Başkanvekili Sarıbaş da, Yergök'ün parmamenter sistemi savunan konuşmasına tepki göstererek, "Sayın Yergök konuşurken, Sayın Kuzu'nun kulağına 'CHP böyle düşündükçe siz daha çok iktidarda olursunuz' dedim. Burada tartışılması gereken Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilip seçilemeyeceği değil, mevcut sistem tartışılmalıdır" diye konuştu. Mevcut parlamenter rejimin değiştirilmesi gerektiğini dile getirerek, "Bugünkü devlet demokratik değil, bürokratik" diyen Sarıbaş, "Benim itirazım buna. Bu sistemte revizyon yapılmalıdır. Uygulanan sistem başbakan başkanlığıdır" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam
Haberin Devamı İçin Tıklayın