BURSA (İHA) - Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın son günlerde üslübunun kişiliğini tarif etmeye başladığını söyledi.
Baykal, Erdoğan'ın 'CHP'nin kökü bereketsiz' sözüne karşılık, "Bizim kökümüz Mustafa Kemal Atatürk'tür, senin kökün ne?" dedi. Belediye başkan adaylarını tanıtmak ve Osmangazi Belediyesi'nin hizmet binasını açmak üzere Bursa'ya gelen Baykal, Osmanlı'yı methederek başladığı konuşmasında, Başbakan Tayyip Erdoğan'ı eleştirmeyince, partililerin baskısıyla karşılaştı. "Vur vur inlesin, Tayyip dinlesin" diye bağıran partililere, "Ne olur onu karıştırmayın. Bu güzel açılışta, ağzımızın tadını bozmayalım. Yoksa benimde ağzımda bozulacak. Siz benim söylemek istediğim herşeyi tahmin edersiniz" şeklinde karşılık verdi.
Baskıların artması üzerine Baykal, Başbakan Erdoğan'ın 'CHP'nin kökü bereketsiz' sözüne değinerek, "Başbakan'ın eskiden bakarak okuduğu için kişiliği üslubuna yansımıyordu. Başbakan, son zamanlarda üslubunu bozmaya başladı. Eskilerin bir sözü vardı. (Üslübü beyan, ayniyle insandır) Yani üslubun senin kişiliğindir. Başbakanın son zamanlarda daha çok kişiliği üslübuna yatkın oldu. Önce tuttu, yılbaşında gazeteciye ardından doktorlara, memurlara ve çiftçilere hakarette bulundu. Şimdi de durduk yerde, CHP'yi kafasına taktı, bize sataşma ihtiyacı hissetti. Niye girdi, onu ben anlayamıyorum? 'CHP'nin kötü bereketsizdir' dedi. CHP'nin köküyle senin ne alakan var. CHP'nin kökü, bütün dünyanın hayranlıkla saygıyla karşıladığı Mustafa Kemal Atatürk'tür. Sen Mustafa Kemal'ın köküne, bereketine laf söyleyecek adam mısın? Kök deyince insanın aklına neler geliyor, neler, Bizim kökümüz Mustafa Kemal Atatürk. Senin kökün ne? Sen önce önünde diz çöktüğün Taliban şeyhi ile çektirdiğin fotoğrafın hesabını bir ver" diye konuştu.
Konuşmasında Osmanlı'nın kurulduğu Bursa'ya ve Osmangazi Belediye Başkanı Hilmi Şensoy'a övgüler yağdıran Baykal, şunları söyledi: "Küçücük bir beylikten cihan imparatoru çıkaran, üstün meziyetleri sergileyen, dünya ve insanlık tarihi ile medeniyetine imzasını atan bir büyük toplumun parçasıyız. Bu başarı kılınç, bilek ve asker gücüyle gerçekleşmedi. Küçük beylikten cihan imparatorluğu çıkmışsa, bunun altında askeri gücün ötesinde mutlaka yüksek bir siyaset anlayışı, derin bir manevi üstünlük ve çok başarılı bir organizasyon yeteneği yatıyor. Bursa'da bu siyasetin tohumunu ekenler, ektikleri tohumun günün birinde bütün dünyaya kendisini kabul ettireceğini biliyorlardı. Çünkü bu tohumun altında adalet duygusu, hak anlayışı, insana saygı, kimseyi ayırt etmeme, kimsenin inancıyla, ırkıyla suçlamama ve herkesi kucaklama vardı. Bu değerlere bugün daha çok ihtiyacımız var".
Devletin tükendiği okulun çatısını bile tamir edemeyecek bir hale geldiğine Baykal, "Ankara'nın eli-kolu bağlı hale geldi ve acz içine düştü. Devlet okulun sıvasını, çatısını onaramıyor. 'Gücü yeten okusun, paran yoksa bağış yap' diyor. Parası olan kolejde okusun. Olmayan ne yapacak? Bizim parası olmayan ailenin çocuklarına, akıllarına, fikirlerine ihtiyacımız yok mu? Onları kim okutacak? Birisinin burs vermesini bekleyenler. Sonra çocuk, onu okutan kişinin kumandasına girecek. O çocuğun beynini kumanda etme, yüreğini şekillendirme aklını nerden alıyorsunuz? Üstelik bu yaptığın tarihi geçmişe, demokrasiye, Cumhuriyet'in özünü, kökünü ve büyük kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk'ün temellerine kemirmeye yönelikse. Bundan dolayı meydanı boş bırakmamalıyız, bırakmayacağız da. Tarihte bizim, gelecekte. Osmanlı'ya, Selçuklu'ya sahiplendiğimiz gibi modern Türkiye'yi ve Mustafa Kemal'i de kurban ettirmeyiz" dedi.
Konuşmalardan sonra Baykal, 4 trilyon liraya mal olan Osmangazi Belediyesi'nin hizmet binasının açılış kurdelasını kesti. Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin mimari özelliklerini yansıtan hizmet binasının şeref defterini imzalayan Baykal, burada yerel bir TV'nin seçim özel programın canlı yayınına katıldı. Belediyeden ayrılan Baykal, şehir turu attıktan sonra BUTTİM'de yapılacak, aday tanıtımına katıldı.