Bir annenin feryadı

Elleri ve ayakları bağlı şekilde vahşice öldürülen 16 yaşındaki Hakkı Küçükoğlu'nun katillerine verilen ceza, anne Filiz Küçükoğlu'nu feryada boğdu.

Şanlıurfa'da yaklaşık 2 yıl önce iki kişi tarafından elleri ve ayakları bağlı şekilde vahşice öldürülen 16 yaşındaki Hakkı Küçükoğlu'nun katillerine verilen ceza, anne Filiz Küçükoğlu'nu feryada boğdu. Oğlunu öldüren katillerinin cezasının az olduğunu savunan Fizil Küçükoğlu, gözyaşları içerisinde oğlunun resmini öperek yargıdan yardım istedi.

Reklam
Reklam

Şanlıurfa'da yaklaşık 2 yıl önce kaybolduktan 2 gün sonra Maşuk köyü kırsalında elleri ve ayakları bağlı, boğazı köpekler tarafından parçalanmış halde cesedi bulunan Hakkı Küçükoğlu (16) için Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü tarafından özel bir ekip kurulmuştu. Polis ekipleri, görgü tanığı bulamadığı için cinayetin işlendiği yerdeki 2 sigara izmaritinden yola çıkmıştı. Sigara izmaritinin maktule ait olduğunu DNA testiyle belirleyen ekipler, ikincisinin zanlıya ait olma ihtimali üzerinde durarak çalışmalarını

bu yönde sürdürmüştü. Ekipler, bu kapsamda Hakkı Küçükoğlu'nun yaşantısını araştırarak daha önce bir fabrikada çalışıp ayrılan maktulün görüştüğü arkadaşlarına tek tek ulaşarak, en çok gittiği mekanın kent merkezindeki Çamlık Parkı olduğunu belirlemişti. Cinayet Büro Amirliği'nin bu olay için genç polislerden oluşturduğu ekip, sivil olarak parkta gezmeye başlamıştı. Parkta gece gündüz çalışmalarını sürdürdükleri bildirilen ekipler, gelen herkese sigara ikram ederek, sohbet etmeye çalışmış, zanlıya ait

Reklam
Reklam

olduğu düşünülen sigara izmaritinden yola çıkarak bu kişilerin sigarayı söndürüş şekillerini incelemişti. Bu şekilde 200'den fazla kişiyle tanışan dedektifler, bunların arasından hırsızlık ve gasp gibi suçlardan sabıkalı 10 kişiyi birinci dereceden şüpheli olarak belirlemişti.

Şüpheli 10 kişiden kan örnekleri alıp kriminal laboratuvara gönderen polis ekipleri, laboratuvardan gelen sonuçta izmaritteki DNA ile zanlılardan 20 yaşındaki Ömer Faruk G.'nin örneğinin uyduğunu tespit etmişti. Gözaltına alınan zanlının, Cinayet Büro Amirliği'ndeki sorgusunda suçunu itiraf ettiği bildirilmişti. Zanlı Ömer Faruk G.'nin, Küçükoğlu ile parkta tanıştıklarını, biraz sohbet ettikten sonra alkol almak için Maşuk köyüne gittiklerini söylediği belirtilmiş, burada arkadaşı Abdülkadir K.'nin de

kendilerine katıldığını ve Hakkı'nın kafasına taşla vurduklarını, kemerle boğduklarını ve cüzdanını alıp kaçtıklarını belirtmişti. Bunun üzerine 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan her 2 zanlıya 18 yıl ceza verilerek cezaevine gönderildi.

Reklam
Reklam

ANNE KATİLLERİN GASP, ADAM KAÇIRMA VE CİNAYETTEN YARGILANMASINI İSTEDİ

Oğlu vahşice öldürülen Filiz Küçükoğlu ve ailesinin evinde ise adeta yas yaşanıyor. Anne, oğlunun resmine sarılarak göz yaşlarına boğuldu. İlk defa oğlunun odasını kameralara açan anne, vahşice öldürülen oğlu için yargıdan yardım istedi. Sigara izmaritinin ele verdiği zanlılar 18 yıl ceza alırken anne, çocuğunu vahşice öldüren zanlıların cezasının az olduğunu ifade ederekmüebbet hapis cezası istedi.

Anne Filiz Küçükoğlu, derdini gözyaşları içerisinde anlatarak, "Oğlum bakkala ekmek almaya gitti ve o günden sonra kendisine ulaşamadık. İki gün boyunca aradık ulaşamadık. Hiç böyle bir şeyi tahmin etmedik. Oğlum vahşice ve canavarca hisçe öldürülmüştü. Oğlumun katilleri 1.5 yıl sonra yakalandı. 1.5 yıl sonra yakalandı ama benim için sanki oğlum daha dün öldürülmüş gibi. Benim oğlumu öldürenlere ödül verildi. 18 yıl ceza verildi. Bu bir ceza değildir, ödüldür. Onlara müebbet hapis cezası verilmesi gerekirdi. Bu cezayı asla ve asla kabul etmiyorum. Buradan cumhurbaşkanına, başbakana, adalet bakanına yalvarıyorum. Benim 16 yaşındaki oğlumu öldürmeye kimin hakkı var? Onlara 18 yıl verildi ama kaç yıl yatacaklar belli değil. Hepimizin evladının içine yine girecekler, yine aynı şeyi yapacaklar. Hiçbir annenin bir daha bu duyguyu yaşamaması için bunlara hak ettikleri ceza verilsin. Oğlumun katillerinin gasp, adam kaçırma ve cinayetten yargılanmasını istiyorum. Oğlumun odasına ilk siz giriyorsunuz. Sizden başka hiç kimse girmedi. Oğlum öldürüleceği günün akşamı benden köfte istemişti. Ben de yaparım oğlum dedim. Sabah da başına bu olaylar geldi. Oğlumun her şeyi içinde kaldı, inşallah kendilerinin de içinde kalır. Bütün ailemizin psikolojisi bozuldu. Hepimizi öldürdüler onlar. Benim oğlum öldükten sonra onun sevdiği yemekleri hiç yapmadım" dedi.

Reklam
Reklam

8 yaşındaki Mısra Küçükoğlu ise abisini çok özlediğini ifade ederek, "Ağabeyimin geri gelmesini istiyorum. Katillerin ömür boyu içerde kalmasını istiyorum" diye konuştu.

Haberin Devamı İçin Tıklayın