Jandarma ve Sahil Güvenlik Mezuniyet töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin huzuruna kastedenler, devletimizin tüm güvenlik güçlerinin çelikten iradesiyle karşılaşacaklardır. Kendini devletten, kanundan ve toplumu var eden temel değerlerden üstün gören her kim varsa hepsinin tepelerine bineceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı;
Mezun olan her bir kardeşimizi canı gönülden kutluyorum. Bu genç arkadaşlarımıza kılavuzluk eden tüm komutanlarıma teşekkür ediyorum. Kalplerinde vatan sevgisi, gözlerinde ahlak ve erdem olan bu çocuklarımızı yetilştiriren anne babalara canı gönülden teşekkür ediyorum. Yürekleri Türkiye için atan bu evlatlarımızın heyecanına ortak olmaktan mutluluk duyuyorum
Her birinizle en az aileleriniz ve hocalarınız kadar gurur duyuyorum. Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'mız bünyesinde vatanımızın dört köşesinde görev alacak olan subay ve astsubaylarımıza canı gönülden sevgilerimi gönderiyorum
Memeleketlerine döndüklerinde aileleri ve mesai arkadaşlarına bizden selam götürmelerini kendilerinden bilhassa rica ediyorum."
"Sokak çeteleriyle, suç örgütleriyle, zehir tacirleriyle mücadelemizi hukuk çerçevesinde kararlılıkla sürdüreceğiz. Kendini devletten, kanundan ve toplumu var eden temel değerlerden üstün gören her kim varsa hepsinin tepelerine bineceğiz. Türkiye'nin huzuruna kastedenler, devletimizin tüm güvenlik güçlerinin çelikten iradesiyle karşılaşacaklardır."
"Bunu belirtmekte fayda görüyorum. Türkiye Cumhuriyeti geçmişi ve geleneği olan bir millettir. Bu aziz millet binlerce yıllık köklü bir maziye sahiptir. Bizler Anadolu'ya dün gelmedik, tarih sahnesine de dün çıkmadık. Eserlerimizle ve erdemimizle çok geniş bir coğrafyayı nakış nakış işledik. Asırlar boyunca asaletin ve adaletin sancaktarı olduk.
Hürriyetimizi elimizden almaya, kardeşliğimizi bozmaya, aramıza nifak tohumları ekmeye çalışanlar oldu. Şehit ve gazilerimizin mukadddes emanetine dört elle sahip çıktık. Nice saldırılarda bir olduk, beraber olduk, sırt sırta verdik. Sonunda vatanımıza göz dikenleri hüsrana uğrattık.
Dün tarihimizdeki iki önemli dönüm noktasının yıl dönümüydü. Malazgirt zaferimizin seney-i devriyesini gururla yad ettik. Aynı zamanda bağımsızlık nişanemiz olan Büyük Taarruz'u andık. İnşallah 30 Ağustos Zafer Bayramı'mızı, 103. yılımızı coşkuyla kutlayacağız. Geçmişten aldığımız emanetle istikbali inşa ediyoruz."
"Biz ülkemizdeki tek parti zihniyeti gibi tarihimizi yüz sene önceden başlatmıyoruz. Tarihimizin tamamını sahipleniyoruz. Selçuklu ve Osmanlı ile Cumhuriyet dönemini karşılaştıranlara rağmen biz hepimizin sahipleniyoruz. Biz ağacın kökü ner kadar derine giderse gövdesi ve dalları o kadar sağlam olur. Biz hamdolsun kökü de gövdesi de dalları da sapasağlam bir milletiz. Daha nice asırlar boyunca öz yurdumuzda özgürce yaşamaya devam edeceğiz. Bu topraklardaki bin yıllık varlığımızı nice zafer ve destanlarla zenginleştirerek gelecek nesillere güçlü bir Türkiye bırakacağız.
Görüyorum ki mezunlarımız arasında birçok kadın mensuplarımız da var. Cesaretin cinsiyeti olmaz, adanmışlığın cinsiyeti olmaz. Kadın erkek tüm mensuplarımızın görevlerini canla kanla icra edeceğini biliyorum. Şunu biliyoruz ki, şöhret geçici, şeref kalıcıdır. Mevki geçici, iz kalıcıdır. Sizin göreviniz iz bırakmaktır."
"Bugün Gazze başta olmak üzere gönül coğrafyamızda yer alan zulümler ciğerlerimizi dağlıyor. Masum yavruların görüntüleri kalp taşıyan her canlı gibi bizim de içimizi karartıyor. Siyonist cinayet şebekesinin katliamlarını bu kadar şımarıkça devam edebilmesi hepimizi öfkelendiriyor.
Kendilerini dev aynasında gören zalimler mutlaka kaybedecek, rezil olup gideceklerdir. Masumların akan kanlarında o kanları dökenler de boğulacaktır."