İSTANBUL (İHA) - Egebank'ın eski sahibi Yahya Murat Demirel'in, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) görevlisi Ahmet Ocak'a silah ve zor kullandığı iddiasıyla "hürriyeti tahdit" suçundan Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan ve 2 gün önce görevsizlik kararı ile Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen dava kapsamında yargılanmasına bugün devam edildi. Yahya Murat Demirel'in katılmadığı duruşmada, müşteki Ahmet Ocak hazır bulundu.
İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, mahkeme tarafından gönderilen tebligat kendisine ulaşmadığı için Yahya Murat Demirel katılmadı. Demirel'in avukatları ve Ahmet Ocak ile avukatları duruşmada hazır bulundu. Duruşmada, taşeron bir firmada istihbarat ve tebligat görevlisi olarak çalıştığını söyleyen Ocak, "Demirel'e verilmek üzere bir tebliğ zarfı verildi. Verilen adrese gittim. Önce kime sorsam, tanımadığını söyledi. Kapıcı da aynı şekilde 'tanımıyorum' dedi. Binaya girişte sağda bir daire vardı. Burası olduğunu söylediler. Ancak orada kimse yoktu. Bir hafta sonra tekrar aynı adrese gittim. 'Karşı dairede avukatları var' dediler. Ben de oranın kapısını çaldım. Beni içeri aldılar, çay söylediler. Bu sırada Murat Bey geldi. Ceketimin yakasından tutarak 'Sen kimsin, sende silah da vardır' dedi. Silahımı çıkarıp masanın üzerine koydum. Onda da hiç görmediğim uzun namlulu bir silah vardı. Aldı beni başka odaya götürdü. Orada 'Kimsim, nasıl bizi araştırırsın, niye beni soruyorsun?' dedi. Ben de, TMSF'den geldiğimi söyledim. Arabamın anahtarını, kimlik ve telefonumu aldı. Aradan yaklaşık 45 dakika geçmişti. Tabanca sürekli elindeydi. Daha sonra polisler geldi. Polisler gelmeden tabancasını beline koymuştu. Polislere emekli başkomiser olduğumu ve TMSF'de çalıştığımı söyledim. Bana kelepçe vurmak istediler. Ancak kim olduğumu söyleyince vazgeçtiler. Silahım ile kimliklerimi polisten alarak oradan ayrıldım. Çıkarken tebligatı Murat Bey 'ben alayım' dedi. Avukatları aldı. Ben çıkarken Demirel de sakinleşmişti" dedi.
Duruşmada ayrıca, olay günü Demirel'in avukatları ile bürosuna gelen Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekibinde görevli 3 polis memuru tanıklık yaptı. Polis memurları, Yahya Murat Demirel'in avukatlarının daha önce emniyete geldiğini, şüpheli bir şahsın Demirel'i aradığını ve bina önünde bulunan arabaların numaralarını aldıklarını ve şikayette bulunduklarını söyledi. Görevli polisler daha sonra, gidip avukatlarıyla görüştüklerini, şahsın bir daha gelmesi durumunda kendilerine haber verilmesini istediklerini kaydetti. Polis memurları, "Olay günü bizi aradılar. 'Otursun çay içsin' dedik. Biz de olay yerine gittik. Dairenin girişinde, holde Demirel ve avukatları vardı. Şahsın içerideki odada olduğunu söylediler. Biz de içeri girdik. Hakkında şikayet dilekçesi olduğunu söyledik. Üzerini aradık. Emekli başkomiser olduğunu ve TMSF görevlisi olduğunu söyledi. Hüviyetine baktık. Silahını sorduğumuzda avukatların aldığını söyledi. Daha sonra TMSF'yi aradık ve şahsın orada çalıştığını öğrendik. Silahı kendisine verdik. Tutanak tuttuktan sonra, şahıs herkesle tokalaştı. Demirel'den de özür dileyerek 'Siz beni yanlış anlamışsınız' dedi. Tebligatı da avukatları aldı. Müşteki bize silah çekildiğine ya da tehdit edildiğine dair beyanda bulunmadı. Demirel'de de herhangi bir silah olduğunu göremedik" açıklamasında bulundu.
Duruşma, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için ertelindi.
Duruşma çıkışı bir açıklama yapan Ahmet Ocak, "Demirel de silah vardı. Şikayetçiyim" dedi.
DAVANIN GEÇMİŞİ Haciz tebligatını ulaştırmak için Ulus'taki yazıhanesine gelen TMSF görevlisi Ahmet Ocak'ı bir odaya kapatarak hürriyetini kısıtladığı iddiasıyla, Egebank'ın eski patronu Yahya Murat Demirel hakkında 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı. Dava dosyasını inceleyen hakim İlkten Yiğin ise "görevsizlik" kararı vermişti. Kararda, Ahmet Ocak'ın TMSF taşeronu olan Paksil Firması'nın istihbarat firmasında tebligat görevlisi olarak çalıştığı ve 15 Aralık 2004'te Demirel'in yazıhanesine tebligat amacıyla gittiği hatırlatıldı. Ocak'ı, önce Demirel'in iki avukatının karşıladığı, daha sonra da kendisinin geldiği belirtilen "görevsizlik" kararında, Demirel'in, Ocak'ı ceketinin yakasından tutarak havaya kaldırıp küfür ve hakaret ettiği anlatıldı. Üzerini arayarak bir odaya kapattığı Ocak'ı, şiddetle iterek bir koltuğa oturttuğu belirtilen Demirel'in, belindeki tabancayı çekerek Ocak'ın başına dayayıp, "Senin sülaleni kuruturum. Bizi tanımıyor musun? Buradan sağ çıkamazsın" sözleriyle tehdit ettiği ifade edildi. Açıklanan ayrıntıların, müşteki Ahmet Ocak'ın ifadesinden yola çıkılarak anlatıldığı belirtilen kararda, sanık Demirel hakkında iddia edilen "Hürriyeti tahdit" suçunun, silahla tehdit etmek suretiyle işlenmesi nedeniyle Türk Ceza Kanunu'nun 179/1 maddesi yerine 179/2-3 maddelerinin uygulanması gerektiği için Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizliğine karar verildiği belirtildi. Verilen "görevsizlik" kararı üzerine dosya, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakkında 5 yıla kadar hapis cezası istenen Yahya Murat Demirel, suçun Ağır Ceza Mahkemesi kapsamında olması nedeniyle 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.