KKTC'YE DÜŞEN SURİYE FÜZESİNDE 'İSRAİL İZİ' İDDİASI
Gül KABA- Selen YALAZ / İSTANBUL-ANKARA,(DHA) - SURİYE'nin dün akşam İsrail saldırısına karşı kullandığı S-200 füzesinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki (KKTC) Taşkent köyü bölgesine düşmesinin yankıları sürüyor. Savunma politikaları uzmanları, füzenin bölgeye düşmesinin nedenlerine ve Türkiye’nin bundan sonra ne yapması gerektiğine yönelik değerlendirmelerde bulundu. Savunma Politikaları Uzmanı Arda Mevlütoğlu, "İsrail, Suriye'ye karşı bir hava saldırısı gerçekleştirdi. O uçaklara karşı bir füze ateşlenmiş ve hedefini bulmayan füze, Kıbrıs’a düşmüş olabilir. Burada şöyle bir soru akla geliyor; gerçekten bir İsrail uçağına mı ateşlendi ya da İsrail elektronik bir harp sonucu sahte hedef oluşturarak Suriye radarlarını yanılttı mı? Bu spekülasyon açık bir konu" dedi.
Savunma Politikaları Uzmanı Arda Mevlütoğlu, KKTC'nin başkenti Lefkoşa yakınlarında Taşkent köyüne düşen füze ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Mevlütoğlu, ilk yansıyan görüntülerden söz konusu cismin 'SA-5' tipi bir hava savunma sistemi füzesi olduğunu söyleyerek, "Bu füzeden Suriye rejiminde hava savunma bataryalarında mevcut. Eski Sovyet üretimi bir hava savunma füzesi ve uzun menzilli, yüksek irtifada önleme gerçekleştirebilen bir füze. Değişik tipte füzeler kullanabiliyor. Bunların niteliklerine göre de yaklaşık 180 ile 300 kilometre arasında menzili var. Suriye bu sistemleri özellikle İsrail’in saldırılarına karşı kullanıyor. İsrail, özellikle son 3-4 yıldır Suriye’deki hedeflerine karşı hava taarruzlarını ciddi oranda arttırmış durumda. Suriye de bu 'SA-5' füzelerini İsrail’e karşı yoğun olarak kullanıyor, bunu biliyoruz" dedi.
'SAHTE HEDEF OLUŞTURMA KESİN GİBİ'
Mevlütoğlu, 'SA-5' füzelerinden 5'inin daha önce Türkiye topraklarına, Şanlıurfa'ya düştüğünü, yine 'SA-5' füzesinin geçen Eylül ayında Rus uçağının yanlışlıkla vurulmasında da başrol oynadığını hatırlatarak şöyle konuştu:
"Dolayısı ile bu füzelerin kullanılma şekli özellikle düşman uçağının yaklaşık geliş istikametine yönelik füzenin ateşlenmesi ve onun yakınlarında patlaması suretiyle çok geniş bir alanda harp başlığı ve parçacık şarapneli ile uçağa zarar verilmesi hedefleniyor. Bir nevi körlemesine ateşliyorlar ve bu körleme sırasında hedefine ulaşmayan bir füze de başıboş bir şekilde, serseri bir mayın gibi düştüğü yerde tahribata sebep oluyor. Dolayısı ile böyle bir hedef şaşırtma gerçekleşmiş olabilir. Nitekim İsrail'in de dün Suriye'ye karşı bir hava saldırısı gerçekleştirdiğini biliyoruz. O uçaklara karşı bir füze ateşlenmiş ve hedefini bulmayan füze, Kıbrıs’a düşmüş olabilir. Burada şöyle bir soru akla geliyor; gerçekten bir İsrail uçağına mı ateşlendi ya da İsrail elektronik bir harp sonucu sahte hedef oluşturarak Suriye radarlarını yanılttı mı? Bu spekülasyon açık bir konu. Böyle bir şey olmuş olabilir. İsrail kendisine doğru ateşlenen bir füzeyi kasıtlı olarak Kıbrıs’a düşmesini sağlayıp sağlamadığını bilemeyiz. Ancak böyle bir saldırı sırasında İsrail’in Suriye radarlarına bir elektronik karıştırma, bir sahte hedef oluşturma gibi bir şey yapması neredeyse kesindir. Bu ucuz atlatılan bir olay. Bunun gibi olayların artması riski mevcut."
'YAKIT ZEHİRLİ'
Mevlütoğlu, 'SA-5'in sıvı yakıt kullanan bir füze sistemi olduğunu belirterek, "Bu tip füzelerde kullanılan yakıt zehirli bir niteliğe sahiptir. Dolayısı ile bu tarz olaylarda, bir füzenin düşmesinde çevre emniyetinin alınması çok önemli. Çünkü bu kimysalların solunma veya toprağa karışması ya da teması insanlarla veya hayvanlarla teması ölümcül sonuçlara neden olabilir. Bu kapsamda AFAD’ın olaya müdahalesi kesinlikle gerekli" diye konuştu.
SERDAR SEMENT: İSRAİL İÇİN ÇOCUK OYUNCAĞI
Siyasi analist Serdar Sement, "İsrail, elektronik hesaplama yöntemiyle füzenin ateşleyicisinin kapasitesinin yerini, menzilini, nasıl geleceğini ve mermisini biliyor ve bundan kaçabiliyor. İsrail için bu çocuk oyuncağı, bu teknikle eylül ayında Rus uçağını düşürdü. Bunu Rus Hava Kuvvetleri de söyledi" dedi.
Füzenin düşmesinin G-20 Zirvesi’ne denk gelmesini hatırlatan Sement, "Biz ne zaman Amerika karşısında bir kazanım elde etsek, Amerikan siyasi idaresinde bize yönelik bir kırılma üretirsek, hep İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’dan aktivasyon görüyoruz. Onların derdi bizim Amerika ile çekişmemizin çatışmaya, ekonomik yaptırıma dönmesi" diye konuştu.
“S-400’Ü ALMAMIZ GEREKLİö
Atılması gereken adımlara yönelik öneride bulunan Sement, "S-400 almanın ve S-400’e yakın hava savunma sistemleri edinmenin ne kadar gerekli olduğunu herkes görmüştür. Dolayısıyla S-400’ler ve ona bağlı alt savunma sistemleri almamızın kesinleştiği ve acilleştiğini herkesin görmesi gerekir. Ordumuzla gurur duymalıyız. Bu füzeyi Mersin, Diyarbakır ve Awacs’larımız gördü, hangi rampadan işlendiğini, neden ateşlendiğini gördü, ederini anladı ve tepkimesini buna göre biçimlendirdi. Askerimiz bunu anında radarda tanımlamış ederinin ne olduğunu görmüş çatışma bölgesinde bu tür kazaların olabileceğini Türk Silahlı Kuvvetlerimiz anında anlamıştır" diye konuştu.
“İSRAİL’İN PAYI VARö
Güvenlik Uzmanı Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın da, olayda İsrail’in büyük payının olabileceğini savundu. Prof. Dr. Caşın, "Çünkü İsrail elektronik harp sistemleri olan bir devlet. Geçtiğimiz hafta içerisinde İsrail, Amerikan Hava Kuvvetleri ve İngiliz Hava Kuvvetleri’ne bağlı uçaklar Suriye taarruzunda bulundu. Daha iyi anlaşılması için radar izlerinin bilinmesi gerekiyor. Mersin ve Diyarbakır radarı bu füzenin atıldığını görmüştü. Ruslar mı attı, Suriyeliler mi attı? Ve hangi tip füze atıldı? Bu karadan karaya ya da denizden atılan bir füze olabilir" dedi.
Elektronik araç sistemiyle füzeleri sadece İsrail’in değil, Amerika’nın da yönlendirebileceğini söyleyen Prof. Dr. Caşın, "Herkes, herkesin füzesini elektronik olarak yönlendirebilir. Bu sizin elektronik harp yeteneğinize bağlı" ifadelerini kullandı.
“KKTC TOPRAKLARINA SALDIRI GÖZ ARDI EDİLEMEZö
Prof. Dr. Caşın, "Türkiye’nin garantör olduğu KKTC topraklarına bir saldırı yapılmıştır. Bu göz ardı edilmemeli. Eğer Suriye bunu yaptıysa, suçludur. Türkiye ve KKTC, derhal güvenlik konseyine Suriye’yi ikaz etmesi için diplomatik nota verilmelidir. Aksi ispat edilinceye kadar bunu Suriye yaptı" diye konuştu.
“İSRAİL’İN MÜDAHALESİ SÖZ KONUSU DEĞİLö
Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş ise "Bu tür füzeler atıldığı zaman hedefini bulamayınca serbest uçuşla gidebildiği yere kadar gidiyor. O nedenle KKTC’ye düşüyor. Yoksa İsrail’in füzeyi elektronik bir sistemle yönlendirmesi ve teknik olarak müdahale etmesi söz konusu değil. İsrail uçakları Suriye’deki hedeflere taarruz planladı. O saldırıyı engellemek için Suriye tarafından atılan bir füze. Hedefini bulamadığı ve menzili Kıbrıs’a denk geldiği için oraya düşüyor. Bu karaya atılan bire füze değil. Karadan havaya atılan hava savunma füzesi yani İsrail uçaklarına karşı atılıyor. Hedefini bulamayınca gidebildiği yere kadar gitmiş KKTC’ye düşmüş" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-KKTC Başbakanı Tatar'ın bölgeye gelişi
-Patlama bölgesinde yapılan incelemelerin görüntüleri
Kamera: Sefa KARAHASAN / LEFKOŞA,(DHA)
FETÖ sanığı 'Balyoz' hakimi Ömer Diken'e 13 yıl 4 ay hapis (2) - ARŞİV GÖRÜNTÜLERLE
FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturmanın ardından hakkında dava açılan, terör örgütünün kumpası 'Balyoz' davasının hakimi, İstanbul 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi eski başkanı, tutuklu sanık Ömer Diken, İzmir 16'ncı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ/PDY'ye yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında polis tarafından 19 Temmuz 2016 tarihinde gözaltına alınan, terör örgütünün kumpası 'Balyoz planı' davasının hakimi Ömer Diken, daha sonra tutuklandı. Diken hakkında 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Yargılama sırasında İzmir 16'ncı Ağır Ceza Mahkemesi, adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı konularak Diken'in tahliye edilmesine karar verdi. Ancak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı karara üst mahkemeye başvurarak itiraz etti. İtirazı değerlendiren İzmir 17'nci Ağır Ceza Mahkemesi, Ömer Diken'in yeniden tutuklanmasına karar verdi.
DİKEN'İN DAVANIN YENİ İDDİANAMEYLE BİRLEŞTİRİLME TALEBİ REDDEDİLDİ
İzmir 16'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın bugünkü duruşmasına, tutuklu sanık Ömer Diken ve avukatı katıldı. FETÖ kumpası Balyoz davasında yargılanıp ceza alan, ardından ise beraat eden mağdurlar da duruşmayı takip etti. Duruşmada söz alan sanık Ömer Diken, kamuoyunda Balyoz Davası olarak bilinen davayla ilgili Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 50 hakim ve savcı hakkında yeni bir iddianame hazırlandığını belirterek, bu dosyanın da onunla birleştirilmesini talep etti. Duruşma savcısı ise talebe ilişkin takdirin mahkemede olduğunu ifade etti. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, duruşmaya ara verip, heyetteki hakimlerle görüştü. Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Ömer Diken'in, birleştirme talebini reddetti, duruşmaya devam edildi. Mahkeme heyetinin görüş sorduğu duruşma savcısı, daha önceki mütalaasını tekrar ettiğini, Ömer Diken'in 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan cezalandırılmasını istedi.
KENDİSİNE YÖNELİK SUÇLAMALARA YANIT VERDİ
Duruşmada son savunmasını yapan Ömer Diken, 2008 yılında nöbetçi hakim olarak, arama, el koyma, iletişimin tespiti kararları verdiğini, bu nedenle de Ergenekon Davası için şikayet edildiğini söyledi. 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi başkanı olarak Balyoz Davası'na da baktığını söyleyen Ömer Diken, hakkındaki suçlamalara ilişkin yaptığı savunmasında, "Cep telefonumda Zaman Gazetesi, Samanyolu Televizyonu gibi yayın organlarının uygulamalarını kullandığım söyleniyor. Bunları kullandım ama diğer haber uygulamalarını da takip ediyordum. Mahrem imamla görüşme yaptığım suçlamasını kabul etmiyorum. Görev yaptığım zamanda beni arayan gazetecilerin ise örgütle iltisaklı olduğunu bilemem. Haklarında işlem yapılan polislerle ise benim korunmamla ilgili oldukları için görüştüm. Dosyadaki hiçbir delil benim bu örgütle bağlantımı ortaya koymamaktadır. Tutukluluğuma son verilmesini talep ediyorum" dedi.
Ömer Diken'in avukatı da daha önceki savunmalarını tekrar ettiklerini söyledi. Müvekkilinde örgüt üyeliğine ilişkin hiçbir kriterin olmadığını, kovuşturmanın usule uygun yapılmadığını ileri sürdü.
HAPİS CEZASI VERİLDİ
Sanık ve avukatının savunmaları sırasında sundukları talepleri reddeden mahkeme heyeti, FETÖ kumpası Balyoz Davası'nın hakimi Ömer Diken'i, ilk olarak terör örgütü üyeliğinden 10 yıl hapis cezasına çarptırdı. Terör suçundan dolayı cezayı arttırıp 15 yıla çıkartan mahkeme heyeti, takdiri indirim uygulayıp, Ömer Diken'e 13 yıl 4 ay hapis cezası verdi.
FOTOĞRAFLI
Haber: Taylan YILDIRIM / İZMİR,(DHA)
Silifke'de orman yangını (2)
SÖNDÜRÜLDÜ
Mersin'in Silifke ilçesine bağlı olan, Toros Dağları eteklerindeki Değirmendere Mahallesi'nde çıkan orman yangını, 6 saatlik müdahale sonucu söndürüldü. Alevlere 2 helikopter, 15 arasöz ve 6 su tankı ile müdahale edildi. Bölgede, 20 dönümlük yeşil alanın zarar gördüğü belirtildi. 10 dönüm alandaki limon, erik ve zeytin ağacı ile 10 dönümlük kızılçam ormanının yandığı bölgede soğutma çalışmaları sürdürülüyor.
EŞİNİ ÖLDÜRÜP, PARÇALARA AYIRAN HAVVA ZOR İÇİN BERAAT İSTENİYOR
HATAY'ın Belen ilçesinde, eşi Mikail Zor'u (40) bıçaklayarak öldürdükten sonra cesedini 4 parçaya bölüp, oturdukları binanın arka bahçesine gömen tutuklu sanık Havva Zor'un (35), yargılanmasına devam edildi. Mahkeme heyeti, avukatların esas hakkında savunma yapmaları için duruşmayı 12 Temmuz’a erteledi.
İskenderun 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşmasında 'Kasten adam öldürme' suçundan tutuklu yargılanan iki çocuk annesi Havva Zor (40) için kadın platformu üyeleri de takipçi oldu. Duruşmada öldürülen Mikail Zor'un annesi Perihan Zor ve babası Abdullah Zor müşteki olarak, çocukları da tanık olarak dinlendi.
Mahkeme sonrasında duruşmayı izleyen İskenderun Kadın Platformu adına Avukat Mehtap Sert, "Çocuklarla birlikte dinlenen tanıkların ifadeleri doğrultusunda bizler meşru müdafaa konusunda ısrarcıyız. Hem Havva'nın hem de Mikail’in çocuğu dinlendi. Aynı zamanda Mikail’in anne ve babası da dinlendi. Havva’nın daha önceki anlattığı her şeyi müşteki anne ve baba da oğullarının işkenceci olduğunu ve kıza bir şey yapabilme ihtimali üzerine kızını 'annene gönder' dediklerini itiraf ettiler. Bizim için bu açıdan olumlu bir gelişmeydi. Havva ile ilgili mütalaa verildi. Mütalaada haksız tahrik altında kasten işlendiği belirtildi. Süre istedik, meşru müdafaa konusunda hala ısrarcıyız beraat edilmesi konusunda savunmamızı yapacağız" dedi.
Mahkeme heyeti, avukatların esas hakkında savunma yapmaları için duruşmayı 12 Temmuz’a erteledi.
GÖRÜNÜT DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Adliye binası önünde kadın platformu üyeleri ve avukatlar
-Avukat mehtap sert açıklaması
-Adliye binasından görüntü
Haber-Kamera: Ufuk AKTUĞ / İSKENDERUN(Hatay),(DHA)
GAZİPAŞA'DA SURİYELİ SIĞINMACILARA YÖNELİK PLAJ YASAĞI REDDEDİLDİ
ANTALYA'nın Gazipaşa ilçesinde geçen ay yapılan meclis toplantısında 'Sığınmacı Suriyelilerin halka açık plaja alınmaması ve Suriyelilerin Zabıta Müdürlüğü'nün belirleyeceği bölgede denize girmeleri' yönünde aldığı karar bu ay toplanan mecliste yeniden görüşüldü ve reddedildi.
Gazipaşa Belediyesi'nin temmuz ayı meclis toplantısı, Gazipaşa Kültür Merkezi'nde Başkan CHP'li Mehmet Ali Yılmaz'ın yönettiği oturumda gerçekleştirildi. 8 gündem maddesinin görüşüldüğü meclis oturumunun haziran ayı toplantısında 'Sığınmacı Suriyelilerin halka açık plaja alınmaması ve Suriyelilerin Zabıta Müdürlüğü'nün belirleyeceği bölgede denize girmeleri' yönünde oy çokluğuyla kabul edilen, ancak Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz'ın yasaya aykırı olarak meclise iade ettiği karar görüşüldü.
CHP, AK Parti ve MHP grup sözcüleri kararın yeniden oylanmasını ve kanunlara aykırılık varsa iptal edilip, yasağın kaldırılması yönünde beyanda bulundu. İYİ Parti grubu haziran meclisinde alınan plaj yasağının gerekçelerini sayarak, kararın arkasında olduklarını belirtti.
Yapılan müzakerelerin ardından karar yeniden oylamaya sunuldu. İYİ Parti'li 7 meclis üyesi karara olumlu yönde oy kullanırken, Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz ile CHP, AK Parti ve MHP'li 16 meclis üyesi olumsuz oy verdi. Oylama sonucu 'Sığınmacı Suriyelilerin halka açık plaja alınmaması ve Suriyelilerin Zabıta Müdürlüğü'nün belirleyeceği bölgede denize girmeleri' yönündeki karar oy çokluğuyla reddedildi. Haziran ayı meclisinde aynı karar Başkan Mehmet Ali Yılmaz'ın çekimser kaldığı oylamada AK Parti'li ve MHP'li üyelerin 7 ret oyuna karşılık, CHP'li ve İYİ Parti'li üyelerin 12 oyuyla oy çokluğuyla kabul edilmişti.
'MECLİSİMİZ REDDETMİŞTİR'
Meclis oturumunun ardından gazetecilere açıklama yapan Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, "İlçemizde Suriyeli sığınmacılar konusunda bir rahatsızlık olduğu kesin. Sadece deniz kenarında değil şehir merkezinde de var bu rahatsızlık. Ben daha önceki oturumumuzda da çekimser kalarak belirtmiştim. Daha sonra bu kararı meclise iade ederek. Şu anda da meclisimiz reddetmiştir, karar geçersizdir. Ancak Suriyeliler konusunda başta belirttiğim gibi rahatsızlık var. Sadece belediyemizin alacağı önlemlerle çözülmesi mümkün değil. Devlet sorunu. Kaymakamlık, belediye her türlü desteği vatandaşlara veriyoruz. Vatandaşlarımızı kim rahatsız ederse etsin onun karşısındayız" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Kararın okunması
- Grup sözcülerin konuşması
- Oylama
- Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz'ın açıklaması
Haber-Kamera: Yücel BULUT / GAZİPAŞA(Antalya),(DHA)
'NEDEN ESKİ SEVGİLİMLE ÇIKIYORSUN' DEYİP, BIÇAKLADI
KARAMAN'da, A.B. (16) iddiaya göre, eski erkek arkadaşı T.B. (17) ile görüşen lise öğrencisi H.U.'yu (16), "Neden eski sevgilimle çıkıyorsun" deyip, karnından bıçakladı. H.U., hastaneye kaldırılırken, A.B. ise polis ekiplerince yakalanarak, gözaltına alındı.
Olay, saat 17.30 sıralarında, Valide Sultan Mahallesi'ndeki lisenin önünde meydana geldi. A.B., iddiaya göre eski sevgilisi T.B.'yle görüşen H.U. ile lise önünde karşılaştı. A.B., H.U.'ya, "Neden eski sevgilimle çıkıyorsun" dedi. H.U. tepki gösterince iki genç kız arasında tartışma çıktı. Tartışmanın kısa sürede büyüyerek kavgaya dönüşmesiyle A.B., yanındaki bıçakla H.U.'yu karnından yaraladı. H.U. kanlar içerisinde yere yığılırken, A.B. olay yerinden kaçtı. Olayı görenlerin ihbarıyla bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. H.U., sağlık görevlilerince yapılan ilk müdahalesinin ardından ambulansla Karaman Devlet Hastanesine kaldırılarak tedaviye alındı. Kaçan A.B. ise kısa süre polis ekiplerince suç aleti bıçakla birlikte yakalanarak, gözaltına alındı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Yaralı kızın ambulans ile hastaneye getirilişi
- Ambulanstan ve hastaneden detay
Haber-Kamera: Muammer ŞEN / KARAMAN,(DHA)
ATM'DE BULDUKLARI PARA İLE KARTI POLİSE TESLİM ETTİLER
KIRIKKALE'de, Mustafa Sarı (20) ve Muharrem Ayan (18), ATM'nin açık kalan para alma bölümünde bulduğu 5 bin 100 lira ile banka kartını polise götürüp, sahibine teslim edilmesini sağladı.
Olay, öğle saatlerinde, Yenidoğan Mahallesi'ndeki Zafer Caddesi'nde meydana geldi. Mustafa Sarı ve Muharrem Ayan, para çekmek istedikleri banka şubesine ait ATM'nin açık kalan para alma bölümünde 5 bin 100 lira, kart girişinde ise banka kartı buldu. Sarı ve Ayan, öğle tatilinde şube kapalı olduğu için para ve kartı, Cumhuriyet Polis Merkezi Amirliği'ne götürdü. Polisin yaptığı araştırmada para ve kartın, kentte esnaflık yapan İbrahim Y.'ye ait olduğu belirlendi. Polis, para ile kartı sahibine teslim etti.
Parayı bulan gençlerden Muharrem Ayan, "Belki sizin paraya ihtiyacınız olabilir; ama bilin ki o insanın o paraya daha çok ihtiyacı olabilir. Belki güzel bir yerlere gidebilir o para. O yüzden hakkınız olmayan, sizin olmayan parayı almayın; sahibini arayın bulun ve güvenmediğiniz kimseye de teslim etmeyin" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Genel ve detaylar
Röp.
Haber-Kamera: Hasan AKYILDIZ / KIRIKKALE,(DHA)
MAKAM ARACINI GELİN ARABASI YAPTI
ADANA'nın Ceyhan ilçesinin Belediye Başkanı Kadir Aydar, seçim vaatlerinden biri olan makam aracını dar gelirli çiftler için gelin arabası olarak kullanılması uygulamasını başlattı.
31 Mart Yerel Seçimleri öncesi makam aracını kullanmayacağını ve maddi durumu iyi olmayan çiftlere gelin arabası olarak tahsis edeceğini söyleyen Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, vaadini gerçekleştirdi. Başkan Aydar, seçildikten sonra tasarruf çalışmalarına makam aracından başlamış ve kendisine ait otomobile binmeye başlamıştı.
Hizmetlerinin aralıksız sürdüğünü ve devam edeceğini belirten Başkan Aydar, "Belediyemizi maalesef borç batağında devraldık ama kesinlikle bu bizlerin gözünü korkutmuyor ve bu borcun altına sığınmıyoruz. Geldiğimiz günden bu yana hizmetlerimiz aralıksız sürüyor. Bizler son beş yılda yapılmayanı 3 aya sığdırdık ve hızımızı kesmeden hizmetlere devam ediyoruz. Tasarrufa ben ve çalışma arkadaşlarım makam arabalarımızdan başladık. Artık fuzuli, iş dışında hiç kimse makam aracı kullanmayacak. Belediyede bulunan tüm araçlar sadece belediye personelinin değil aynı zaman da Ceyhanlı hemşehrilerimizindir. Bizler hemşehrilerimize hizmet etmek için varız. Bundan sonra tüm araçlarımız halkımızın aracıdır ve halkımızın hizmetindedir" dedi.
'VATANDAŞIMIZIN ŞOFÖRÜ OLURUM'
Makam aracının ekonomik durumu yerinde olmayanların ve gelin arabası bulamayanların hizmetinde olduğunu kaydeden Başkan Aydar, "Aracı gelin arabası olarak süslenmiş halde veriyoruz. Vatandaşlarımız şoför bulamaz ise gerekirse şoförlüğünü bile bizzat ben yaparım. Bizler vatandaşlarımızı memnun etmek ve onların isteklerini yerine getirmek için bu göreve talip olduk. Sağ olsunlar bizi bu göreve layık gördüler ve seçtiler. Halkımızın güvenini kesinlikle boşa çıkarmayacağız" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar röp.
- Gelin arabası yapılan makam aracı
- Başkan araçla poz vermesi
- Başkan gelin arabasını sürmesi
Haber-Kamera:Ceyhun ÖZER / CEYHAN(Adana),(DHA)
HÜSNÜ ŞENLENDİRİCİ'NİN KLARNET KAMPININ 5'NCİSİ BAŞLADI
ÜNLÜ klarnet virtüözü Hüsnü Şenlendirici, İzmir'in Kınık ilçesindeki çiftlik evinde 5'inci kez klarnet kampı düzenledi.
Kınık'ın kırsal Dündarlı Mahallesi'nde çiftlik evi bulunan ünlü klarnet virtüözü Hüsnü Şenlendirici, klarnet kampının 5'ncisinin startını verdi. Beş gün sürecek kampa Türkiye'nin değişik illerinden yanı sıra Almanya, Avustrulya ve Mekodanya'dan da gelen 120 kişi, klarnet konusunda eğitim alacak. Ayrıca ünlü klarnetçiler Cengiz Yurtseven, Şeref Altınbaş, Bülent Altınbaş, Mehmet Ozan Karademir ve Vural Köfeci, Yunanistan'dan Stavros Pazarentsis, Mekodanya'dan Çağdaş Evsen ile Dolapdere Big Gang Grubu da etkinlik süresinde performans sergileyecek.
Kampın ilk gününde Kınık Belediye Başkanı AK Partili Sadık Doğruer, Hüsnü Şenlendirici ile kursiyerleri Kınık Belediyesi Sosyal Tesisleri'nde misafir etti. Başkan Doğruer, "Kınık ilçemizde bu kampı düzenleyerek, ilçemizin tanıtımına katkı sağlayan ünlü klarnetçimiz Hüsnü Şenlendirici'ye teşekkür eder, Kursiyerlere başarılar dilerim" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Kamptan ders esnasında görüntü
- Kamp alanından görüntü
Haber-Kamera: Cevdet ŞEN / KINIK(İzmir),(DHA)
GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK
============================