Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Almanya Başkanı Angela Merkel'e Fransa ve Almanya ile liderler düzeyinde gerçekleştirilmesi planlanan zirveye katılmama resti çektiği ortaya çıktı.
Merkel'e 'Koşullar böyle devam ederse üçlü zirvede yokum' dediğini açıklayan Başbakan Erdoğan, "Kendisine 'başbaşa görüşmede farklı konuşuyorsunuz, dışarıda başka konuşuyorsunuz' dedim" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan toplantıda Almanya'ya gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin de bilgi verdi. Erdoğan, Almanya'nın Türkiye'ye karşı tutumunun samimi olmadığına işaret ederek, özellikle Almanya'da yaşayan Türklerin entegrasyonuna ilişkin tavrı nedeniyle Merkel'i eleştirdi.
Alman hükümetinin ikircikli davrandığını dile getiren Erdoğan, "Hakkımızı sonuna kadar koruyacağız. 70 milyonluk ülke ile 5 milyon aynı kantara çıkar mı? Hakkımızı savunuruz. Sayın Merkel, entegrasyon konusunda samimi değil" dedi. Erdoğan, kurul toplantısında Merkel ile görüşmesine ilişkin de ayrıntılar verdi. Merkel'e 'Koşullar böyle devam ederse üçlü zirvede yokum' dediğini anlatan Erdoğan, "Kendisine 'Burada başka, dışarıda başka konuşuyorsunuz' dedim" diye konuştu. Kurul üyelerinin, Fransa'nın önümüzdeki dönem başkanlığı koltuğuna oturacağını hatırlatması üzerine de Erdoğan, "Fransa'yı da idare edeceğiz" cevabını verdi.
Toplantıda söz alan kurul üyesi Ayşe Böhürler, Başbakan Erdoğan'ın özellikle Almanya'ya karşı üslubunun sert olduğunu belirterek, "Biraz daha yumuşak üslubu tercih etseniz daha iyi olmaz mı?' önerisinde bulundu.
Böhürler'in eleştirisine "Sessiz sedasız durunca adamlar senin üstüne çıkıyor" diye karşılık veren Erdoğan'a Devlet Bakanı Said Yazıcıoğlu da destek verdi. Yazıcıoğlu, "Ben de yumuşak üslup kullanılmasını istiyordum ama Almanya'ya gidip görünce Başbakan'ın tutumunun doğru olduğunu gördüm" şeklinde konuştu.
Erdoğan, Böhürler'i dün akşam bir televizyon programında izlediğini dile getirerek, "Programı izledim, seni parçaladılar" dedi. Erdoğan, Böhürler'in 'Tartışmayı ben kazandım' sözleri üzerine şunları söyledi: "Sen öyle sanıyorsun. Nerede kazandın? Sen hala mutabakat diyorsun. Onların mutabakattan ne anladığı belli. Mutabakat diye 'benim dediğim olsun' diyorlar. Biz getirdik ama destek Meclis'te verildi. Parlamentoda kurumsal mutabakat oluştu."
İHA