İZMİR (İHA) - Müzakere sürecinin başlamasını son derece olumlu karşıladıklarını belirten İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Susam Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde (AB) söz sahibi olabilmesi için küçük işletmelere ihtiyacı olduğunu söyledi.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Susam, "Türkiye'yi bazı hassas noktaların gündeme getirileceği 10 yıla yakın zor bir süreç beklemektedir. Burada en mühim nokta, küçük işletmelerimizi devletlerinden büyük destek ve teşvik gören Avrupalı rakiplerine karşı korumaktır. Hükümet önümüzdeki süreçte küçük işletmelerini yabancı rakiplerinin seviyesine getirecek, onlarla eşit koşullarda rekabet edebilmelerini sağlayacak önlemleri ihmal etmemelidir" dedi.
Esnaf sanatkarların Avrupa Birliği'ne girişimci olarak katılmaları gerektiğine işaret eden Susam, "Biz Avrupa Birliği'ne işçi statüsünde girmek istemiyoruz. Böyle ufuksuz bir katılım Türkiye'ye de bir şey kazandırmaz. Alınteri ve sermayesini birleştirerek bilgisini de mesleğine katmış 4 milyon esnaf sanatkar, girişimci olarak AB'ne katılmak, yabancı rakipleriyle eşit şartlar altında rekabet etmek istemektedir. Türkiye'nin Avrupa'da söz sahibi olabilmesi için küçük işletmelere ihtiyacı vardır. Ülkemizin Avrupa'dan hak ettiği payı almasında tayin edici güç esnaf sanatkarlardır. Hükümet bu noktada bir tercih yapma durumundadır. AB yolunda, büyük işletmelerle Türkiye'nin çok fazla avantajı olmayacaktır. Ancak dört milyon gibi sayısal üstünlüğe sahip esnaf sanatkarlar, müzakere sürecinde Avrupalı rakipleriyle aynı koşullarda çalışabilecek şartlara taşınırsa, Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimizde istediğimiz sonuçların alınabileceğini, etkinliğimizin artacağını düşünüyoruz. AB sürecine KOBİ'lerin aracılığıyla damgamızı vurabiliriz" diye konuştu.
Bu noktada hükümetin müzakere sürecinde küçük işletmelerin uyumunu sağlayacak, sorunlarını çözecek politikalar izlemesi ve esnaf sanatkarlara yabancı partnerlerinin sahip olduğu kolaylıkları sağlaması gerektiğini ifade eden Susam, "Hükümet acilen küçük ve orta ölçekli işletmelere özel ekonomik ve sosyal programlar geliştirmelidir. Türkiye'yi sarsan ekonomik krizlerden en büyük yarayı esnaf sanatkarlar almışlardır. Krizlerde sermayelerini kaybeden esnaf sanatkarlar, borçlarla ya da birikimlerini mesleklerine aktararak faaliyetlerini sürdürme gayreti içinde olmuşlardır. Ekonomideki genel iyileşme maalesef çarşıya, pazara, tüketicilerle doğrudan ilişkide olan esnaf sanatkarlarımıza yansımamıştır. Oysa hükümetler ekonomi politikalarını tayin ederlerken makro iyileşmelerin küçük işletmelere de yansımasını düşünmek zorundadırlar" dedi.
Türkiye'nin en temel sorunu olan işsizliğin çözümünde esnaf sanatkarların önemli rol oynayacağını kaydeden Mehmet Ali Susam sözlerini şöyle sürdürdü: "Gelişen teknolojinin imkanlarından yararlanan büyük firmalar, fabrikalar personel azaltırken, esnaf sanatkarlarımız insana yatırım yapan, istihdam sağlayan kesimi oluşturmaktadır. Esnaf sanatkarlar Avrupalı rakipleriyle rekabette geri kalmayacak potansiyele de sahiplerdir. Ancak sorunları dikkate alınmalı, mesleki eğitimlerine katkı koyulmalı, istihdam yaratabilmeleri, yatırım ve üretim yapabilmeleri için teşvik edilmeleri gerekmektedir. Bu teşvikler sadece finansal destekler olarak algılanmamalıdır. Küçük işletmelere tanınacak vergi indirimleri, yatırım ve istihdam potansiyeline göre muaflıklar, yanlarında çalışan insanların sosyal güvenlik kurumları primlerinde kolaylıklar gibi düzenlemeler de küçük işletmelerin istihdam potansiyelini olumlu etkileyen unsurlar olacaktır."