Güç kullanma önerisi

NEW YORK (İHA) - ABD Başkanı George Bush'un Dış Politika Danışmanı olan Hint asıllı diplomat Ferit Zekeriya, Irak'ta gerçek bir silah denetiminin ancak kuvvetle yapılabileceğini savunarak, "Kitle imha silahları bu ülkede son 20 yıldır üretiliyor, son 10 yıldır da saklanıyor. Son dört yılda ise her şeye yeniden başlanmış olabilir. Bu, silah denetimine ve imhasına milyonlarca dolarlık yatırım anlamına geliyor" dedi.

Reklam
Reklam

Eğer Türkiye, Irak'ın toprak bütünlüğünün parçalanmaması için bölgede bir girişimde bulunmak isterse ABD'nin buna hiçbir şekilde karşı çıkmayacağını vurgulayan Zekeriya, "Sanırım, bu çok güçlü bir tavır olur ve Kuzey Irak'taki Kürtlerin muhtemel bir ayrılıkçı hareketini baştan durdurmuş olur" diye konuştu.

SADDAM'DAN SONRAKİ 3 YIL Zekeriya, Saddam sonrası Irak'ın en az 3 yıl süreyle BM koruması olması ve onun mandası altında yönetilmesinden yana olduğunu da kaydetti. Ferit Zekeriya, Ortadoğu sorunuyla ilgili olarak da, Filistin lideri Yaser Arafat'ın ve İsrail Başbakanı Ariel Sharon'un, sorunlara kökten çözüm bulma arayışı içinde olmadıklarını iddia etti. Kendisini 'Türkiye sevdalısı' olarak nitelendiren Zekeriya, "Türkiye'ye bakınca, ABD'nin çok iyi müttefiki, onlarca yıldır büyük sadakatla bağlı bir dost ülke, İslam dünyasına model çağdaş bir ülke görüyorum. Kendisi gibi gelişmekte olan ülkeler arasında ekonomisini ve toplumsal dinamizmini daha fazla modernleşmeye yönlendirmiş bir ülke. Bence, geleceğe umutla bakmamızı sağlayan, cesaret verici nitelikleri var" dedi ve Türkiye'nin AB üyeliğini de kuvvetle desteklediğini bildirdi.

Reklam
Reklam

SADDAM İZİN VERİR Mİ?
'Dünyanın her yeri hakkında inanılmaz bilgiye ve vizyona sahip üstün bir zeka' olarak nitelendirilen Ferit Zekeriya, New York'ta, Eurasia Group'un düzenlediği Avrasya Zirvesi'ne katıldıktan sonra gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını cevaplandırdı. Zekeriya, silah denetçilerinin Irak'ta her şeye ulaşmasının çok zor göründüğünü belirterek, "Irak çok geniş bir ülke, saklamaları gereken şeyler için de vakit kazandılar. Eğer gerçek bir silah denetimi yapmak istiyorsanız, bu sadece kuvvetle olur. Eğer silah denetçilerine güç kullanma izni verilirse, bu sayede silahsızlanma doğru biçimde sağlanabilir. Buradaki en önemli soru, Saddam'ın bir kenarda oturup silah denetçilerinin imha faaliyetlerine izin verip vermeyeceği. Kitle imha silahları bu ülkede son 20 yıldır üretiliyor, son on yıldır da saklanıyor. Son dört yılda ise herşeye yeniden başlanmış olabilir. Bu, silah denetimine ve imhasına milyonlarca dolarlık yatırım anlamına geliyor" diye konuştu.

Reklam
Reklam

IRAK'A FEDERAL SİSTEM 'Saddam rejiminin devrilmesi, Ortadoğu'nun geleceğini nasıl etkiler?' sorusunu ise Ferit şöyle cevaplandırdı: "Saddam sonrası rejimin bölgeye genel olarak muazzam ölçülerde faydalı olacağına inanıyorum. Amerikan yönetimi tek ve birlik içinde, sınırları korunmuş Irak'tan yana olduğunun sözünü vermeli. Federal bir Irak da olabilir, belki yerel otonomiye (özerklik) sahip, ama şunu da kabul etmemiz gerekir ki, Kuzey'deki Kürtler zaten halihazırda yerel otonomiye sahipler. Bu yüzden federal sistemin büyük ihtimalle gerçekleşeceğine inanıyorum. Daha liberal, daha ilerici ve normal ekonomik ilişkilerin yaşanabileceği bir rejim".
Başkan Bush'un Dış Politika Danışmanı Ferit Zekeriya, ekonomide serbestliğin herkes için çok yararlı olacağına özellikle dikkat çekerek, eğer Saddam sonrası rejimle normal ekonomik ilişki sürecine girilirse, Kuzey Irak'taki Kürt sorununun da çözüleceğini ve bölgenin istikrara kavuşacağını ileri sürdü.

Reklam
Reklam

ABD, BÖLGEDE KALIR
Zekeriya, Saddam rejiminin yıkılmasından sonraki en büyük tehlikenin, 'Irak'ın parçalanması' olduğunu ifade ederek, "Üçe bölünmüş, iç savaş yaşayan bir ülke, büyük tehlikedir. Çünkü Irak, bünyesinde kendiliğinden, doğal bir tek ulusu barındırmıyor. İran veya Türkiye gibi değil, koloniyel (sömürgeci) bir oluşumla ortaya çıkmış. Yalnız hemen belirteyim ki, bu ülkede bir istikrar gücüne ihtiyaç olacak. Amerikan ordusu, tüm ülkeyi parçalanmaktan kurtaracak bir askeri operasyon yapabilir, böylece parçalanmaya izin vermez. Irak'ta uzun süre kalmak gerektiğini Washington yönetimi iyi biliyor. Tüm bunların ışığında, senaryonun Türkiye açısından olumlu olduğunu söylemek kehanet sayılmamalı" dedi.

ABD, TÜRKİYE'YE KARŞI ÇIKMAZ Zekeriya, Amerikan yönetiminin, Irak'ın parçalanmasını engellemek için iki şeyi yapması gerektiğini söyledi: "Kuzey'deki Kürtlerin Irak'tan kopmak istemeleri halinde buna asla izin vermeyeceğini söylemesi. Eğer bağımsızlık ilan ederlerse, bunu asla desteklemeyeceğini açıklaması. Sadece kendi başlarına, başlarının çaresine bakabilirler. Eğer Türkiye, bölgede bir girişimde bulunmak isterse, ABD buna hiçbir şekilde karşı çıkmaz. Sanırım bu, çok güçlü bir tavır olur ve Kuzey Irak'taki Kürtlerin muhtemel bir ayrılıkçı hareketini baştan durdurmuş olur".

Reklam
Reklam

ABD'nin yapacağı ikinci şeyin ise, çok büyük askeri güçle Irak'a girmek olduğunu belirten Zekeriya, "Bu, ülkede ayrılıkçı bir hareketi ve yerel gelişmeleri kontrol altına almak anlamına gelir. Eğer Irak'a 200 bin askerle girerseniz, eğer devasa bir güçle hareket ederseniz, Kuzey veya Güney'deki küçük grupların ayrılıkçı hareketlerini ve bağımsızlık ilanı düşüncelerini baştan siler atarsınız. Böylece, sözün yetmediği yerde eyleme de girişmiş olursunuz" diye konuştu.

BM MANDASI ÖNERİSİ Başkan Bush'un Dış Politika Danışmanı Ferit Zekeriya, Irak Ulusal Kongresi'nin, hukuki alt yapısı olduğunu ve demokratik niteliği bulunduğunu vurgulayarak, "Bu sebeple, Saddam sonrası Irak için elbette doğru bir tercih, doğru bir seçim olabilir. Tabii bu bir ihtimal, unutmayalım ki daha çok sayıda ihtimal mevcut. Ben kişisel olarak, Irak'ın en az 3 yıl süreyle BM koruması olması ve onun mandası altında yönetilmesinden yanayım. Bu süre içinde ülkede demokratik kurumlar oluşturulur ve bence özgür ve çağdaş bir Irak için en uygun tercih başlangıçta budur. Anayasal niteliği olan, sivil toplum yapısının inşa edildiği ve hukuka dayalı bir rejim demokrasiyi, demokrasi geleneğini oluşturmaya başlar. Benim önerim, BM'nin, bunların inşa edilmesine önayak olması. Bu şekilde Irak halkının seçimler için de bol zamanları olacak" dedi.

Reklam
Reklam

ORTADOĞU'DA UMUT YOK Zekeriya, İsrail-Filistin sorununun kısa zamanda ve kolay çözüme kavuşacağını sanmadığını da kaydederek, "İki tarafta da artık sorunu çözmek isteyen insan pek göremiyorum. Filistin tarafında Arafat'ın sorunlara kökten çözüm bulma arayışı içinde olduğunu sanmıyorum. Filistin'de yeni bir liderin, yeni bir başlangıç için iyi olacağı düşüncesindeyim. Fakat İsrail'de de Sharon'un çözüm adamı olduğu inancında değilim. Ancak şimdi ABD, devreye her zamankinden daha fazla istekli ve kararlı biçimde girebilir. Bence yapılması gereken tek şey Başkan Bush'un harekete geçmesi. Fakat biliyorum ki bu alanda benim görüş ve telkinlerime kulak verme niyetinde değiller. Çünkü burada farklı dengeler var. Bush yönetimi Ortadoğu konusunda benim tavsiyelerime başvurmaz, işte bunu iyi biliyorum" diye konuştu.

Reklam
Reklam

'TÜRKİYE SEVDALISI' ZEKERİYA Yale mezunu ve Harvard doktorasına sahip 37 yaşındaki Ferit Zekeriya, bazı düşünce kuruluşlarının uzmanları tarafından, 'Pro-Turkish' (Türkiye modelini fazlasıyla öven biri) olarak tarif edildiğinin hatırlatılması üzerine de, "Evet, ben kesinlikle bir Türkiye sevdalısıyım. Türkiye'ye bakınca ABD'nin çok iyi müttefiki, onlarca yıldır büyük sadakatla bağlı bir dost ülke, İslam dünyasına model çağdaş bir ülke görüyorum. Kendisi gibi gelişmekte olan ülkeler arasında ekonomisini ve toplumsal dinamizmini daha fazla modernleşmeye yönlendirmiş bir ülke. Bence, geleceğe umutla bakmamızı sağlayan, cesaret verici nitelikleri var. Belki mükemmel bir demokrasisi yok, ya da ekonomide harikalar meydana getirmiyor ama hayal kurmamızı, geleceğe umutla bakmamızı sağlayan gelişmeler kaydediyor" dedi. Zekeriya, Türkiye'nin AB'ye üyeliğini kuvvetle desteklediğini ve bunun kısa sürede gerçekleşmesini umut ettiğini de sözlerine ekledi.

Reklam
Reklam
Haberin Devamı İçin Tıklayın