ADIYAMAN (İHA) - Adıyaman'da 18 gün önce Kadın Doğum ve Çocuk Bakımevi Hastanesi'ne kaldırılan kadının hastanede hayatını kaybetmesi üzerine hasta yakınları ölüm olayında 'ihmal' iddiasını ortaya attı.
Edinilen bilgiye göre, yakınları, Zeliha Yücetaş (36) isimli kadını doğum zamanı olduğu için Adıyaman Kadın Doğum ve Bakımevi Hastanesi'ne getirdi. Şeker hastası olan kadına ilk olarak serum bağlanarak tahlilleri yapıldı. Hasta yakınları şeker hastası olan kadına damardan suni sancı için iğne yapıldığını ve bu iğnenin hemen ardından Zeliha Yücetaş'ın öldüğünü iddia ederek hastane yönetimi ve sorumlular hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ölen kadının karnındaki bebek ameliyatla kurtarılırken, sağlıklı dünyaya gelen bebeğe ölen annesinin ismi verildi.
Bu arada, Anne Zeliha Yücetaş'ın hayatını kaybetmesinin ardından 5 çocuk ortada kaldı. Hasta yakınları Zeliha Yücetaş'ın daha önceden çekilmiş görüntülerini izleyerek ve eski fotoğraflarına bakarak ağıtlar yakıyor. Ablaları ise Zeliha bebek'i öpüp koklayarak anne özlemlerini gidermeye çalışıyor. Hayatını kaybeden Zeliha Yücetaş'ın en büyük ablası Hanım Yıldırım, gözyaşları arasında kardeşinin ölümüne sebep olanlara beddua ederek, "5 çocuk ortada kaldı. Biz bu yavrucakları ne yapacağız?" dedi. Abla Zahide Akbaba ise kardeşlerini kendilerinin hastaneye götürdüğünü ve iğneden hemen sonra öldüğünü iddia ederek, "İğne yapıldı ve kardeşim öldü. İğne vurulmadan önce kardeşim iyiydi, konuşuyordu, rahattı ve sakindi. İlk gittiğimizde tüm tetkikleri yaptılar ve doktor her şeyinin çok iyi olduğunu söyledi" ifadelerini kullandı.
Diğer abla Rahime Yıldırım da kardeşlerinin kesinlikle ihmalden öldüğünü öne sürerek, "İğneden sonra 3 saniyede öldü. Otopsi sonucu gelirse gerekeni yapacağız. 18 gündür biz ölüp ölüp diriliyoruz. Biz yandık, başka aileler yanmasın. Bu doktorların ihmalkarlığı bir daha yaşanmasın" diye konuştu. Zeliha Yücetaş'ın 13 yaşındaki Rojda isimli kızının konuşması ise yürekleri dağladı. Rojda Yücetaş, annelerinin hastaneye gitmesinin ardından geri dönüşünü beklediklerini fakat annelerinin dönmediğini söyleyerek, "Kardeşlerimle evde bekliyorduk. Onun yatağını hazırlamıştık. Annemi kim öldürdüyse onların da hiç hayatı olmasın. Annem öldü, onu getiremeyiz fakat başkasının ölmesini ve çocuklarının ortada kalmasını istemiyoruz. Küçük kardeşim 18 gündür 'annem hastanede' diye bekliyor. Ben annemi istiyorum ve başkalarının annesinin ölmesini istemiyorum" dedi.
Hastane Başhekimi Zülfikar Işık ise hamile kadının ölümünde hastanenin hiçbir ihmalinin olmadığını ve ölüm sebebinin ortaya çıkması için otopsiyi hastane olarak kendilerinin istediğini kaydederek, "Hastanemiz 8 yıldan beri hizmet veriyor ve bu hastanemizdeki 2. anne ölümüdür. Bu şahsın ölümüyle ilgili olarak hastanenin ve doktorların kusuru yoktur. Hastaya yanlış iğne yapılması söz konusu değildir. İğne de yapılmamıştır. Hasta henüz ameliyat masasına alınmadan birden fenalaşarak ölmüştür. Hastanın büyük ihtimalle büyük damarlardan emboli atması ve beyin damarlarını tıkaması neticesinde hayatını kaybettiğini tahmin ediyoruz. Esas ölüm sebebini anlamak için hastane olarak otopsi yapılmasını talep ettik" diye konuştu.