DİYARBAKIR (İHA) - Terör örgütü Hizbullah adına 156 cinayetten ve 80 yaralamadan sorumlu tutulan ve üst düzey yöneticilerinin de aralarında bulunduğu örgüt üyelerinin yargılandığı 'Hizbullah ana davası'nda tahliye çıkmadı.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde aralarında örgütün üst düzey elemanlarının da bulunduğu 8'si tutuksuz, 22'si tutuklu sanığın yargılandığı 'Hizbullah ana dava'nın görülmesine devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanıkların hepsi katılırken, tutuksuz yargılanan 8 kişi katılmadı. Mahkeme heyeti 200 görüntü ve ses kayıtlarının CD'lere aktarıldığını ve bir kısmının incelendiğini ancak tamamının incelemesi için ek süre gerektiğini sanık avukatlarına bildirdi. Sanıklardan örgütün bombacısı olmakla suçlanan Fahrettin Özdemir'in ve Mehmet Ezme'nin avukatları Sıtkı Zilan, Hüseyin Yılmaz ve Mehmet Anık, sanıkların tutukluluk sürelerinin göz önüne alınarak tahliye edilmelerini istedi. Avukat Sıtkı Zilan ise DEP eski Milletvekili Mehmet Sincar cinayetine adı karışan Hizbullah tetikçisi Yunus Avcı'nın, Sincar cinayetiyle bir bağlantısı bulunmadığını belirterek tahliye edilmesini istedi. Sanık avukatları ayrıca Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nde bulunan ve Cemal Tutar ile Edip Gümüş'ün geçtiği tüm evrak ve dosyaların mahkeme tarafından istenmesini talep etti.
Kısa bir ara veren mahkeme heyeti, duruşmanın bir sonraki celsesinde hazır olmak üzere savcılığın mütalaasını sunmasına ve tutukluların tutukluluk hallerinin devamına, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nde sanıklar hakkındaki tüm iddia ve belgelerin istenmesine ve Cumhuriyet Savcısı'nın mütalaasını hazırlanması için duruşmayı 29 Kasım tarihine erteledi. Teknik olarak mütalaayla karar aşamasına gelinen Hizbullah ana davasında, avukatlarının dosyanın çok kapsamlı olduğu için mütalaanın gecikmesi endişeni mahkeme heyetine iletmesi üzerine davaya özel bir savcı atanması için karar alındı.
İstanbul Beykoz'da, 17 Ocak 2000 tarihinde düzenlenen ve Hizbullah'ın kurucusu Hüseyin Velioğlu'nun öldüğü operasyonda Hizbullah Şura Üyesi Edip Gümüş ve askeri kanat sorumlusu Cemal Tutar sağ olarak yakalanmıştı. Ardından Türkiye'nin bir çok kentinde düzenlenen operasyonlarda Hizbullah'a ağır darbe indirilmiş, Hizbullah'ın ölüm evleri ortaya çıkarılmıştı. Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi, Hizbullah kurucuları ve yöneticileri ile tetikçilerin de aralarında bulunduğu 30 sanık hakkında dava açmıştı.
Sanıkları, çoğunluğu Kürt yurtseverlerinden oluşan 156 kişinin ölümü ve yüzlerce kişinin ise yaralanmasından sorumlu tutuluyor. 30 sanıklı Hizbullah ana davasında sanıklardan 15'i için 765 sayılı TCK'nın 146 maddesi uyarınca 'Devletin mevcut anayasal düzenini silah zoruyla yıkarak, yerine şeri esaslara dayalı İslam devleti kurmayı amaçlama' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, diğer sanıklar için ise 'Terör örgütü üyesi olma' suçundan 20'şer yıla kadar hapis cezası isteniyor.