Gündeme gelen iddialar arasında 12 araç modelinin hurda araç teşvikinden faydalanabileceği bilgisi yer aldı.
Bu durum, engelli vatandaşların ÖTV muafiyetiyle araç edinme şartlarını da etkileyebilir, çünkü yerli üretim araç statüsü üzerinden yapılan değerlendirmelerle hurda araç teşviki birleşmiş gibi görünüyor.
Hurda araç alımına yönelik yapılan bu düzenleme, 2025 yılının ilk haftalarında hala büyük bir merakla bekleniyor.
MHP tarafından TBMM'ye sunulan teklif, 25 yaş ve üzeri araçların kapsamına alındığı, yani 2000 model ve daha eski araçların yenilenmesini hedefliyor. Ancak, şu ana kadar bu konuyla ilgili herhangi bir resmi açıklama yapılmadı.
Sosyal medya ve bazı haber kaynaklarında yer alan iddialar ise, bu teklife dair umutları yeniden canlandırmış durumda. Eğer kanun kabul edilirse, ticari araç sahiplerine ve esnaf kesimlerine ÖTV ve KDV muafiyeti ile araç alma fırsatı sunulacak.
Teklifin gerekçesi, 25 yaş ve üzerindeki araçların ekonomiye kazandırılması, akaryakıt tüketiminin azaltılması, çevre kirliliğiyle mücadele ve trafik güvenliğinin sağlanması olarak belirtiliyor.
TÜİK verilerine göre Türkiye’deki araç sayısı 30 milyona yaklaşırken, bu araçların büyük kısmı 21 yaşından büyük araçlardan oluşuyor.
25 yaş üstü araçların geri dönüşüme verilmesi, çevreye ve ekonomiye katkı sağlamanın yanı sıra, trafikteki riskleri de azaltacak. Bu düzenleme ile 25 yaş üstü araçlarını hurdaya çıkaran sahiplerine, yerli üretim sıfır araç alımlarında ÖTV muafiyeti sağlanacak.
Kanun teklifi, ticari araç kullanan şoför esnafına da önemli bir kolaylık getirmeyi hedefliyor.
Teklife göre, tek araçla geçimini sağlayan şoför esnafı, mevcut araçlarını yenileyebilmek amacıyla ve 10 yıl boyunca ticari faaliyetlerde kullanmak şartıyla ÖTV ve KDV’den muaf araç alabilecek.
Bu düzenleme, ticari araçların yıpranma ve bakım masraflarını azaltmayı, şoför esnafının daha güvenli ve konforlu bir araçla hizmet sunmasını sağlamayı amaçlıyor.
Türkiye’deki ticari araçların sayısının yüksek olması ve şoför esnafının sayısının 1,5 milyonu bulması, bu düzenlemenin gerekliliğini ortaya koyuyor.
Hurda teşvikten fayda sağlayacak araçların en büyük şartı Türkiye'de üretilmeleri olacak.
Bu modellerden bazıları ise Togg T10X, Toyota CH-R, Hyundai Bayon, Hyundai i20, Hyundai i10, Ford Tourneo Custom, Ford E-Transit, Ford Transit, Fiat Fiorino, Fiat Egea Cross, Fiat Egea ve Türkiye’de tekrar üretime başlanan VW Transporter.
Bir başka düzenleme ise, trafik kazası veya doğal afet nedeniyle ağır hasar gören araçların trafiğe çıkmasının yasaklanması önerisi. Bu araçların onarım sonrası trafiğe çıkmasının, güvenlik açısından büyük riskler taşıdığı belirtiliyor.
"Pert" olarak bilinen ağır hasarlı araçların onarılması, bazen güvenlik standartlarına uyulmadan yapılabiliyor ve bu durum can güvenliği için tehlikeli olabiliyor. Bu nedenle, ağır hasarlı araçların onarılmadan trafiğe çıkmasının önlenmesi ve onarıma izin veren sigorta şirketlerine yaptırımlar uygulanması gündeme gelmiş ve teklife eklenmiştir.
Kanun çıktığında detaylarına bakmak önemli. Şu anda ikinci el araç pazarında hurda teşvikiyle ilgili söylentiler ciddi bir hareketlilik yaratmış durumda.
İlan sitelerinde 100 bin TL'yi geçmeyecek hurda araçlar, 300-400 bin TL'ye kadar satılabiliyor. Vatandaşlar hurda araçları üzerinden kazanç sağlama peşinde.
Hurda araç teşviki, ÖTV indirimi ve ticari araçlara sağlanacak vergi muafiyeti gibi düzenlemeler, araç sahipleri ve şoför esnafı için önemli fırsatlar sunuyor.
Ancak, bu değişikliklerin ne zaman hayata geçeceği ve detaylarının nasıl şekilleneceği, hala netlik kazanmış değil.
Bu noktada nihai koşulları ve yasalaşıp yasalaşmayacağı konusunda takdir Meclis'in. Önümüzdeki süreçte yorumlamak daha sağlıklı olacaktır.
Gelişmeleri takip etmekte fayda var, çünkü bu düzenlemeler, hem ekonomik hem de çevresel açıdan önemli değişikliklere yol açabilir.