ANKARA (İHA) - İran'ın Ankara Büyükelçisi Firuz Dovlatabadi, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i Tahran'a davet ederken, "Davet gelmesi halinde İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad da Ankara'ya gelmekten onur duyar" dedi. İran'ın gelecekte önemli bir yer teşkil edecek olan nükleer enerjiyi tamamen barışçıl amaçlarla kullandığını söyleyen Büyükelçi, "İleride ne olur bilmiyorum ama yolumuza devam edeceğiz. Askeri alanda nükleer enerjiyi kullanmamıza gerek yok. Çünkü kendimizi koruyacağımız önemli askeri sistemlerimiz var" diye konuştu.
Dovlatabadi, İhlas Medya Ankara Grup Başkanlığı'nı ziyaret etti. İHA Genel Müdürü Fevzi Kahraman ve Genel Müdür Yardımcısı Ömer Çağlar'ın da hazır bulunduğu ziyaret sırasında İhlas Medya Ankara Grup Başkanı Nuri Elibol'un sorularını cevaplandıran Dovlatabadi, ülkesindeki nükleer faaliyetler hakkında açıklamalarda bulundu. İran konusunda BM Güvenlik Kurulu üyelerinin farklı düşüncelere sahip olduğunu belirten Dovlatabadi, "ABD, İran'ın dünya barışı için tehlike olduğu cümlesini BM'de yazdırmak istedi. Ama Rusya ve Almanya bu cümlenin bildiriden çıkarılması için direndi ve çıkardılar. ABD, dosyanın Uluslararası Atom Enerji Ajansı'na (UAEA) geri iade edilmemesini, bunun garanti altına alınmasını istiyordu. Ama bu da kabul olmadı" dedi.
Rusya ya da başka ülkelerin kendilerini ABD karşısında korumalarını beklemediklerini ifade eden Dovlatabadi, tarihi tecrübelerinin başka güçlere güvenmemeleri ve onlar üzerinde hesap yapmamaları gerektiğini söylediğini belirtti.
Politikalarının 'sorunu barışçıl yollarla çözmek üzerine' kurulduğunu belirten Dovlatabadi, bugüne kadar ABD ve Avrupa'nın mantık dahilinde kendilerine karşı söyleyebileceği bir şey olmadığını söyledi. UAEA Başkanı Muhammed El Baradey'in çalışmalarının askeri zeminde olmadığı yönünde 4 kez bildiri yayınladığını hatırlatan Dovlatabadi, "Biz kendi yolumuza devam edeceğiz. İleride ne olur bilmiyorum ama yolumuza devam edeceğiz. Askeri alanda nükleer enerjiyi kullanmamıza gerek yok çünkü kendimizi koruyacağımız önemli askeri sistemlerimiz var" diye konuştu.
"YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ"
Nükleer enerjinin geleceğin teknolojisi olduğunu belirten Dovlatabadi, gelecek yıllarda arabalarda ve uçaklarda bile nükleer enerjinin kullanılabileceğini ifade etti. "Buna bağlı olarak da nükleer enerji dışında başka şansımız yok" diyen Dovlatabadi, sözlerine şöyle devam etti:
"Bizim yolumuz açık. Güvenlik Konseyi'nde 'ne olursa olsun' diplomatik yolla çözüm için çaba harcıyoruz. İran'a yönelik iddialar siyasidir. Denetlemede tesislerimizin hepsi temiz çıkıyor. İran'daki tüm nükleer tesisler denetimden geçirildi. Bizim askeri tesislerimizin nükleer faaliyetlerle ilgisi olmadığı halde görmek istediler onu da gösterdik. Kameralar var, denetçiler kontrol ediyor. Tesislerdeki teçhizatı yurt dışına çıkarıp kontrol ettiler, bir değişiklik olmadığını gördüler. İran'da 3 yılda yapılan denetimler tüm dünyadaki denetimlerin sayısına eşittir. Baradey bunu 4 kez ifade etti. Ama sorun hukuki boyuttan çıkarılmış, siyasi alana taşınmıştır. İddialar, benim çıkıp 'Türkiye nükleer silah üretiyor' dememle aynı. Denetimler yapılıyor ama insanlar her zaman ikna olmadığını söyleyebilir. Güney Kore'nin nükleer silah edinmesi konusunda ciddi kanıtlar var ama dosya kapatılıyor. Japonya nükleer teknolojisini bu noktaya ulaştırdığını söyledi. ABD, Japonya'ya bir şey söylemedi. İsrail'de 300 tane nükleer bomba var ve faaliyetlerini devam ettiriyor. Brezilya aynı şekilde. Avrupa ülkelerinde de bu var. İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya nükleer olanaklara sahipler"
ABD'nin bu konuyu bir araç olarak kullanarak İran ile ilişkilerini başlatmak istediğini savunan Dovlatabadi, "Fakat ABD, AB, Rusya ve Çin biliyor ki nükleer programımızda bir sapma yoktur. Bu meselenin İran'a baskı aracı olarak kullanılmasını ve İsrail'e bölgesel konularda imtiyaz verilmesini istiyorlar" açıklamasında bulundu.
"NÜKLEER KRİZ, İYİ BİR FIRSAT OLABİLİR"
Dovlatabadi, "İran'ın son dönemde yaptığı silah denemelerinin olumsuz bir etkide bulunup bulunmayacağı" yönündeki bir soru üzerine, İran'ın savunma konusunda bazı zaafları olduğunu, bu denemeler ile bu zaafların ortadan kalktığının anlaşıldığını ifade etti.
Osmanlı ile İran arasında bin 100 sene süren çok iyi ilişkiler olduğunu dile getiren Dovlatabadi, "2 sınır tartışmamız dışında başka sonumuz olmadı. Geçen yüzyılda Avrupalılar kendileri katliam yaptı. 2. Dünya Savaşı'nın üzerinden 60 sene bile geçmedi. 2 ülke arasındaki ilişkilerin ciddi şekilde güçleneceğine inanıyorum" şeklinde konuştu.
Avrupa ülkeleri ve Rusya'nın tarihte 2 ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesini istemediğini belirten Büyükelçi, Osmanlı Devleti'ne İran sınırına dikkat etmesi, İran'a da Osmanlı sınırına dikkat etmesi tavsiyesinde bulunulduğunu anlattı. Dovlatabadi, "Nükleer krizin, ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin geliştirmesi ve dünyanın tuzağına düşülmediğini göstermek için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
Dovlatabadi, "KKTC konusundaki bir soru" üzerine ise KKTC'nin İKÖ'de Kıbrıs devleti olarak yer almasını desteklediklerini hatırlattı. Kıbrıs'ta 2 bin tane İranlı'nın eğitim gördüğünü vurgulayan Dovlatabadi, "Türkiye'deki Milli Gün resepsiyonuna KKTC Büyükelçisi'ni çağırıyoruz. Bunun karşılığında Tahran'daki Rum ve Yunan elçileri tepki gösteriyorlar. Kıbrıs Milli Günü'ne de askeri ateşe düzeyinde katılıyoruz. Bize 'Neden askeri ateşe düzeyinde kat e7aklarda bile nükleer enerjinin kullanılabileceğini ifade etti. "Bılıyorsunuz? Daha alt bir düzeyde katılın' diyorlar" dedi.
Cumhurbaşkanı Sezer'i İran'a davet eden Dovlatabadi, "Cumhurbaşkanı Sezer'i İran'da görmek her zaman mutluluk verir. Ahmedinecad'ın da davet alırsa bundan memnun kalacağından eminim" diye konuştu.