Menkul kıymet gelirlerine sabit vergi

ANKARA (İHA) - Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, 1 Ocak 2006'da yürürlüğe girecek olan menkul kıymetlerin vergilendirilmesiyle ilgili yeni vergi rejiminin, vergilendirmede adaleti sağlayacak, basit, anlaşılabilir ve şeffaf bir uygulama olacağını bildirdi.

Reklam
Reklam

Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan da, bu yeni vergi sistemindeki amacın daha fazla vergi toplamak olmadığını, kolay, anlaşılır ve adil bir vergi sisteminin menkul kıymetler için de geçerli olmasının sağlamak olduğunu belirterek, "1 Ocak 2006'dan itibaren piyasalardaki denge yeniden kurulacak" dedi. Bakan Unakıtan ve Babacan bugün Maliye Bakanlığı'nda düzenledikleri ortak basın toplantısıyla 1 Ocak 2006'da yürürlüğe girecek olan menkul kıymetlerin vergilendirilmesine yönelik yeni vergi rejimini tanıttı. Düzenlemenin temel felsefesi açısından son derece olumlu yenilikler getirdiğini kaydeden Unakıtan, eski sistemde mevcut olan karmaşıklığın giderildiğini ve sistemin basitleştirildiğini söyledi.

Mükelleflerin beyanname verme külfetlerinin, aracı kurumlara getirilen sorumlulukla ortadan kaldırıldığını belirten Unakıtan, "Çok daha önemli olarak vergilendirmede ürünler arasındaki mevcut olan ve piyasalara bozucu etki yapan eşitsizlik kaldırılmıştır. Vergi hesaplama, indirim, istisna ve beyan sistemine ilişkin farklı uygulamalar kaldırılmıştır. Verginin tabanı, bütün mükelleflere ve bütün piyasalara nötr yaklaşarak genişletilmiş, tüm ürünler ve tüm mükellefler vergi tabanına dahil edilmiş, piyasa bütünüyle kayıt altına alınmıştır" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Yeni sistemin önemli bir reform olduğunu dile getiren Unakıtan, mevcut yasal düzenlemenin stopaj yapma yükümlülüğünü banka ve aracı kurumlara verdiğini ve bu konuda herhangi bir değişikliğin yapılmasının söz konusu olmadığını kaydetti. Dolayısıyla banka ve aracı kurumların bu konuda gerekli hazırlıklarını yıl sonundan önce tamamlamaları gerektiğini belirten Unakıtan, tevkifat oranında da herhangi bir indirimin ya da yatırım araçları arasında farklılaştırma yapılmayacağını söyledi. Öteden beri süre gelen, devlet iç borçlanma senetlerinin İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'na (İMKB) kote olmadığı yönündeki görüşlerinin de hala geçerli olduğunu belirten Unakıtan, "Yani devlet içi borçlanma senetlerinin borsaya kote edilmediği görüşündeyiz" açıklamasında bulundu.

Çifte Vergilendirmeyi Önleme

Unakıtan, "Ayrıca yabancılar Türkiye'de elde ettikleri kazanç üzerinden çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları hükümleri çerçevesinde ödedikleri vergileri, ilgili anlaşma hükümlerinin öngördüğü kurallar çerçevesinde kendi ülkelerinde bu kazanç üzerinden ödeyecekleri vergilerden mahsup edebileceklerdir. O konuda bir sıkıntıları olursa teknik yardım yapmaya da hazırız" şeklinde konuştu. Menkul kıymetlerin vergiye tabi alım-satım kazancının belirlenebilmesi için mevcut madde hükmünde, ilk giren ilk çıkar yönteminin yer aldığını belirten Unakıtan, "Bu yöntemin ağırlıklı ortalama yöntemi ile değiştirilmesi yönündeki talepler, hisse senedi alım-satım kazançlarının vergilendirilmesi için gerekli olan elde tutma süresinin hesabı bakımından, ağırlıklı ortalama yönteminin yaratacağı teknik sıkıntılar göz önünde bulundurularak kabul edilmemiştir. Uygulamada doğacak güçlüklerin aşılması amacıyla aynı gün içindeki alım-satımlarla ilgili olarak yalnızca gün içinde ağırlıklı ortalama yönteminin kullanılabilmesine imkan sağlanacaktır" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Unakıtan, yatırım fonu gelirlerinin fon bünyesi yerine fon katılımcıları nezrinde vergilendirilmesi yönündeki talebin, fon temsilcilerinin istekleri doğrultusunda kabul edilmediğini de kaydetti. Banka ve aracı kurumların stopaj yapma sorumluluğunun yarattığı tedirginliğin, sorumluluğunun sınırları belirgin hale getirilerek giderileceğini de kaydeden Unakıtan, "Yapılacak yasal düzenleme ile stopajın yapılmasına yönelik bilgi akışı çerçevesinde her kurumun sorumluluğu kendisine gelen bilgi-belge ile sınırlı hale getirilecektir" dedi.

Farklı aracı kurumlarda, farklı dönemlerde ve farklı finansal araçlarda oluşan kar ve zararların birbirlerinden mahsup edilemiyor olmasının yarattığı sorunun da giderileceğini bildiren Unakıtan, "Yapılacak kanun değişikliği ile yerli ve yabancı yatırımcılara bir takvim yılı içinde; birden fazla banka ve aracı kurumda doğan kar ve zararın, birden fazla dönemde doğan kar ve zararın, aynı türden menkul kıymetlerde doğan kar ve zararın mahsubunu yapabilmeleri için 'İhtiyari Beyanname' verme imkanı sağlanacaktır. Buna göre dileyen mükellefler, stopaj yoluyla vergilendirilen bu kazançları için ihtiyari olarak yıllık beyanname vermek suretiyle zararlarını kazançlarından mahsup edebileceklerdir. Bu beyannamede beyan edilen gelirlere artan oranlı vergi tarifesi değil, yüzde 15'lik tek oran uygulanacaktır" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"Hisse Senedinde 2 Yıllık Süre 1 Yıla İndirilecek"

Unakıtan şunları kaydetti:

"Yine yapılacak yasal düzenlemeyle hisse senediyle her türlü tahvil ve bono üzerine yapılanlar hariç olmak üzere, Türkiye'de faaliyette bulunan tam mükellef kurumların kendi aralarında veya yurt dışında yerleşik banka ve benzeri finans kurumlarıyla yaptıkları vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden elde edilen kazançların bu yeni düzenleme çerçevesinde vergilendirilmesi bir yıl süreyle ertelenecektir. Gerçek kişilerin türev sözleşmeleriyle ilgili işlemlerinde vergilendirme ise mevcut yasada öngörüldüğü şekilde devam edecektir. Ayrıca yapılacak yasal düzenleme ile Türkiye'deki bankaların kendi aralarındaki mevduattan, aracı kurumların ise borsa para piyasasında değerlendirdikleri kendilerine ait paralardan elde ettikleri faizler tevkifat kapsamından çıkartılacaktır.

Reklam
Reklam

Mevcut kanunda öngörülen hisse senedi alım-satım kazançlarının tevkifata tabi tutulmaması için gerekli olan 2 yıllık süre 1 yıla indirilecektir. Yabancı kurumların 1 Ocak 2005 tarihinden önce ihraç edilmiş bulunan kamu kağıtlarından 1 Ocak 2006 tarihinden sonra elde edecekleri kazançların tevkifata tabi tutulacak olmasının yarattığı sıkıntı, yapılacak yasal düzenleme ile yabancı yatırımcılara da yerli yatırımcılarda olduğu gibi eski hükümlerin uygulanması sağlanmak suretiyle giderilecektir."

Bakan Babacan ise yeni düzenleme ile öncelikli hedeflerinin çok farklı menkul kıymetlerin aynı şablonda, aynı oranda vergilendirilmesi ve enstrümanlar arası farklılıkların giderilmesi olduğunu söylerdi. Basit, uygulanabilir ve anlaşılabilir bir sistem sağlamayı amaçladıklarını kaydeden Babacan, temel ilkenin de tek bir oran oluşu, yerli yabancı ayrımı olmaması ve enstrümandan enstrümana ayrım yapılmaması olduğunu söyledi. Babacan, "1 Ocak 2006'dan itibaren piyasalardaki dengeler yeniden kurulacak" diye konuştu.

Reklam
Reklam
Haberin Devamı İçin Tıklayın