Ankara - Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, AB ile "Bilim ve Araştırma" ve "Eğitim ve Kültür" fasıllarındaki müzakerelerin, 12 Haziran'da yapılacak hükümetlerarası konferans toplantısında açılmasını beklediklerini söyledi.
Tan, haftalık basını bilgilendirme toplantısında, Türkiye'nin söz konusu iki fasılda müzakerelerin açılmasını bekleyip beklemediğine ilişkin soru üzerine, Türkiye'nin, taraması tamamlanan "Bilim ve Araştırma" ile "Eğitim ve Kültür" fasıllarında müzakerelere geçiş aşamasında bulunduğunu kaydetti. Sözcü Tan, şunları söyledi:
"(Bilim ve Araştırma) faslında ülkemiz, Dönem Başkanı (Avusturya)tarafından gönderilen 23 Şubat 2006 tarihli bir mektupla müzakere pozisyon belgesini sunmaya davet edilmişti. Müzakere pozisyon belgesi,22 Mart 2006 tarihinde konseye iletilmiştir. 'Eğitim ve Kültür' faslında ülkemizi müzakere pozisyon belgesi hazırlamaya davet edecek mektubun gönderilmesi öncesi, tarama sonu raporunun konseyde onaylanma görüşmeleri sırasında söz konusu mektuba siyasi kriterlerin eklenmesi
yolunda yapılan girişim sebebiyle başlayan tartışmalar, bu konuda bir AB iç genelgesi yayımlanmasıyla şimdilik kapanmıştır. Ülkemiz 26 Nisan 2006 tarihli mektupla, 'Eğitim ve Kültür' faslında müzakere pozisyon belgesini sunmaya davet edilmiştir. Hazırlanan müzakere pozisyon belgesi, ahiren komisyona iletilmiş bulunmaktadır. 12 Haziran 2006 tarihinde bakanlar düzeyinde yapılacak hükümetlerarası konferans toplantısı sırasında bu iki fasılda müzakerelerin açılmasını beklemekteyiz."
İRTEMÇELİK GERİDE KALDI
Ankara - Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Mehmet Ali İrtemçelik ile ilgili gelişmelerin geride kaldığını söyledi. Tan, haftalık basın toplantısında konuya ilişkin soru üzerine, "İrtemçelik ile ilgili gelişmeler geride kalmıştır. Bu konuda açıklamalar çok çeşitli kişiler ve bizzat kendisi tarafından
yapılmıştır" dedi.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül de dün yaptığı açıklamada, İrtemçelik'in görevinin başında bulunduğunu ve işini yaptığını belirterek, sıkıntılı bir durumun söz konusu olmadığını söylemişti.