Sabah uyanıldığı zaman her insanda farklı bazı durumlar görülebilir. Kimi uyanır uyanmaz hızlı bir şekilde güne başlar ve sabahın ilk saatlerinden itibaren enerjik hisseder. Bazı insanlar ise öğlene kadar kendine gelemeyebilir. Her sabah uyanınca neredeyse tüm insanlarda olan bazı durumlar da bulunmaktadır. Yüzün gözün hatta bazen tüm vücudun şişkin olması da bu durumlardan biridir. Bir diğer durum da sabah ilk uyanıldığı zaman sesin daha kalın çıkması ya da daha çatallı gelmesidir. Tüm bu durumların bilimsel birer açıklaması bulunmaktadır.
Sabahları uyanıldığı zaman gözleri açmak ya da net bir görüntü elde edebilmek zor olabilir. Ayrıca günün ilk konuşmasında kulağa gelen ses normal sesten daha kalın gelebilir. Sesin sabahları normalde olduğundan daha kalın çıkması normal bir durumdur ve bazı kişilerde her sabah yaşanabilirken bazı kişilerde çok nadir görülebilir.
İnsanların uyanır uyanmaz yaşadıkları değişimlerden biri de ses kalınlaşmasıdır. Bu genel olarak geçici bir değişikliktir ve belli başlı nedenlere bağlı olarak gerçekleşir. Gece boyunca insan vücudunda meydana gelen çeşitli fiziksel değişiklikler ses tonunun sabahın ilk saatlerinde farklı olmasına da yol açabilmektedir.
Gün içinde konuşmayı sağlayan ses telleri çok hassas bir yapıya sahiptir. Bu durum uyku sırasında meydana gelen bazı değişimlere bağlıdır. Uyku sırasında insan vücudu sistemsel olarak dinlenme moduna geçer. Tıpkı şarjı biten bir telefonun şarj olması gibi insanlar da gece uykusu boyunca bir anlamda şarj olur ve yenilenir.
İçsel ve çevresel faktörler insanlardaki ses mekanizmasının geçici olarak değişmesine yol açabilmektedir. Öncelikle uyku esnasında insan vücudunun sıvı dengesinde değişim yaşanır. Uzun süre yatay pozisyonda kalan insanın dokularında ve özellikle boyun kısmında sıvı birikmesi yaşanır. Bu durum da ses tellerinin etrafındaki dokuların hafif de olsa şişmesine yol açan bir durumdur.
Şişen dokular serbest bir şekilde titreşen ses tellerinin bu titreşimini kısıtlar. Ses de bu nedenle uyanır uyanmaz daha kalın ve daha tıkalı gibi çıkar. Kişiler uyku sırasında uyku boyunca ağızdan nefes alıyor olabilir. İnsanlar bunu istemsizce yapar ve bu durum boğazda kurumaya yol açar.
Özellikle burun tıkanıklığı sorunu yaşayan kişilerde gece boyunca uyku sırasında solunum yollarında mukus birikir. Biriken mukus ses tellerinin üzerini kapatır ve titreşimi değiştirir. Öte yandan uyku sırasında kaslar tamamen gevşer. Gırtlağın etrafındaki kaslar da buna bağlı olarak gevşer ve ses telleri normal geriliminin kaybeder.
Sabahları sesin daha kalın çıkmasının bir nedeni de hormon dalgalanmaları ile açıklanır. Sabahları vücuttaki kortizol seviyesi düşük olur. Vücuttaki genel sıvı dağılımı ve doku tepkileri bu durumdan etkilenir. İlginç olarak görülen durum da testosteron gibi hormonların gece salınımlarının ses tellerindeki şişkinliği ve ödemi arttırmasıdır.
Sabahları sesin kalınlaşması geçici bir durumdur. Uyandıktan bir süre sonra bir boğaz temizleme ya da bilinçli bir öksürük ile bu ses değişikliği durumu geçebilir. Ayrıca uyanır uyanmaz su içmek de vücut sıvılarının yeniden dağılmasını sağlayacağı için bu ses değişimi sona erer ve ses eski haline gelir. Su içmek kasların gerilmesini ve mukusun temizlenmesini de sağlar.