Türkiye kritik bir süreç yaşıyor. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan için yaptığı çağrı karşılık buldu ve Öcalan geçen hafta DEM heyeti aracılığıyla PKK'ya 'silahları bırakın' dedi. Önümüzdeki sürecin neler doğuracağı merakla beklenirken konuyla ilgili bir çıkış da CHP lideri Özgür Özel'den geldi.
Nefes Gazetesi'ni Ankara'da ziyaret eden Özel, Öcalan'ın çağrının beklentilere uygun olduğunu belirtti. Şehit aileleri ve gazilere ayrı bir parantez açan Özel onların da masaya dahil edilmesi gerektiğini söyledi. Özel ayrıca AK Parti'nin süreci yönetiş biçimini de eleştirdi.
Özel'in konuyla ilgili yaptığı açıklamalar şu şekilde;
“AKP kendini bir köşeye çekmiş. Basit siyasi taktik; ittifakın oy kaybetme kaygısı olmayan, kaybetse de kaybedecek çok bir şeyi olmayan küçük ortağı her şeyi söylüyor. Büyük ortak siyasi riski sigorta ettirmiş ona. ‘Eğer iş olumlu giderse sahiplenirim’ diyor. Bunun insanların aklıyla alay etmek olduğunu ve samimiyetsizlik olduğunu düşünüyorum. Çünkü biz terörün sonlanmasını, yeni şehitler verilmemesini, annelerin gözünün yaşının durmasını samimiyetle istiyoruz.
Türkiye’de bir Kürt sorununun varlığına inanıyoruz, görüyoruz. Sahibi ‘olduğunu’ iddia ediyorsa demokrasilerde sorun vardır. Bundan önce ‘evet Kürt sorunu var ve biz çözeceğiz’ derken şu anda Kürtlerin seçtikleri belediye başkanlarına kayyum atanıyor. Şimdi de ellerinde kayyum sopasını tutuyorlar. Kürt meselesinin varlığını CHP zaten hiç inkar etmedi. Tarihsel pozisyonumuz da böyle. Bunun demokratikleşmeye de aşılması gerekiyor.
Bu süreç kazandıracaksa sonuçta bitecek ve kazanacaksa Türkiye kazanacak. AKP’nin menfaatini Türkiye’nin menfaatinin önüne koyma, AKP’nin kaygılarını böyle bir sürecin içinde olup da yokmuş gibi davranmayı hem samimiyetsiz bir davranış olarak görüyorum. Geçen sefer de benzer hatalar yaptılar. Başaracaklarını sanıp bunun sonucunun tek başına biz kazanalım diye kendileri dışındaki bütün aktörleri dışladılar.
Şehit ailelerinin, gazilerin bu işin mağdurlarının hem rızasının alındığı hem de onların sürece dahil edilmelerini çok önemsiyoruz. Şehit aileleri ve gazilerin derneklerini ziyaret ediyoruz. Türkiye genelinde 146 şehit ailesi ve gazi derneğini ziyaret ettik.
Pozisyonumuzu anlatıyoruz. Onların sözlerinin mutlaka masada söylenmesi gerektiğini konuşuyoruz. Şehit ailelerinin, gazilerin ve mağdurların masaya dahil edildiği bir süreç sürecin de sigortası aslında. O açıdan bu anlamda bizim katkımızı veya sivil toplumun katkılarını, diğer partilerin katkılarını esirgememek lazım.
Öcalan’ın açıklaması beklentilere uygun. Ondan sonra biraz üzerinde fazla müzakere edilmiş. Öcalan’ın ilave yaptığı açıklama aslında içeride olmasını isteyip de Tayyip Erdoğan’ın vehimleri yüzünden çıkarılmış parçalar. Yasal düzenlemelere ve hukuki düzenlemelere bir hukuki altyapı talebiyle ilgili üstünde anlaştıkları metne koymakta anlaşamadıkları bir tasarım.
Bence orası kritik. Zaten bütün bu samimiyetsizlik de onun etrafında dönüyor. Metne bakınca bir sihirli değnek terörü bitirecek, sonra bir sihirli değnek başka bir şey yapacak. O sırada toplumun hoşuna giderse Tayyip Bey ‘değnek bende’ diyecek. Gitmezse benim bu işlerle ilgim yok diyecek.