Tenisçiler topa vururken neden bağırır?

Tenis mücadelelerinde seyir zevki yüksektir. İzleyiciler açısından tenisçilerin bağırması ise karışık duygulara sebebiyet veren bir davranıştır.

Tenis rekabetin yüksek ve yakın seyrettiği bireysel bir spordur. Teniste oyunlar süreli değildir. Ralli sistemi mevcuttur. Taraflardan birisi sayı kazanıncaya dek ralliler sürer. Tenisteki ralli sistemi ve oyunun temposu kazanan tarafın sürekli el değiştirmesine müsaittir. Bu sebeple bir oyunun kazanılmasında "en az 2 fark" koşulu aranır. Aksi halde oyun uzar.

Reklam
Reklam

Teniste rekabetin anlık kazanımlara bağlı olması oyunun en temel kuralları arasına işlenmiştir. Adillik esasına dayanmaktadır. Çünkü tenis içerisinde dinamik strateji ve enerji yönetimi aynı anda sağlanmaktadır. Bu sporcular için fiziksel ve zihinsel eforun oyunun her anında olduğu anlamını taşıyabilir.

Teniste pozisyon alma, açısal avantaj elde etme ve karşılama aşamalarında sporcular sakin bir pozisyondadır. Bu aşamada nabızlarının düşük tutulması vücutlarının gevşek ve esnek kalması gerekir. Bu sayede manevralara karşı hazırlıklı olur. Aerobik bir evredir. Yani nefesin kontrollü yapıldığı ve kuvvetin düzende tutulduğu aşamadır. Ancak vuruş aşamasında gerçek bir patlayıcı güç gerekir.

Vücut ayaklardan kalça, omuz ve kol hattına yay gibi güç transferi gerçekleştirir. Tenisin temel vuruş teknikleri olan forehand ve backhandde çoğunlukla patlayıcı vuruşlar gerçekleştirilir. Aerobik duruştan anaerobik patlayışa geçişte nefes kontrolü zorlayıcıdır. Tenisçilerin vuruş sırasında bağırmaları tüm sürecin fiziksel ve zihinsel bir çıkış noktası olarak görülmektedir.

Reklam
Reklam

Tenisçiler topa vururken neden bağırır?

Tenisçilerin vuruş sırasında bağırması izleyiciler açısından komplike değerlendirilen bir eylemdir. Bazı durumlarda bağırma sporcunun ikonlaşmış bir özelliği iken rahatsız edici olarak da değerlendirilebilir. Aşırı denilebilecek bu eylemin arkasında birçok fiziksel ve zihinsel planlama mevcuttur. Öncelikle bağırma eylemi tenisçilerle sınırlı değildir. Sportif eylemlerde halterciler, gülleciler ve ağırlık sporcuları gibi gruplara bu refleks görülebilmektedir.

Bağırmanın temelinde "patlayıcı güç" yer alır. Sporcu bedensel sınırlarını zorlayıcı bir eylemi gerçekleştirirken diyaframındaki havayı sıkıştırır. Bu sayede vücudu bir basınç balonuna döner. Kasların uyarılması optimal değere çıkar. Patlayıcı güç sırasında vücudun bir bütün olarak hareket etmesi önemlidir. Sıkıştırılan tüm kuvvet tek bir ana odaklanır ve temas noktası muhtemel en yüksek kuvvet aktarımında gerçekleştirilir. Bağırma eylemi bu kuvvet aktarımı sırasında diyaframda sıkıştırılan havanın destekleyici olarak kullanılmasıdır.

Reklam
Reklam

Öte yandan bağırmanın psikolojik etkileri de mevcuttur. Tenis gibi yüksek konsantrasyon gerektiren bir sporda, sporcular duyularını aktif olarak kullanır. Görsellik kadar işitsel odaklanma önemlidir. Tenisçilerin bağırmaları sırasında rakibin odaklandığı raketin topa temas sesini bastırmaları mümkündür. Bağırmanın şiddeti ve tonu konsantrasyon bozucu özellikte olabilir.

Tenisçi bağırmasının psikolojik etkileri kişisel de olabilir. İnsan beyninin motor işlemleri sırasında uyaranlara karşı hassasiyet gösterdiği kanıtlanmıştır. Sporcu yüksek efor anlarında bağırarak eylemin zirve (peak) noktasını belirleyebilir. Bazı profesyonel tenisçilerin forehand ve backhand sırasında farklı tonlarda bağırdığı gözlemlenmiştir. Yani bağırmanın düz bir refleksten ziyade tenisçiler için optimal kullanıma sahip olduğu görülebilir.

Reklam
Reklam
Haberin Devamı İçin Tıklayın
Anahtar Kelimeler: