TOBB'dan prim borçlarına ilişkin açıklama

ANKARA (İHA) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, çeşitli dönemlerde çıkartılan ve işveren üzerinde büyük baskılar oluşturan, yüksek faizli ödemeler nedeniyle meydana gelen olumsuz havanın yeni tasarıyla ciddi bir çözüme kavuşacağını bildirdi.

Reklam
Reklam

Hisarcıklıoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan SSK ve Bağ-Kur borçlarının yeniden yapılandırılmasını öngören kanun tasarısıyla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamasında, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nda, 2003 yılında 4958 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, zamanında ödenmeyen SSK primleri için "Vergi alacakları için öngörülen gecikme zammı oranlarının" uygulanmasından vazgeçildiği, bunun yerine "Hazine iç borç faiz oranlarıyla bağlantılı bir gecikme zammı sistemi"nin getirildiği anımsatan Hisarcıklıoğlu, bu düzenlemenin, gecikme zammını zamanında ödenmeyen prim alacağının sürenin bittiği tarihte yüzde 10 oranında arttırılmasıyla bulunacak tutara, her ay için devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizinin bileşik bazda uygulanması suretiyle hesaplanmasının öngörüldüğünü vurguladı. Hisarcıklıoğlu'nun açıklamasında, "2003 yılındaki bu düzenlemeden önce, zamanında ödenemeyen SSK prim alacaklarına uygulanan gecikme zamları, Hazine'nin borçlanma faiz oranının çok üzerinde olmuş, ayrıca ödenen gecikme zamları vergi hesaplanmasında gider olarak kabul edilmediği için zamanında ödenmeyen SSK primi için işverene gelen yüzde 33 dolayındaki ek yükle prim borçları katlanılamaz boyutlara ulaşmıştı" dedi.

Reklam
Reklam

Geçmişteki mevzuatın katı tutumu nedeniyle işverenlerin büyük sıkıntılar yaşadığını ve özellikle 2001 ekonomik krizi öncesi ve sonrasında toparlanmanın önündeki en büyük engelin olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "2003 yılından önceki 5 yıllık dönemde, vergiden kaynaklanan yüzde 33 etki de dikkate alınarak hesaplama yapıldığı takdirde; prim borçlarına uygulanan gecikme zammı oranının, Hazine'nin iç borçlanma faizine göre; 1999 yılında yüzde 159.6, 2000 yılında yüzde 300.8, 2001 yılında yüzde 177.3, 2002 yılında yüzde 191.6, 2003'ün ilk 9 ayında ise yüzde 378.4 daha yüksek olduğu görülüyor. Hiçbir işveren bu denli yüksek orandaki gecikme zammına muhatap olmak istemez. Bu kadar yüksek gecikme zamları, özellikle, 2000 ve 2001 yıllarındaki ekonomik krizler nedeniyle mali yapıları bozulan işletmelerin SSK prim borçlarının katlanarak artmasına yol açtı. Bu uygulama nedeniyle bir iyileşme rayına giren ekonomide özellikle KOBİ'ler büyük sıkıntılar yaşadı" şeklinde konuştu. Hisarcıklıoğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Reklam
Reklam

"2003 yılından önce yapılan düzenlemede SSK primleri için 'Vergi alacakları için öngörülen gecikme zammı oranlarının' uygulanması sağlanıyordu. Bu oranın yüksekliği nedeniyle hem sanayici sıkıntıya düştü, hem de öngörülen tahsilat elde edilemedi. Daha sonra 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nda 2003 yılında 4958 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle,getirilen oran da yüksek oldu ve başarılı olunamadı. Şimdi getirilmek istenen yeni sistem toplumsal bir kabul görebilecek ve başarılı olabilecek umudundayız. Bir anlamda sosyal güvenlik olgusunun çökmesine de zemin hazırlayan bu hatadan dönülmesini, ödemelerin ve ödeme süresinin makul bir seviyeye çekilmesini, ekonomide ve sosyal politikalarda yeni bir iyileşme döneminin başlangıcı sayabiliriz. SSK, BAĞ-KUR prim borçlarının ödeme kolaylığı sağlanarak tasfiye edilmesinin ayrıca ülkemizde yeniden canlanan yatırım ve istihdam artışına da ciddi katkı sağlayacağını ve sosyal güvenlik yenilenme çalışmalarının tamamlanmasıyla da ülkemizde gerçek bir yatırım gelişimi sağlanacağına inancım tamdır. Prim borçlarının oluşturduğu büyük baskı nihayet çözüme kavuşuyor."

Reklam
Reklam
Haberin Devamı İçin Tıklayın