Ankara (AA)- TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, türban ile başörtüsü arasındaki farkı göremediğini, ancak bunun yönetmeliklerle belirlenecek bir konu olduğunu söyledi.
Kuzu, TBMM'de gazetecilerin, "Başörtüsünün bağlanma şekliyle" ilgili soruları üzerine, değişiklikte; "Bu hak ve hürriyetin sınırını kanun belirler" ibaresinin yer aldığını, konuya bu çerçevede bakmak gerektiğini ifade etti.
Bir gazetecinin, "Fotoğraf koyma gibi..." sözleri üzerine Burhan Kuzu, fotoğrafın bugüne kadar pek alışılmış bir şey olmadığını dile getirdi.
Teklifin getirdiği en önemli hususun, peçe ve çarşafı net olarak yasaklaması olduğunu vurgulayan Kuzu, bunu önemsediklerini ve dikkate alınması gerektiğini belirtti.
Çarşafın, omuz ve bele kadar inen bir giysi türü olduğunu dile getiren TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Kuzu, "Bunlar yazdı ne olur? Bundan rahatsız olan olursa, öğrencilerden talep olursa, dava konusu olur. Mahkemenin verdiği karara uymak durumundayız. Yönetmeliklerle bu işin daha rahat oturacağını kabul etmemiz lazım" diye konuştu.
Bu yönetmeliği, YÖK'ün çıkarabileceğini, Üniversitelerarası Kurulun da yetkili olabileceğini anlatan Kuzu, bunu, yasaya yazmaya gerek bulunmadığını, idare olarak en doğal hakkı olduğunu bildirdi.
Burhan Kuzu, bir gazetecinin, "Rektör, 'Ben bu kanunu uygulamam' der mi?" sorusu üzerine, böyle birşeyin olamayacağını söyledi.YÖK Kanunu ek 17. maddedeki ifadelerin, yönetmelikle değiştirilemeyeceğini vurgulayan Kuzu, yasama organının, bu maddede her zaman değişiklik yapabileceğini belirtti.
Bağlama şeklinin; idarece kolaylık sağlandığı için istismar olmadığını, bir hakkın verilmesi olduğunu vurgulamak için maddeye yazıldığını kaydeden Kuzu, teknik olarak bunun şeklinin, kanuna yazılamayacağını bildirdi.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Kuzu, şöyle konuştu:
"Yönetmelikte, 'Şunlar şunlar giremez' diye yazılır. 'Bu yasada böyle demiyor' ise dava açarsınız. Yerleşmesi bakımından zaman gerekiyor. Anayasa Mahkemesine gidilip, iptal edilir edilmez bilemem. Dava sonucu iptal olmamışsa, idare, 'Ben bu kanunu uygulamıyorum' deme yetkisi olamaz.
Her kurum için yasa çıkarıyorsunuz, her kurum tepkili olursa o zaman nasıl uygulayacaksınız. Yasama organı niye var? Her çıkardığın yasanın idare bakımından bir takım sıkıntısı olabilir, beğenmeyebilir de uygulamada sıkıntı olursa, giderilir. Amuda kalkmak, bunlar çözüm değil ki...Hukuk devletinde ne ise o yapılacaktır."