ANKARA(ANKA) - Maliye Bakanlığı'nca hazırlık çalışmaları sürdürülen "vergi borcunun mükellefin banka hesabından tahsili" uygulamasının, Anayasa'nın temel ilkelerine aykırı olduğu bildirildi.
Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ASMMM) tarafından düzenlenen "Vergi Cezaları ve meslektaşların Sorumluluğu" seminerinde, vergi uygulamalarında yaşanan karmaşa örnekleriyle masaya yatırıldı. ASMMM Başkanı Ali Metin Polat, vergi yaptırım ve cezalarının Türk Ceza Kanunu ve Kabahatler Kanununda yapılan düzenlemelerle paralel hale getirilmemesinden kaynaklanan pek çok sıkıntılar yaşandığını belirterek, "Vergi ceza sisteminin yeniden gözden geçirilmesi ertelenemez bir ihtiyaç haline gelmiştir" dedi. Maliye Bakanlığı'nın çıkardığı tebliğler yoluyla Anayasa'nın ancak "yasalarla" düzenlenmesini öngördüğü vergi alanında, hukukun temel ilke ve dayanaklarının hiçe sayıldığının vurgulandığı seminerde, mükellefler, vergi idareleri, meslek mensupları ve mahkemeler arasında büyük çelişkilerin yaşandığına dikkat çekildi.
Seminerin açılışında konuşan ASMMMO Başkanı Ali Metin Polat, vergi cezalarını düzenleyen yasanın Anayasa Mahkemesi tarafından 2005 yılında iptal edilmesi ile birlikte büyük hukuki zaaflar ortaya çıktığını söyledi.
TCK'da, İdarenin düzenleyici işlemleriyle yeni suç ve cezalar koyamayacağının belirtilmesine rağmen, Maliye Bakanlığı'nın çıkardığı tebliğlerle vergi alanında önemli düzenlemelere gittiği belirten Polat, hukuki belirsizlikler ve Maliye Bakanlığı'nın genişletici yorumlarıyla mükelleflerin çok ağır cezalar ödemek durumunda kaldığını kaydetti.
HESAPTAN VERGİ TAHSİLİ ANAYASA'YA AYKIRI
Seminerde konuşan Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden Doç Dr. Mustafa Akkaya, vergi uygulamalarında hukukun temel ilke ve dayanaklarından giderek uzaklaşıldığına dikkat çekti. Hapis cezalarına ancak yargının karar vermesi gerektiği halde, bazı vergi suçlarında idarenin hapis cezası ile sonuçlanacak uygulamaları olduğunu belirten Akaya, bunun Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğunu kaydetti.
İdari ceza uygulamalarında AİHM kararlarına da ters düşüldüğünü belirten Akkaya, şöyle konuştu:"Maliye Bakanlığı tarafından hazırlıkları sürdürülen bir başka uygulama ile vergi tahsilatının bankalar aracılığı ile yapılması söz konusu. Ben banka hesabımdan benim iznim olmadan nasıl tahsilat yapılacağını hukukçu olarak anlamıyorum. Bu Anayasa'daki temel ilkelerle bağdaşmaz. Bu düzenleme ile hedeflenen amaç ne kadar iyi olursa olsun, bunun sonuçları çok kötü olacaktır.Eğer kamu düzenini ihlal söz konusu ise, bunun yasalarla düzenlenmesi ve çerçevesinin çok iyi çizilmesi lazım."
-KAYNANAYA YUMRUK ATTIYSANIZ
Marmara Üniversitesi öğretim üyelerinden Vergi Konseyi üyesi Dr. Bumin Doğrusöz ise, vergi suçlarının çok özellikli suçlar olduğunu belirterek, verdiği bazı örneklerle vergi cezaları konusunda yaşanan çelişkileri anlattı. Doğrusöz özetle şunları söyledi:
"Diyelim ki, bir adam, kaynanasına kızıp gözünün üzerine bir yumruk attı. Mahkemelik oldu. Aynı adam 6 ay sonra defter ve belgelerini ibraz etmemişse, bu tekerrüre giriyor. Yani ya kaynananıza yumruk attıysanız belge ve defterlerinizi düzgün tutacaksınız, ya da belge ve defterlerinizi düzgün tutmadıysanız kaynananıza yumruk atmayacaksınız.
Bir büfeden su aldınız. Verilen fiş üzerindeki vergi numarasının doğru olup olmadığını nereden bileceksiniz? Aldığınız bir mala ilişkin size verilen fatura üzerindeki bilgiler doğru değilse sahte belgeden sorumlusunuz.
Bir denetim elemanı, mükellefin kastı olup olmadığına ilişkin rapor hazırlayabiliyor. Oysa kasıt olup olmadığını belirleme yetkisi mahkemelere aittir.
Biz defter tutmayanı içeri atıyoruz, Ama Avrupa başka bir yere gidiyor. AİHM diyor ki, (O, susma hakkını kullanıyor). Gerçi, biz AİHM standartlarına uysak kimse defter tutmaz o ayrı mesele. Vergi suçlarında zamanaşımı konusunda büyük sıkıntılar var. Bu hukuk sistemi ile bir yere gitmemiz mümkün değil."