Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) seçimle gelen üyeleri, "Hakimler ve Savcılar Kanunu'nda yapılan değişiklikte yargının biriken sorunlarını çözmekten uzaklaşılarak, yürütmenin, yargıyı etki altına almayı hedeflediğini" savundular.
HSYK'nın seçimle gelen (Yargıtay ve Danıştay'dan seçilen 10 asıl ve yedek) üyeleri, kişisel görüşlerini yansıtan yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, Anayasa'ya göre yargı yetkisinin, Türk milleti adına bağımsız mahkemeler eliyle yürütüldüğü anımsatılarak, yargının, temel hak ve özgürlüklerin, demokratik, laik, hukuk devleti ilkelerinin sağlam ve sarsılmaz güvencesi Cumhuriyet'in temel niteliklerini ilke edinen, hukuk devletinin yaşamına ve devamına hayat verdiği vurgulandı.
'Yargının onur ve güvenilirliği, şahsi ve siyasi düşüncelere vasıta yapılmamalıdır" denilen açıklamada, yargı bağımsızlığı ve hakim teminatının, hakimlerin dokunulmaz olduklarını göstermediği ifade edildi. Açıklamada, bu teminatların hakimler ve savcılar için değil, yargı hizmetlerinden yararlanan milletin güvencesi olarak tanındığı anlatıldı.
Yargının sorunlarının gün geçtikçe arttığı, yargı ve sorunlarının bugüne kadar ihmal edildiği ve çözümünün de düşünülmediği kaydedilen açıklamada, "AB İlerleme Yargı Bölümü Komisyon Raporu'nda yargı bağımsızlığının sağlanması ısrarla vurgulanmaktadır. Bu hususlar onlar istediği için değil, demokratik, laik, hukuk devleti için gereklidir" denildi.
Açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
"Hakim adayları ile avukatlıktan alınacakların mülakatının ve mevcut yargıçlardan da Teftiş Kurulu'na alınacak müfettişlerin atamalarının bakanlıkça yapılması, HSYK sekretaryası ile müstakil bütçe ve binasının bulunmaması; bunların çözümü için herhangi bir gayret gösterilmemesinin yargı bağımsızlığını engelleyeceği gibi yargıda siyasallaşma yaratacağı da açıktır."