
AP haber ajansının "Amerikan yanlısı Arap ülkeleri kampı" olarak nitelediği bir grup Arap ülkesinin düzenlediği Gazze konulu toplantıda alınan kararlardan çok, bu toplantıya evsahipliği yapan Birleşik Arap Emirlikleri'nin Dışişleri Bakanı'nın "Arap olmayan bu işe karışmasın" şeklindeki sözleri öne çıktı.
Doğrudan İran'ı hedef alan ancak bu sözleriyle Türkiye'yi de kapsayan mesajın, Başbakan Erdoğan'ın Davos'taki çıkışından sonra verilmesi dikkat çekici oldu.
Abu Dabi'de bir araya gelen Arap ülkeleri dışişleri bakanları, Mahmud Abbas'ın liderliğini yaptığı Filistin Yönetimi'ne destek verdi. Yapılan açıklamada, "Arap olmayan tarafların, Arap ülkelerindeki gelişmelere, yıkıcı bir şekilde karışmasından rahatsızlık duyulduğu" ifade edildi.
İRAN'A GÖZDAĞI
Arap dışişleri bakanlarının bildirisinde Mısır'ın arabuluculuğuna destek, Hamas'a da "İran'dan uzaklaş" mesajı verildi.
Basına kapalı toplantıda, "önümüzdeki Arap Birliği zirvesine yönelik hazırlıklar çerçevesinde, Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesinin amaçlandığı" öğrenildi.
SURİYE VE KATAR KATILMADI
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn, Ürdün, Fas, Tunus, Yemen ve Filistin Yönetimi dışişleri bakanlarının katıldığı toplantı sonrasında ortak bir bildiri yayınlandı. Toplantıya Suriye ve Katar ise katılmadı.
BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayid el-Nahyan tarafından okunan bildiride, bakanların Arap dünyasındaki bu zorlu dönemin üstesinden gelmek için birlikte çalıştığı kaydedildi.
Bildiride, "Arap olmayan tarafların, Arap ülkelerindeki gelişmelere, yıkıcı bir şekilde karışmasından duyulan" rahatsızlık dile getirildi.
Bildiride ayrıca, "Amacımız, Filistin halkının tek temsilcisi Filistin Yönetimi ve Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) desteğimizi canlandırmak, Arap barış girişimine destek vermek için Arap birliğini güçlendirmektir" denildi.
GÜL, İSRAİL'LE İLİŞKİLERİ DEĞERLENDİRDİ
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin, Orta Doğu'da barışın sağlanması için büyük çaba harcadığını belirterek, "İsrail'le ilişkilerimizi barış sürecine katkı sağlama yönünde değerlendiriyoruz" dedi.
Riyad'da konakladığı Misafir Sarayı'nda basın toplantısı düzenleyen Gül, Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin her alanda güçlü bir şekilde ilerlediğini belirterek, ziyaretinin buna yeni bir ivme kazandırdığını söyledi. Suudi Arabistan'ın kutsal mekanların koruyucusu, Türkiye'nin ise NATO üyesi ve AB üyeliğine giden bir ülke olduğunu dile getiren Gül, "İslam dünyasının iki güçlü ülkesinin işbirliği bölge barışına katkı sağlayacaktır" dedi.
Bölgenin istikrarının önemine işaret eden Gül, "Öncelik bölgedeki istikrarsızlığı giderecek, barışa katkı sağlayacak çalışmaları yapmaktır" diye konuştu. Gül, görüşmelerde üzerinde en ağırlıklı durulan konunun Filistin sorunu olduğunu belirterek, Filistin'deki ayrılığın giderilmesi ve ulusal birliğin sağlanmasının birinci öncelik olduğu konusunda Suudi makamlarla görüş birliğine vardıklarını kaydetti. Suudi Arabistan'la ticareti artırma hedefinde mutabakata vardıklarını açıklayan Gül, iki ülke arasındaki ticaret hacminin en kısa sürede 10 milyar dolara ulaşabileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra Suudi Arabistanlı gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gül, "Türkiye'nin İsrail'e karşı sert tutumuyla Hamas'a yakın tavrı Avrupa Birliği üyelik sürecinde Türkiye'yi sıkıntıya sokabilir mi?" sorusu üzerine Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin farklı bir konu olduğunu ve müzakere sürecinin devam ettiğini belirtti. Türkiye'nin bütün Filistin halkını desteklediğini ifade eden Gül, "Gazze'deki yönetim Hamas olduğu için onlardan bahsediyoruz. Filistinliler arasında herhangi bir grubu özellikle destekleyip 'Filistinliler bölünsün, ayrılsın' diye bir politikamız yok. Filistin'de çeşitli gruplar var, o kendi bilecekleri iş" diye konuştu. Dünyadaki bir çok sorunun altında Filistin meselesinin yattığına dikkati çeken Gül, "Filistin meselesinde çözüm sağlandığında, Filistinlilerin kendi devletlerini kurup İsrail'le yan yana yaşayacakları ortam sağlanırsa dünya barışına en büyük katkı sağlanır. Bütün gücümüzü bu doğrultuda sarf ediyoruz" dedi.
Suudi Arabistanlı bir gazetecinin "İsrail barışı reddeder ve Filistinli kardeşlerimizi vurmaya devam ederse ilişkilerinizi keser misiniz?" sorusunu Gül, şöyle yanıtladı:
"Türkiye, bölgede problemleri görmektedir. Bu sorunlar büyük çatışmaya dönüşmeden çözüm için çalışılmalı. Onun için bugünden gayret etmek doğru politikadır. Kral Abdullah'ın sunduğu Arap Barış Planı'nı destekliyoruz. İsrail de umarım değerlendirir ve kalıcı barış sağlanır."
Türkiye'nin İsrail'le diplomatik ilişkileri bulunduğunun hatırlatılarak, İsrail'i barış sürecine dahil etmek için neler yapabileceğinin sorulması üzerine Gül, öncelikle Arap Barış Planı'nın canlandırılması ve herkesin harekete geçmesi gerektiğini belirtti. Gül, bir gazetecinin "İsrail'in yargılanmasıyla ilgili uluslararası çabalara Türkiye destek verir mi?" sorusuna, "Bizim şu anda uğraştığımız şey daha fazla kan dökülmemesi" yanıtını verdi. Cumhurbaşkanı Gül, bir başka soru üzerine Türkiye'nin dış politikasının siyasi partilerle ilgili olmadığını, milli bir politika olduğunu kaydetti.Gül, basın toplantısının ardından Suudi Arabistan'a gerçekleştirdiği resmi ziyaretin ikinci ayağı olan Cidde kentine hareket etmek üzere Riyad Askeri Hava Üssü'ne gitti.