İSTANBUL (İHA) - Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, "Irak'a NATO şemsiyesi altında asker gönderilmesi söz konusu değil" dedi.
The German Marshall Fund of the United States (GMF) ve Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı'nın (TESEV), Çırağan Sarayı Kempinski Otel'de, resmi NATO Zirvesi öncesinde organize ettiği "Yeni Bir Yol Kavşağında Atlantik İttifakı" başlıklı sivil zirve devam ediyor. Dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla başlayan zirvenin ikinci gününde, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül bir konuşma yaptı. NATO'nun temel kilit noktalarından birinin, yeni fikirlerin ortaya çıkabilmesi olduğunu söyleyen Gül, "Bu özellik ittifakı etkin durumda tutmakta ve bizim değişen koşullara uyum sağlamamızı sağlıyor. Avrupa içindeki bu ittifak, barış ve istikrarı sağlamaktadır. Bu noktada ortak girişimler kullanılmaktadır. Ama yapacak çok şey var. Şu andaki görevimiz bu bölgeyi korumak, yeni tehditlere, yeni meydan okumalara karşı durmaktır. Bu noktada barış ve huzuru geniş bir alana yaymamız gerekmektedir. Bu noktada ittifakın önündeki spesifik hususlar ele alınacak. Bu nedenle bizim buradaki sorumluluğumuz, yeni tehditlere karşı durmak ve Türkiye'nin bölgesindeki istikrara katkıda bulunmasıdır" dedi.
Bölgelerin en önemli sıkıntısının terör olduğunun altını çizen Abdullah Gül, kitle imha silahlarının da tehlikesine dikkat çekti. Gül, "Bu tehdit ve sorunlar çok daha geniş bir coğrafyayı kapsamaktadır. Yabancı düşmanlığı, dinsel ayırımlar, yolsuzluk, organize suçlar, insan kaçakçılığı ve uyuşturucu madde bizim sorunlarımız arasında. Bunların yanı sıra, doğal afetler ve salgın hastalıklar da bizim kolektif çalışmamızı gerektirir. Bizim topluluğumuza üye olan her ülkenin kendi içinde kapasite ve sorumlulukları var. NATO'nun çalışmaları Afrika'daki büyük insanlık sıkıntısını ortadan kaldırmak için kullanılabilir. Latin Amerika'daki ülkelere sorunlarıyla baş etmede yardımcı olabilir. Türkiye'nin aynı zamanda bu bağlamda da oynayacak rolü vardır. Coğrafi konumumuz, bize bölgesel işbirliği, bölgesel güvenlik ve bölgesel ilerlemeye katkıda bulunmamızı sağlamaktadır. Bu fırsatları kaçırmamalıyız" diye konuştu.
TÜRKİYE-ABD ORTAKLIĞI
Abdullah Gül Türkiye'nin, NATO, BM, OECD, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Topluluğu ve diğer ekonomik örgütlerde en önde gittiğini söyledi. Türkiye-ABD ortaklığına da değinen Gül, bu konuda şunları söyledi:
"ABD ile birlikte ortaklığımız var ve çok önemli değerleri paylaşıyoruz. Bu ortaklığımız enerjiden savunma, turizmden eğitime bir çok alana yayılmıştır. Türkiye-ABD ilişkileri transatlantik ilişkiler için çok önemlidir. Türkiye'nin, Avrupa entegrasyonunun parçası olma yönündeki kararlılığı sonuç vermeye başlamıştır ve önümüzdeki yıl katılım müzakereleri başlatılacaktır. Avrupa içindeki gruplar da Türkiye'nin bu konudaki ilerlemesini mutlulukla karşılamaktadırlar. AB'nin bir parçası olan İKÖ'nün önemli unsurlarından biri olan Türkiye, yakında başka forumlara da ev sahipliği yapacaktır. Bizim Yunanistan, Bulgaristan, Rusya İran ve Suriye ile komşuluk ilişkilerimiz örnek niteliktedir. Bu da bölgemizdeki güvenlik ve işbirliği açısından çok önemlidir. Türkiye, Karabağ sorununun da çözülmesi için çabalarını sarf etmektedir. Ermenistan'ın Azerbaycan'da işgal ettiği topraklardan çekilmesi, sorunların çözülmesi için iyi bir adım olacaktır."
Gül, Kıbrıs konusuna da dikkat çekerek, Türkiye'nin bu yöndeki çabalarını anlattı.
Türkiye'nin, Kıbrıs sorununa barışçıl çözüm bulunması için gösterdiği çabaların çok önemli olduğunu belirten Abdullah Gül, "Türkiye, Kıbrıs'a askeri ya da stratejik amacı olmadığını göstermiştir. Türkiye sadece KKTC'de yaşayan Türk halkının haklarını ve çıkarlarını korumak istemiştir. KKTC halkının büyük kısmı Annan Planı'nı kabul ederek, bu konuda çözüm için iradelerini ortaya koymuştur. Uluslararası topluma düşen, insani olmayan ve adil olmayan izolasyonu KKTC'nin üzerinden kaldırılmasıdır" açıklamasında bulundu.
Abdullah Gül, Arap-İsrail çatışmasının da önemli sorunlardan biri olduğunu belirterek, "Türkiye'nin, bu çatışmanın tarafları İsrail, Filistin ve Arap dünyasıyla yakın ilişkileri var. Bu noktadaki bir çözüm sadece iki tarafın çıkarına olmayacaktır, burada bir çözüm ortaya koyulması, bizim bölgemizde işbirliği için, barış için çok önemlidir. Hükümetimiz bu noktada kararlıdır. Biz bir çok vesileyle barış sürecine genel olarak katkı yapmak için irademizi gösterdik. Irak'ta da büyük sıkıntı var. Türkiye Irak halkına tam desteğini vermektedir. Tüm unsurlarıyla Irak halkı için çalışmaktadır. Demokratik bir Irak, tüm halklar için iyi olacaktır, Ortadoğu'da barış ve istikrarın sembolü olacaktır. Irak'ta geçiş sürecinin başarılı olması demek, bütün hepimizin çıkarına olacaktır. Irak'ta ve Filistin'de devam eden siyasi çatışmalar, bizim bölgede yapmak istediğimiz siyasi ve ekonomik reformlar için engel teşkil etmektedir" şeklinde konuştu.
"DEMOKRASİYİ MÜKEMMELLİK DÜZEYİNE GETİRMEK İSTİYORUZ"
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye'nin hiç kimseye model olmak gibi bir isteği olmadığını söyledi. Türkiye'nin öncelikle kendi içindeki sıkıntıları ortadan kaldırmak istediğinin altını çizen Gül, "Demokrasiyi mükemmellik düzeyine getirmek istiyoruz. Fakat hiç kimsenin bu noktada bizim ulaştığımız durumu örnek almalarını engelleyemeyiz. Türkiye, ulaştığı modern demokrasiyle, şeffaf demokrasisiyle bir model oluşturacaktır elbette. Bu, İslam dininin modernlikle uyumlu olduğunun da bir göstergesidir. Bir çok standardı yüksek düzeylere getirdik, temel haklar ve özgürlükler yenilendi. Kültürel ve dini haklar güvence altına alındı. İşkenceye hiç bir şekilde tolerans gösterilememekte. Ölüm cezası kaldırıldı ki zaten 1980'lerden bu yana uygulanmıyordu. Tarihsel bir adım atıldı bu noktada. Kanunlarda bir çok değişiklik yapıldı. Biz reform programını uygulamak istiyoruz. Uluslararası terörizm çok aktif durumda. Bir çok liberal ülke kendi insanlarına güvenlik gerekçeleri nedeniyle bazı özgürlüklerini kısmış durumda. Biz böyle bir ortamda bu kadar reformu yaptık. Ekonomik programımızla da birlikte su siyasi süreci destekledik. Bu noktada IMF de bize destek verdi" diye konuştu.
28-29 Haziran tarihlerinde İstanbul'da gerçekleştirilecek NATO Zirvesi'ne değinen Gül, zirve kapsamında çok önemli konuların ele alınacağını hatırlattı. Abdullah Gül, "Önemli konular üzerinde geniş şekilde düşünmemiz gerekir. NATO Zirvesi'nde hükümet ve devlet başkanları bir çok konuyu ele alacak. NATO Zirvesi'nin, gelecekteki başarıların temelini atmasını, stratejik öneme sahip bölgeler arasında köprü olmasını, barışın tohumlarını atmasını diliyoruz" ifadelerini kullandı.
Abdullah Gül, konuşmasının ardından yerli ve yabancı basın mensuplarının sorularını cevapladı. Gül, Türkiye'nin Irak'a asker göndermeyi düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine, "Türkiye başlangıçta asker göndermeyi önermişti. O bölgede bunun yararlı olmayacağı görüldü ve karar geri alındı. Elbette ki yarından sonra bu konu burada tartışılacak ama şu ana kadar herhangi bir şekilde Irak'a NATO şemsiyesi altında asker gönderilmesi söz konusu değil. Irak'ın başbakanı, NATO'dan polisleri, askerlerini, güvenlik kuvvetlerini eğitmesi konusunda talepte bulundu. Eğitim Irak içinde olmayabilir, dışında da verilebilir. Bunlar tartışılacak" karşılığını verdi.