HABER

Baykal: Başbakan sıkıştı

ANKARA (İHA) - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendi tabanından gelen sese kulak verdiğini belirterek, "Sayın Başbakan, tarikatlarla Avrupa Birliği arasında sıkışmıştır" dedi.

CHP Genel Başkanı Baykal, dün son iki madde kala son anda Adalet Komisyonuna çekilen Türk Ceza Kanunu (TCK) Tasarısı ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi.

Baykal, Türkiye'nin tarihi bir kararı değerlendirmesi gereken bir dönemde olduğunu belirterek, bugün saat 11.00'da TBMM'nin tekrar toplanacağını ve bunun bir fırsat olarak değerlendirilip TBMM'nin tatile sokulmaması gerektiğini vurguladı. TCK ile ilgili yasanın hızla hazırlanarak, oluşan bu yanlış durumun derhal düzeltilmesi gerektiğine de dikkat çeken Baykal, "Başbakan'ın ani bir kararı ile TCK'nın yürürlüğe girmesi engellendi. Meclis olağanüstü toplanmıştı. Parlamento da büyük bir işbirliği içinde TCK'nın hızla çıkması için etkin bir çaba sarfetmiştir. Gelinen noktada ise Başbakan'ın ani kararı ile TBMM'nin bu çabası sonuçlanamamıştır" dedi. Bu sorunun basit bir zamanlama hatası olamayacağını vurgulayan Baykal, bu konunun daha da ile seviyede gerginliklere yol açacağına inandıklarını kaydetti. Gelinen noktada hükümetin yeni bir sağduyu değerlendirmesi yapmasına ihtiyaç olduğunu da ifade eden Baykal, "Dün alınan erteleme kararı Türkiye'deki siyasi uzlaşmayı ve Avrupa Birliği (AB) ilişkilerini derinden sarsmıştır" dedi. AK Parti yetkililerinin TCK ile ilgili yeni bir içerik arayışı olmadığını kendilerine bildirdiklerini de kaydeden Baykal, "Varolan tasarının bir süre sonra gerçekleştirileceğini söylüyorlar. Varolan tasarı aynı şekilde gerçekleştirilecekse, neden 'bir süre' sonra gerçekleştiriliyor. Son 2 madde neden sonra gerçekleştiriliyor. Tasarının içeriğini değiştirmeye yönelik bir yaklaşım mı var? Bu gecikmenin anlamı nedir?" şeklinde konuştu.

AB'nin Türkiye ile ilgili İlerleme Raporu'nun yayınlanmasından 20 gün önce tasarının aynen geçirileceğinin söylendiğini de ifade eden Baykal, "Bu erteleme kuşkusuz AB ile Türkiye ilişkilerini olumsuz etkileyecektir" dedi. AB'nin Türkiye Temsilcisi'nin 6 Ekim'deki İlerleme Raporu'na bu gecikmeyi yansıtacaklarını söylediğini de hatırlatan Baykal, "Türkiye AB ilişkileri iyiye giderken, böyle temelsiz, içeriksiz olan ve aynı zamanda özlenen, beklenen bir tasarıyı yürürlüğe koymaktan vazgeçilmesinin anlamı yok" diye konuştu. Kendilerine söylenenin aksine bir süre sonra tasarının içeriği ile ilgili yeni görüşmelerin olabileceğini belirten Baykal, "Tarihi bir yanlış yapılmaktadır. Bu inadın bir gereği yoktur" dedi. Başbakan'ın üslübunun sertleşmeye başladığını da dile getiren Baykal, "En kritik zamanda, 12'ye beş kala, İlerleme Raporu'na 20 gün kala, içeriği olmayan, boş bir gerilim oluştuğu görülüyor. Bu Başbakan'ın içinde bulunduğu sıkıntıyı göstermektedir" dedi. "Başbakan'ın resti Avrupa Birliği'ne değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne çekilen bir resttir" diyen Baykal, "TCK'nın çıkması konusundaki bir talebin Türkiye için tehdit olduğunu mu düşünüyorlar? Başbakan yanlış zamanda, yanlış bir konuda, yanlış bir muhatapla savaşıyor" diye konuştu. Türkiye'nin AB'ye direnç göstermesi gereken pek çok konuda hükümetin daha önce boyun eğdiğini ifade eden Baykal, "Başbakan'ın bu kişisel müdahalesi Türkiye'nin AB ile ilişkilerini zora sokmaktadır. İlerleme Raporu'nda yer alacak her olumsuz ifade bizim elimizi zayıflatacaktır" dedi. Baykal, Başbakan Erdoğan'ın CHP'nin sesine kulak vermesi gerektiğini de dile getirerek, "Kendi tabanından gelen sesi dinleyen Sayın Erdoğan, tarikatlarla AB arasında sıkışmıştır" dedi. Başbakan'ın dünyanın gidişatına göre değerlendirmeler yapması gerektiğini vurgulayan Baykal, TBMM'yi dağıtmamak lazım ve yarım saat içinde o son iki madde de tamamlanmalıdır" diye konuştu. Baykal, "1 Ekim'de Meclis toplanacak. Başkanı, Başkan Vekilleri olmayacak. Ekimin 15'inden önce meclisten hiçbir kanun çıkamaz. 6 Ekim'de İlerleme Raporu yayınlanacak" dedi. Türkiye'nin daha önce eline 2 kez AB'ye tam üyelik şansı geçtiğini de belirten Baykal, "Şimde elimize bir şans geçti. Bu sefer durduk yere içeriksiz bir engel çıkıyor" diye konuştu. AB yetkililerinin Türkiye'yi doğru değerlendirmesini umduklarının da ifade eden Baykal, "Türkiye cidde bir bedel ödemek zorunda kalırsa Başbakan'ın bu yükün altından kalkması mümkün değildir" dedi.

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baykal, vurguladığı tarikat baskılarının 1997 yılı ile bir paralelliği olup olmadığının sorulması üzerine, "Hükümet çeşitli dinci örgütlerin baskısı altındadır. Bu baskılar onların kendi dünyalarını yansıtmaktadır. Başbakan, dünya koşullarını değerlendirmek zorundadır. Kendisini o örgütlere teslim ederse bu açmazdan çıkamaz" cevabını verdi.

En Çok Aranan Haberler