MERSİN (İHA) - Akdeniz'de 1990'lı yıllarda yılda ortalama 40 bin ton balık avlandığı ancak yanlış ve bilinçsiz avcılık nedeniyle bu rakamın 2000'li yıllarda 10 bin ton seviyelerine gerilediği belirtildi.
Uzmanlar, Akdeniz'de av süresinin uzun olmasının yanı sıra kaçak avcılık ve zehirli yem ile patlayıcı madde kullanımının da stokları düşürdüğünü kaydetti.
Mersin Üniversitesi (MÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yardımcı Doç. Dr. Bedii Cicik ve Öğretim Görevlisi Oktay Çelik, Akdeniz'deki balık avcılığı miktarında son 10 yıl içinde büyük oranda düşüş yaşadığına dikkat çekti.
Akdeniz'de 1990'lı yıllarda yılda ortalama 40 bin tonun üzerinde balık avcılığının yapıldığını belirten Cicik, çevresel faktörlerin yanısıra bilinçsiz avcılığın da etkisiyle 2000'li yıllarda, yılda ortalama balık avcılığının 10 bin ton seviyesine düştüğünü kaydetti.
Tekne sayısının ve tekne tonajının artmasının yanısıra teknolojideki gelişmelerin de balık stokları üzerinde baskı kurduğunu ifade eden Cicik, Akdeniz'de avlanma döneminin uzun olduğu vurgulandı.
Akdeniz'de her balığın üreme biyolojisinin yıl içinde geniş bir yelpazeye yayıldığını belirten Cicik, şunları söyledi:
Akdeniz'de balık avcılığının serbest olduğu Eylül-Nisan arasındaki 7 aylık av döneminde çipura, levrek, mezgit gibi ekonomik önemi olan türlerin yanısıra bir çok tür bu dönemde üremektedir. Akademisyenler ve bazı araştırmacı kuruluşlar en azından Eylül ayını da avcılığa yasaklamak için uğraş verirken bilimsel araştırmaların fazla önemsenmediği ülkemizde avlanma dönemi daha da uzatılmaya çalışılmaktadır. Sahil Güvenlik Komutanlığı, 150-200 kilometrelik alanı kontrol altında tutabildiğinden kaçak avcılık yapan bir balıkçı teknesini tespit edip yakalamak zor olmakta ve çoğu kez başarısız olunmaktadır. Zehirli yem ve patlayıcı madde ile avcılık yasak olduğu halde bazı kuytu bölgelerde uygulanmaktadır. Patlayıcı madde ile avcılıkta dibe çöken balıklar, larvalar ve hatta tüm canlı grupları yok olmaktadır. Bu tür avcılık, balık stoklarına büyük zararlar vermektedir. Akdeniz'de, bazı balık türlerinin avlanma boyuna gelmemiş yavrularının en az düzeyde avlanmasını sağlamak için dip trollerinde ağ gözü açıklığı 4 milimetre olarak belirlenmiştir. Ağ gözlerindeki 1 milimetrelik küçülme bile avlanabilir balık boyunu 1 santimden aşağıya çekmektedir. Balık stokları üzerindeki baskıyı azaltan bu yasaya uymayanların çokluğu, mahkemeye yansıyan dosyaların sayısından anlaşılmaktadır."
Denizin korunması gerektiğini de vurgulayan Cicik, "Bunu korumak ve gelecek nesillere besin ve protein kaynakları bırakmak da birinci görevimizdir. Bilinçli ve yeterli düzeyde avcılık yapılması ana hedefimiz olmalıdır. Yoksa yarın çok geç olabilir" dedi.