ANKARA (ANKA) -CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, Türkiye'nin tam bir kaos içinde olduğunu ve toplumsal bir travma yaşandığını belirterek "İstanbul'da verilen ‘son padişah' unvanı başbakana dar geldiği için imparatorluğun peşinde, bu korku imparatorluğudur, kullandığı yöntemin adı ise Ergenekon'dur" diye konuştu. Bütün muhalif kesimlerin "darbeci" diye susturulmaya çalışıldığını savunan Baratalı, "Ergenekon savcıları hakkındaki suç duyurularını görmezlikten gelen Adalet Bakanlığı, Yarsav Başkanı Emin Ağaoğlu hakkında soruşturma açabilmektedir. Teftiş Yargıtay'a dayanmıştır." dedi.
Meclis Genel Kurulu'nda İçişleri Bakanı Beşir Atalay hakkındaki gensoruyla ilgili CHP adına konuşan İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, AKP'nin demokratik açılımlar ve reformlar konusunda kendisine toz kondurmamasına rağmen iç güvenlik sorununu çözemediğini kaydetti. Erdoğan'ın seçimlerin ardından söylediği ‘Ülkenin Güneydoğu'sunda seçim güvenliğinin olmadığı" yönündeki sözlerini hatırlatan Baratalı, "O halde Başbakan'a sormak gerekir; gerçekten insanlar oy kullanırken, can güvenliğinden endişe ediyorsa neden kömür, çek, beyaz eşya dağıttınız da güvenliği sağlamadınız? Devletin asli görevi can güvenliğini sağlamak değil mi? Güvenliği sağlamaya çalışıp, bölgeyi terör örgütünün tehdidinden kurtarmaya çalışanları darbeci diye suçlayıp içeri atmak mı devletin görevi?" dedi.Bakan Atalay'ın Bütçe görüşmeleri sırasında "Türkiye Avrupa'nın en güvenlik ülkesidir" dediğini hatırlatan Baratalı, Atalay'a Hakkâri'de, Van'da, Ağrı'da, Diyarbakır'da olan olayları dikkate aldığımız zaman Avrupa'nın en güvenli ülkesi olduğumuzu söyleyebilir misiniz? Siz mi doğru söylüyorsunuz yoksa sayın Başbakan mı? "diye sordu. Güneydoğu'da siyasetin ‘etnik temelli kimlik siyaseti' ve ‘ tarikat, cemaat ayaklı ümmet siyaseti' olmak üzere iki türlü yol aldığını kaydeden Baratalı, seçmene başka seçenek bırakılmadığını savundu. Bölgedeki seçim sonuçlarından hükümetin sorumlu olduğunu kaydeden Baratalı, CHP'nin ise bölge değil Türkiye siyaseti yaptığını söyledi.
DTP'YE ELEŞTİRİ
DTP'li milletvekillerine "Siz sadece belli bir bölgeyi mi temsil ediyorsunuz, belli bir bölgenin mi yoksa Türkiye'nin mi partisisiniz" diye seslenen Baratalı, gensoru önergesinde sadece Güneydoğu'da illerindeki ölümlerin konu edildiğini kaydetti. Baratalı, "Ankara, İstanbul, İzmir, Adana ya da Antalya ile Yozgat veya Çorum'daki olaylar ve ölümler sizi ilgilendirmiyor mu? Festus Okey, Engin Ceber, Baran Tursun, Çağdaş Gemik, Murat Kasap gibi gençlerin sizin için bir değeri yok mu? CHP için var. Kızıltepe'de öldürülen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz için nasıl ciğerimiz yanıyorsa, hain bir pusuya kurban giden Gaffar Okan için de öyle yanıyor. Biz olaya ne kimlik ne de ümmet açısından yaklaşıyoruz. Biz olaya insan odaklı bakıyoruz. Bu doğrultuda hem DTP'nin hem de AKP'nin ve Sayın Başbakan'ın kendisiyle yüzleşmesi gerekmektedir." diye konuştu.
"ERGENEKON SAVCILARI SIKIYÖNETİMİ ARATMIYOR"
AKP hükümetlerinin görevde olduğu sürede Türkiye'nin hem hukukunu, hem vicdanını hem de saygınlığını yitirdiğini savunan Baratalı bunun sorumlusunun ise Başbakan Erdoğan ve AKP zihniyeti olduğunu kaydetti. Türkiye'nin bir hukuk devleti mi yoksa polis devleti mi olduğunun tartışıldığını da belirten Baratalı, Ergenekon davasını eleştirdi. Türkiye'nin büyük bir kutuplaşma ve çatışma ortamına sokulmak istendiğini kaydeden Baratalı, TSK, yargı, basın, üniversite, sendika ve sivil toplum örgütlerinin ardından TBMM'nin de sindirilmek istendiğini savundu. Baratalı, "Başsavcılığını bizzat sayın Başbakanın, yardımcılıklarını da Adalet, İçişleri ve Milli Eğitim Bakanlarının üstlendiği bu davayı yürüten savcılar, sıkıyönetim dönemini aratmayacak uygulamalar içindedirler. " dedi. Sanatçı Müjdat Gezen'in Ergenekon'la ilgili "suçsuzluğu ispat edilene kadar herkes suçlu" durumundadır" sözlerine destek veren Baratalı, "Ergenekon savcıları hakkındaki suç duyurularını görmezlikten gelen Adalet Bakanlığı, Yarsav Başkanı Emin Ağaoğlu hakkında soruşturma açabilmektedir. Teftiş Yargıtaya dayanmıştır."diye konuştu. Türkiye'nin tam bir kaos içinde olduğunu, özel hayata saygının kalmadığını ifade eden Baratalı, şunları söyledi:"Tam bir toplumsal bir travma yaşanıyor. Anlaşılan İstanbul'da verilen ‘son padişah' ünvanı da başbakana dar geldiği için imparatorluğun peşinde. Bu imparatorluğun adını koymak gerekirse ancak ve ancak "Korku imparatorluğu" diyebiliriz. Bu korku imparatorluğunun kullandığı yöntemin adı ise ‘Ergenokon'dur' Evet bir darbe vardır. Bu darbeyi yapanlar, bilgi ve birikimini, canını, malını her şeyini bu ülke için feda etmekten çekinmeyen ne paşalar, ne hocalar, ne gazeteciler ne de Atatürkçü Düşünce ve çağdaş yaşam gibi derneklerdir. Bu darbeyi yapanlar, 80 yıllık cumhuriyetin kazanımlarını 6 yılda ayaklar altına alanlardır. Bu darbeyi yapanlar, ülkenin bütün kaynaklarını yok pahasına kendi yandaşlarına peşkeş çekenlerdir. Bu süreç daha taçlandırılmamıştır. Bu süreci taçlandıracak olan son nokta Anayasa Değişikliğidir. Anayasa Değişikliği söylem ve girişimleri, bu darbeyi yasal zemine oturtma ve güvence altına alma çabalarından başka hiçbir şey değildir. CHP olarak buna asla izin vermeyeceğiz."
"BAŞBAKAN ANTALYA'YA GİDİYOR DA MUNZUR'A NİYE GİTMİYOR?"
Başbakan Erdoğan'ın 5 yıldızlı otellerde ve koruma ordusuyla tatil yapmasını da eleştiren Baratalı, "Neden 7 yıldızlı otellerde, yatlarda, katlarda dinleniyor, Antalya'ya tatile gidiyor da, Munzur'a, Zap suyunun kenarına, Hakkari'nin, Yüksekova'nın o güzelim yaylalarına örneğin Berçelan Yaylasına bir günlüğüne de olsa ailenizle gidip piknik yapmıyorsunuz? O bölgeler Türkiye sınırları içinde değil mi? Madem ki güvenli bir ülkeyiz, o zaman neden çekiniyorsunuz?" dedi. (ANKA)
markasıdır.
Haber Gönder
