"Daha kopartılacak olan hortumlar var''
İstanbul - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'deki sömürü hortumlarını biz büyük ölçüde kestik. Bundan dolayı bu kıyamet kopuyor, daha henüz bitmedi, daha kopartılacak olan hortumlar var" dedi.
Başbakan Erdoğan, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, KKTC Cumhurbaşkanı'nın değişik ülkelere davet edildiğini, en son Pakistan'a davet edilerek resmi törenle kabul edildiğini ifade ederek"Niye bunlar geçmişte olmadı, şimdi oldu?" diye sordu.
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:"(Efendim, AB havaalanlarını, limanları açacak). Kim açacak? Kim söyledi böyle bir şeyi? Bu saptırma gayreti içerisine girenler, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı bir şey söylüyor; KKTC üzerinden izolasyonlar kalkmadıkça bizden kimse limanların, havaalanlarının açılmasını beklemesin. Bunu her yerde söylememize rağmen hala medya, sözlüsü, yazılısı diyor ki (Kıbrıs elden gidiyor). Kim veriyor? Bunlar aynaya bakıyorlar. Yeri geldi masaya yumruk vurduk, masadan öyle kalktık, çıktık. Dönem Başkanı Hollanda Başbakanı dedi ki (Bu madde asla KKTC'nin Güney Kıbrıs'ın yönetiminin taassubu altına girmesi anlamına gelmez). Bu konuda yapılacak olanların hepsini yaptık. İzolasyonlar kalkmadıkça kimse bizden bir adım beklemesin."
"Müzakereler durur" yönündeki eleştirilere ilişkin olarak da Erdoğan, "Kusura bakmasınlar, onların kendi bileceği bir iştir. Biz ekmeğimizi onların verdiği ile değil, hep beraber tırnaklarımızla kazıyarak elde ediyoruz" diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin NATO'daki tek Müslüman ülke olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Ne sıkıntı var? AB'de de şu ana kadar birçok engeller oldu. Tüm bu engellere rağmen aştık, aştık, aştık, bir yere geldik. Şimdi tarama sürecindeyiz. Bu süreç önümüzdeki ay tamamıyla bitiyor. Müzakereler başladı, diğerleri de devam edecek. (Efendim, Güney Kıbrıs engelleyecek bu işi...) Eğer 24 tane ülke kalkıp da 600-650 bin nüfusu olan Güney Kıbrıs'a 75 milyonluk Türkiye'yi bu noktada heba etmeyi düşünüyorsa kendi bileceği iştir. Bunu biz kendilerine açık, net söyledik."
Erdoğan, konuşmasında Lübnan meselesine de değinerek, bu konuyla ilgili tarihi bir misyonu üstlendiklerini, insani bir görevi yaptıklarını ve yapacaklarını söyledi.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:"Böyle fotoğrafları görerek, televizyon ekranlarındaki durumları seyrederek, 'ah-vah' demekle bir şey olmuyor. Orada varsanız söz hakkınız oluyor. Ama yoksanız hiçbir şey söyleme durumunda olamazsınız. Orada varsanız tarih sizi anacaktır, yoksanız anmayacaktır. Böyle bir davet, bize tarihi bir misyonun gereğini yerine getirmemizi özellikle zorluyor."Erdoğan, dün emekli Orgeneral Edip Başer'i terörle mücadelede koordinatör olarak tayin ettiklerini, buna ilişkin genelgeyi imzaladığını ve Başer'e Terörle Mücadele Yüksek Kurulu'nun üyesi olma sıfatını verdiklerini hatırlatarak, böylelikle Türkiye-Amerika, Türkiye-Irak, Türkiye-Amerika-Irak görüşmelerinde birlikte çalışılacağını ve terörle mücadelede süratle mesafe almanın gayreti içinde olacaklarını ifade etti.
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:"Çünkü bu ülke hepimizin. Ama masum, mağdur insanların ölmesi, öldürülmesi hele hele ordumuza, askerimize yönelik yapılan saldırıların neticesindeki şehitlerimiz şüphesiz ki yüreklerimizi dağlıyor. Ama bunlar üzerinden istismar, bizim ayrıca üzüntü sebebimizdir. Çünkü şehitler birer istismar aracı değildir, olamaz. Kimse onun bedelini ödeyemez. Çok küçük hesaplarla, politikalar yaparak bir şeyler elde etme yolu, yöntemi artık geçerli değil."
Erdoğan, fındık fiyatlarında geri adım atmak gibi bir şeyin söz konusu olmadığını söyledi. Erdoğan, "Şu anda yoğun şekilde fındık alımımız devam ediyor ve edecek" diye konuştu.Erdoğan, sözde Ermeni soykırımıyla ilgili olarak da bu konuda mücadeleyi sürdürdüklerini ve sonuna kadar da sürdüreceklerini vurgulayarak, şunları
kaydetti:"Bu iddialara karşı (hodri meydan) dedik. Bugüne kadar kimse diyemedi, biz dedik. (Buyurun) dedik, (açıyoruz arşivlerimizi, varsa siz de açın arşivlerinizi.) Olumlu cevap gelmedi. İdeolojik yaklaşımlarla Türkiye'yi kimsenin mahkum edecek gücü yok. Benim şu anda ülkemde Ermeni vatandaşlar var. Dünyada bu tür aleyhte kampanyalar bize bir şey kaybettirmez, onlara kaybettirir."
Haber Gönder
