HABER

Kapat

Demirel AB üyeliğini değerlendirdi

ANKARA (İHA) - 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, AB'ye üye olabilmesi durumunda Türkiye'nin bağımsızlık ve hükümranlık şartlarında değişiklik olacağını belirterek, "Türkiye'nin bunları da hazmedebilmesi lazım" dedi.

Demirel, Hacettepe Ekonomi Topluluğu (HEK) tarafından düzenlenen 'AB Sürecinde Türkiye' konulu sempozyuma katılarak bir konuşma yaptı. Kürsüye çıktığı sırada kısa süreli bir elektrik kesintisi meydana gelmesi üzerine Demirel, "Aydınlık karanlıktan iyidir" diyerek konuşmasına başladı. Türkiye'nin bugün için en önemli meselesinin AB olduğunu kaydeden Demirel, 40 yılı aşkın bir süredir AB meselesinin içersinde olduğunu söyledi. Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusunda ortaya atılan itirazların hissi, önyargılı ve iyi niyetten uzak olduğunu ifade eden Demirel, Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusundaki eksikliğin 'iyi niyet' olduğunu vurguladı.

Demirel, Türkiye'nin bugün geldiği nokta itibariyle geçmişe göre çok daha iyi bir yerde olduğunu dile getirirken, "Şimdi AB, artık Türkiye'ye ihtiyacımız yoktur noktasına mı geldi? Bunu iyi niyetli düşünmek mümkün değil" açıklamasında bulundu. AB yokken de Türkiye'nin varolduğunu, AB'ye üye olamasa da varolmaya devam edeceğinin altını çizen Demirel, "Türkiye AB'ye üye olamazsa ağlayacak halimiz yok. Bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz. Bildiğimiz yol da Atatürk'ün yoludur" dedi.

Demirel, AB üyeliği uğruna Türkiye'nin kendi birliğinden vazgeçmemesi gerektiğini vurgulayarak, "Türkiye, Yugoslavya'ya dönmemelidir. AB Türkiye için çok önemlidir. Ondan daha önemli bir şey yok mu? Var. O da kendi birliğidir" diye konuştu. Konuşmasının ardından HEK üyesi öğrencilerin sorularını yanıtlayan Demirel, müzakere sürecinin Kıbrıs sorununu gündeme getirip getirmeyeceği yönündeki bir soru üzerine şunları söyledi:

"Kıbrıs olayının AB ile hiçbir ilgisi yoktur. Bence AB büyük bir hata yaptı. Kıbrıs gibi, AB için hiçbir stratejik değeri olmayan bir sorunlar yumağını içine aldı. Bunu yaparken de uluslararası antlaşmaları çiğnedi. Yığınakta yaptığınız hata, savaşın sonuna kadar devam eder. Kıbrıs Türkiye'nin bir milli davasıdır. Dün öyleydi, bana göre bugün de öyle. Henüz Türkiye Cumhuriyeti ve Türkiye Parlamentosu, Kıbrıs'la ilgili yeni bir politika ayarlamamıştır. Yeni bir politika ayarlamalıdır. Kıbrıs kanayan bir yara durumundadır. Türkiye, 40 sene 'milli davam' dediği Kıbrıs'ı 'artık vereyim de kurtulayım' diyemez. Ne serden vazgeçeriz, ne de yardan vazgeçeriz. Bir süre daha Türkiye, Kıbrıs meselesi ile beraber yaşayacaktır. Türkiye, 'benim Kıbrıs diye meselem yok' derse, büyük devlet olmaktan çıkar, başına başka işler gelir."

Demirel bir başka soru üzerine de 30 bin Türk'ün canına mal olan terör örgütü PKK hareketinin AB'den destek aldığını, Türkiye'nin böyle bir Avrupa ile karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Öğrencilerin soruları üzerine 'yakın dostum' dediği Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ı Türkiye'nin AB üyeliği konusunda 'politika' yapmakla suçlayan Demirel, "Koca Chirac politika yapıyor. Chirac, Fransız halkına; 'Türkiye bize lazımdır, biz de Türkiye'ye lazımız. Karşılıklı menfaatlerimiz var. Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkmayın' demeliydi. Chirac işi sokağa bırakmıştır" şeklinde konuştu. Avrupa halkı ile Türk halkı arasında karşılıklı bir güvensizlik sorunun bulunduğunun da altını çizen Demirel, Avrupa'nın Türkiye'ye karşı önyargısının altında 500 yıla yakın Türklerin Avrupa için tehdit unsuru olarak görülmesinin yattığını öne sürdü.

Demirel bir başka soru üzerine de Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili olarak Avrupa'nın 'Dinler Avrupası mı?, Coğrafya Avrupası mı? Yoksa Değerler Avrupası mı?' olacağına karar vereceğini söyledi. Türkiye'nin AB'ye üye olması durumunda ortaya çıkacak tabloya da değinen Demirel, "Türkiye AB'ye üye olabilirse bağımsızlık ve hükümranlık şartlarında da değişiklik olacaktır. Bunları da Türkiye'nin hazmedebilmesi lazım" şeklinde konuştu.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler

Kapat