Depremde 76 kişinin öldüğü Ebrar Sitesi K Blok'a ilişkin yargılama sürdü

Kahramanmaraş 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Tevfik Tepebaşı, bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

Dönemin 9 kamu görevlisinin tutuksuz yargılandığı davanın ana dosyayla birleştirilmesiyle devam eden davada müştekiler ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Firari sanıklar Ahmet Doğan ve Mustafa Timurbanga ise duruşmaya katılmadı.

Sanık Tepebaşı, Ebrar Sitesi K Blok'un yapımında hiçbir görevinin ve sorumluluğunun olmadığını savundu.

Depremden önce apartmana bitişik petrol istasyonu yapıldığını ve oto yıkama bölümünün apartmana zarar verdiğini anlatan Tepebaşı, şöyle konuştu:

"Oto yıkamada her araç yıkandığında binanın temeline su kaçtığı, apartman yöneticisi ve kapıcısı tarafından ifade edildi. Depremden önce zaten bu sulanma nedeniyle 4 kat yere batmış. Apartman temelden inşaat süreci ve tamamlanma sürecine kadar denetlenmiştir. Bu oto yıkama sürecinde de kimse bir tedbir almamış ve bir kuruma bildirilmemiş. Bir tedbir alınsaydı belki de şimdi yıkılmayacaktı bu bina. Ben 17 bloktan sorumlu tutuluyorum ve 1 blok neredeyse 1 yıl 5 ayda bitiyor neredeyse. Bu blokların hepsine müdahil olmam zaten mümkün değil. Ben bu Ebrar K Blok’un kooperatifinde hiçbir yetki ve sorumluluk almadım. Üye bulma ve usta bulma konusunda yardımcı oldum. İnşaat konusunda müdahil olmadım. Zira ben inşaattan da anlamam. Ben bu inşaattan sorumlu değilim ve bu davadan beraatımı talep ediyorum."

Tutuksuz yargılanan kamu görevlileri de projelerin uyumu, binanın amacına uygunluğunu denetlediklerini, binanın statiğini etkileyecek görev ve sorumluluklarının olmadığını savunarak beratlarını talep etti.

Müştekilerden Tuğçe Demir, kamu görevlilerinin attıkları imzanın en büyük sorumluluğu olduğunu ifade ederek tutuklu yargılanmalarını talep etti.

Demir, "Belediyede görev yapan kişiler belgeleri okuyup altına imza atıyor. Bunun sorumluluğunu almak zorundalar ve asli kusurlu olanların tek tek tutuklu yargılanmasını talep ediyorum." dedi.

Dilber Irmak da "Herkes konuştu ve kimse suçunu kabul etmiyor. Bir belgenin altında imzası olan insan nasıl sorumluluk kabul etmez. Suçu olan herkesten şikayetçiyim ve en ağır cezayı almasını talep ediyorum. Biz birkaç gün sonra bayram yapacağız ama nasıl yapacağımızı bilmiyoruz. Acılarımız hala çok taze.” ifadelerine yer verdi.

Mahkeme heyeti, sanıkların mevcut halinin devamına karar vererek duruşmayı 10 Temmuz'a erteledi.

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis talep ediliyor. (AA)

Bu içerik Metin Yamaner tarafından yayına alınmıştır