HABER

Ekonomide teşvik tartışması

ADANA (İHA) - Hükümetin 36 ile yönelik teşvik uygulamasını genişleterek 13 ili daha aynı kapsama aldığını açıklaması, bu konudaki tartışmaları iyice alevlendirdi.

Teşvik verileceği açıklanan iller bunu sevinçle karşılarken, kapsam dışında kalanlar ise büyük hüsran yaşadı. Kapsam dışında kalan illerdeki siyasi parti temsilcileri, sanayi, ticaret odası başkanları illerinin teşvik kapsamına alınabilmesi için yoğun bir yarış içine girdi.

İller arasındaki teşvik alma yarışı sürerken, uzmanlar bu uygulamanın ekonomik kalkınmaya katkı sağlamayacağı, aksine kaynak israfıyla sonuçlanacağı uyarısında

bulundu.

Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muammer Tekeoğlu, Türkiye'de bugüne kadar illere verilen teşviklerle ekonomik kalkınmanın sağlanamadığını söyledi. Uygulamanın hem iller arasında hem de mevcut işletmelerle yatırım teşviki alan işletmeler arasında da haksız rekabet oluşturduğunu kaydeden Prof. Dr. Tekeoğlu, yeni sanayilerin gelişmesini sağlamaya dönük teşviklerin sağlıklı sonuçlar vereceğini söyledi.

Teşvik uygulamasında bir il veya bölge kalkınmasını gerçekleştirmekten öte ülke ekonomisine istikrar ve ivme kazandırmayı hedeflemek gerektiğini ifade eden Prof. Tekeoğlu, "Ülkemizde teşvik uygulaması öteden beri iller bazında devam ediyordu. Sonuçları gösterdi ki illere verilen teşviklerle kalkınma sağlanamıyor. Sadece kaynak israfı oluyor. Bugün öyle bir hale geldi ki; her il, o ilin ticaret sanayi odaları, esnafı, milletvekilleri işi 'Bizim il de alınsın' şeklinde yarışmaya döktüler. Bu durumda 13 il daha teşvikli il kapsamına alındı" diye konuştu.

Teşviklerin yayılmasının iyi-kötü belli düzeyde sanayi geleneği yayılmış olan illerdeki kaynakların başka bölgelere kaymasıyla sonuçlanacağını belirten Prof. Dr. Tekeoğlu, "Mevcut teşvik uygulamalarıyla ülke ekonomisine ivme kazandırmak zor. Geçmişte denendi; tekrar tekrar ısıtıp ortaya koymanın bir mantığı, yararı söz konusu olamaz. Bugün en sanayileşmiş bölgeler bile teşvik istiyor. Sonuçta teşvik anlamını yitiriyor. Genel bir uygulama şekline dönüşerek kaynak israfına yol açıyor. Yaygınlaşmış teşvikler sanayide gereksiz kapasitelerin oluşarak zararların ortaya çıkmasına sebep olacaktır" uyarısında bulundu.

AB ile entegrasyona hazırlanan Türkiye'nin her konuda planlı, programlı altyapı çalışmalarına ihtiyacı olduğunu belirten Prof. Dr. Muammer Tekeoğlu, bugün teşvik uygulamasından faydalanmak için moda sanayi sektörüne yatırım yapan bir iş adamının birkaç yıl sonra sektörde ortaya çıkacak olan aşırı kapasite sorunu sebebiyle malını satamaz duruma düşeceğini ve sonuçta girdiği işten zarar edip pişman olacağını söyledi. Prof. Tekeoğlu, "Teşvikler il bazında değil de işletme bazında mikro bazda olabilir. Belli kriterle koyarsınız. Ona göre teşvik uygularsınız. Teşvikin mantığı ülkede yeni sanayileri geliştirmek olmalıdır. Bugün her tarafta tekstil yatırımı yapılıyor. Sonuçta sanayide aşırı bir kapasite ortaya çıkıyor. Stok birikimi oluyor ve mal satılamıyor. Plansız, programsız uygulama bu sonucu doğuruyor" şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Tekeoğlu, ithal ürünleri Türkiye'de üretilebilecek şekilde sanayi kuruluşlarının tesis edilmesi için teşvik edilmesi gerektiğini ifade ederek, "Bugün herkes moda sanayiye yatırım yapıyor. Oysa ülkede yatırım hangi sektörlere yapılacak, ne yöne kaydırılacak bunun planlaması yok. Herkes sektörün geleceğini düşünmeden 'Kar etmesem de vergi ödemeyeceğim' diyerek moda sanayiye yatırım yapıyor. Oysa asıl teşvik; üreticiye, sanayiciye enformasyon sağlamak, yönlendirmek, iç talep dış talep durumunu gösterecek sağlıklı bilgi akışını sağlamak olmalıdır. Yeni teknolojilere yönelik yatırıma ağırlık verilmesi lazım. Bunlar yapıldığı takdirde ekonomiye bir ivme kazandırılması söz konusu olabilir" önerisinde bulundu.

Hükümetin politik mülahazalar ve baskılardan uzak durmasını öneren Prof. Dr. Tekeoğlu, sektörler ve bölgelerdeki yatırım ortamını araştırıp öneriler sunarak firmaların uluslar arası piyasaya açılmasını sağlayacak olan karma nitelikli bölge kalkınma ajanslarının bir an önce hayata geçirilmesi ve buna göre yatırım teşviklerine yön verilmesinin, hem ülke hem de yatırımcı açısından çok daha faydalı olacağını sözlerine ekledi.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler