Dünyanın dört bir yanında mühendisler ve bilim insanları sessiz çalışan, enerji verimliliği yüksek ve sıfır emisyonlu uçaklar tasarlamak için araştırmalar yürütmektedir. Bu noktada elektrikli uçak teknolojisi karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmalar sayesinde gelecekte kısa ve orta mesafeli uçuşların elektrikli uçaklarla gerçekleştirilmesi mümkün hale gelecektir. Bu durum hem çevresel hem de ekonomik açıdan büyük avantajlar sağlayacaktır. Havacılık teknolojisi için yeni bir kavram olarak elektrikli uçağın nasıl çalıştığı ise araştırma konusudur.
Elektrikli uçak havacılık teknolojisinde çevreci bir düşünce olarak tamamen ya da hibrit elektrik enerjisiyle çalışan bir hava aracıdır. Geleneksel jet uçaklarında olduğu gibi fosil yakıtlarla çalışan motorlar yerine bataryalar, elektrik motorları ve güç dönüştürücü sistemler bulunur. E-plane günümüzün çevre dostu ulaşım vizyonuna uygun olarak geliştirilmiştir. Bu sayede karbon emisyonlarını sıfıra indirmeyi ve enerji verimliliğini en üst seviyeye çıkarmayı hedefler.
Elektrikli uçağın kalbi lityum iyon bataryalar ve elektrik motorlarıdır. Bu bataryalar dizüstü bilgisayarlar, cep telefonları ve elektrikli otomobillerde de kullanılan yüksek enerjiye sahip hücrelerden oluşur. Her bir batarya hücresi şarj edildiğinde kimyasal enerji depolar. Uçuş esnasında ise bu enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürerek motorlara iletir.
Elektrikli uçakların motorları geleneksel içten yanmalı motorlardan çok daha basit ve verimlidir. Yanma süreci olmadığı için titreşim, gürültü ve karbon salınımı minimum düzeydedir. Elektrik motorları pervaneleri döndürerek uçağa itiş gücü kazandırır. Bu sistem mekanik olarak daha az parçaya sahip olduğu için bakım maliyetleri de oldukça düşüktür.
Elektrikli uçakların çalışma prensibi temelde elektronların kontrollü hareketine dayanır.
Uçak bataryaları şarj edildiğinde pil hücrelerinde kimyasal bir reaksiyon gerçekleşir. Bu reaksiyon lityum atomlarının elektronlarını serbest bırakmasına neden olur. Serbest kalan elektronlar devre üzerinden hareket ederek elektrik motoruna güç sağlar. Aynı anda lityum iyonları da pilin bir ucundan diğerine yani anottan katoda doğru ilerler. Bu elektron akışı motorun dönmesini sağlayan elektriksel enerjiyi oluşturur. Motorun dönüşü pervanelere aktarılır ve uçak havalanır.
Elektronlar katoda ulaştığında pildeki enerji tükenir. Bu durumda pillerin yeniden şarj edilmesini gerektirir. Şarj işlemi sırasında harici bir elektrik kaynağı elektronları tekrar anoda geri gönderir ve sistem enerji depolayabilir hale gelir.
Bu süreç uçuş sırasında pillerin ne kadar verimli kullanıldığını belirler. Bu nedenle mühendisler hem daha hafif bataryalar hem de daha uzun ömürlü enerji geliştirmek için araştırmalar yapmaktadır. Günümüzde pek çok havacılık firması kısa mesafeli şehir içi uçuşlar için tamamen elektrikli uçak prototipleri geliştirmektedir. Gelecekte ise bu uçakların bölgesel hava taşımacılığında bir devrim yaratması beklenmektedir.