Cezayir ve Fransa arasında sömürge döneminden bu yana çözüme kavuşmayan ve ara ara karşılıklı adım ve açıklamalarla gün yüzüne çıkan çok sayıda sorun bulunuyor. Son olarak Fransa'da Cezayir uyruklu 3 kişinin gözaltına alınmasının ardından Cezayir, 12 Fransız konsolosluk çalışanından 48 saat içinde ülkeyi terk etmesini istedi.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Cezayir’in 12 Fransız konsolosluk çalışanının ülkeyi 48 saat içinde terk etmesini istemesini ‘haksız’ olarak değerlendirdi.
Barrot, Cezayir'i Fransa'da Cezayir uyruklu 3 kişinin gözaltına alınmasının ardından aldığı bu karardan vazgeçmeye çağırdı. Bu kararın ‘Fransız topraklarında ciddi suçlar işlediği gerekçesiyle 3 Cezayirlinin gözaltına alınmasına’ bir tepki olarak alındığını belirten Barrot, Cezayir ile diyalog bağlarını yeniden kurmaya çalıştıkları bir dönemde olduklarını söyledi.
Barrot, “Cezayir makamlarından, tutukluların, devam eden yasal işlemlerle ilgisi olmayan bu sınır dışı etme tedbirini terk etmelerini istiyorum” ifadelerini kullandı.
Barrot, Cezayir’in kararından vazgeçmemesi halinde konsolosluk çalışanlarının sınır dışı edilmesine hızla yanıt verileceğini kaydetti.
Cezayir'in 12 Fransız konsolosluk çalışanından ülkeyi terk etmesini istemesi, çözüm bekleyen çok sayıda sorunla doğrudan ilişkili bulunmasa da iki ülke arasındaki tarihi sorunların bir uzantısı olarak değerlendiriliyor. İki ülke arasındaki son yıllarda karşılıklı, çeşitli adımlarla gerilen ilişkiler bu son krizde yeni bir boyuta taşındı. AA muhabiri, Cezayir-Fransa arasındaki krizin son dönemde belirginleşen tırmanma noktalarını derledi.
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun dahil çok sayıda yetkili, farklı zamanlarda Fransa'dan sömürge döneminde işlediği suçlardan dolayı özür beklediğini dile getirdi.
Ülkede yıllar süren insanlık dışı savaşta yaklaşık 1,5 milyon Cezayirli hayatını kaybetti, milyonlarca kişi yerinden oldu. Ayrıca Fransa'nın 1960-1966 yıllarında Cezayir Çölü'nde 4'ü yerin üstünde 13'ü de yer altında olmak üzere en az 17 nükleer deneme yaptığı belirtiliyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ocak 2021'de, ülkesinin sömürge geçmişiyle ilgili Cezayir'den bir özür ya da af dilemesinin söz konusu olmayacağını açıklamasıyla iki ülke arasındaki "özür" sorunu, kronik bir probleme dönüştü.
Cezayir, Fransa'nın tarihinde "kara leke" olarak sürekli kalacak sömürge dönemi suçları nedeniyle her fırsatta çeşitli platformlarda özür talebini yeniliyor.
Cezayir ve Fransa arasındaki krizin gerilim noktalarından birisi de Fransa'nın Batı Sahra bölgesi ile ilgili tutumunu açıklamasıyla ortaya çıktı.
Macron, Temmuz 2024'te, Fas Kralı 6. Muhammed'e tahta çıkışının 25. yılı münasebetiyle yazdığı mektupta Fransa'nın, Fas egemenliği altındaki özerklik planını, Batı Sahra sorununun çözümü için uygun çerçeve olarak gördüğünü belirtti.
Cezayir, Fransa'nın Batı Sahra'da “Fas yayılmacılığını destekleyen bir siyasi çizgi benimseyerek uluslararası hukuka aykırı hareket ettiğini” yönünde açıklama yaptı. Cezayir Dışişleri Bakanlığından konuya ilişkin yapılan açıklamada, "yeni ve eski sömürgeci güçler" olarak nitelenen Fas ve Fransa'nın yakınlaşmasına tepki gösterildi.
Cezayir ayrıca Fransa'nın bu adımına tepki olarak Paris Büyükelçisini derhal geri çekme kararı aldığını bildirdi.
Cezayir, 2023 Haziran'ında, 1986'da milli marştan çıkardığı ve uzun süre sömürgesi altında kaldığı Fransa'yı yeren mısraları yeniden marşa ekledi.
Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, Cezayir'in bu kararının "beklenmedik" olduğunu belirterek, "Bu marş zaman aşımına uğramış. Yabancı bir marş hakkında yorum yapmak istemiyorum ama bu marş, 1956'da sömürge döneminde savaş koşullarında yazılmış ve Fransa'yı hedef alan sert sözler içeriyor." değerlendirmesini yaptı.
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un da üyesi olduğu parti Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephesi, Colonna'nın ifadelerini kışkırtıcı ve kabul edilemez bulduklarını belirterek, Colonna'yı, “diplomatik teamülleri ihlal etmenin yanı sıra bağımsız ve egemen bir devletin iç işlerine müdahale etmekle” suçladı.
Söz konusu milli marşın Fransa ile ilgili kısmında, "Ey Fransa, serzeniş vakti geçti, biz o günleri kitap gibi kapattık. Ey Fransa, bugün hesap günüdür, hazırlan ve cevabı bizden al. Devrimimizde karar kesin. Cezayir'in yaşaması için kararlıyız." ifadeleri yer alıyor.
Cezayir'de "Mesleki Eğitim" ve "Gençlik ve Spor" bakanlıkları 2021'de resmi yazışma ve eğitimlerde Fransızca kullanımını sonlandırdı.
İlkokullarda 2022'den bu yana da İngilizce öğrenimine ağırlık verilmeye başlandı.
Ayrıca ülkedeki üniversitelerde, 2023-2024 akademik yılından itibaren Fransızcanın yerine İngilizcenin eğitim dili yapılması kararlaştırıldı.
Cezayir ve Fransa arasında dönem dönem karşılıklı sert açıklama ve adımlarla gün yüzüne çıkan sömürge döneminden kalma çok sayıda çözüme kavuşmamış sorun bulunuyor.
Fransa'nın yıllardır iade etmeyi reddettiği Cezayir arşivi ve Paris'teki İnsan Müzesi'nde bulunan Cezayir halk devrimi liderlerinin kafatasları, Fransa'nın 1960-1966 yıllarında Cezayir Çölü'nde gerçekleştirdiği nükleer denemelerin kurbanları için tazminat ödenmesi talebi ve Bağımsızlık Savaşı (1954-1962) sırasında kaybolan 2 bin 200 kişinin akıbetinin açıklığa kavuşturulması yer alıyor.
İki ülke arasındaki kriz ekonomi ve enerji sahasına da sıçradığı zamanlar oluyor. Son dönemde Cezayir'in Fransa'ya gıda ithalatı ve enerji anlaşmalarında kısıtlama getirdiği bazı hamlelerinin de yer aldığı göze çarpıyor.
(DHA-AA)