Kısıtlamasız ilk pazar günü sokaklara akın ettiler!

Kısıtlamasız ilk pazar gününde Büyükada, Heybeliada, Kınalıada ve Burgazada'ya gitmek isteyen vatandaşlar vapur iskelelerinde yoğunluk oluşturdu. Adalara gitmek isteyenler Eminönü Vapur İskelesi'ndeki uzun kuyruklar da beklemek zorunda kaldı. Sırada bekleyen bazı vatandaşların sosyal mesafe kurallarına uymadığı da görüldü. Öte yandan, ziyaretçilerin gezmek için en çok Büyükada'yı tercih etti.

Ailesiyle Adalar turu yapacağını söyleyen Özgür Üstün, “Adaya gezmeye gidiyoruz. Kısıtlamasız ilk pazar günü olması çok güzel oldu. Evde çocuklar çok sıkılmıştı. Eşimle beraber çıktık adaları gezeceğiz." dedi. Kınalıada'ya gezmeye gideceğini belirten Mehmet Akbaba, "Yasaklar zamanında uzun süre evde kaldık. Şimdiyse yasaklar kalktı, biz de tur atmak için kuzenimle adaya gidiyoruz. Amacımız kafa dağıtmak. Bisiklet bulursak sürmek istiyoruz" ifadelerini kullandı. Nesibe Erbağ ise "Plaja gitmek için adaya gidiyoruz. Evde dura dura artık sıkıldık. Kısıtlamasız ilk pazar olunca gezelim dedik" diye konuştu.

Pazar gününü değerlendirmek için Büyükada'yı tercih ettiğini belirten Dilara Donat, "Gezmek için Büyükada'yı tercih ettik. Bazı yerler çok kalabalık olsa da adayı çok beğendim. Tekrar gelirim diye düşünüyorum" dedi. Yeliz Şen ise "Değişiklik olsun diye Adaya geldik. Yasak zamanı pazar günleri sürekli evdeydik. Bugün ilk kez dışarı çıktık. İlk defa Büyükada'ya geldim; ancak baya kalabalık" ifadelerini kullandı.

Hava sıcaklıklarının artması ve normalleşme süreciyle birlikte İstanbul plajlarında yoğunluk arttı. Cankurtaranlar, plajlarında yaşanabilecek boğulma vakalarına karşı nöbetlerine başladı. Herhangi bir olumsuzluğa karşı İstanbul'daki 49 plajda, 24'ü kadın, 618 cankurtaran görev yapıyor. Hava sıcaklıklarının artması ve 1 Temmuz'da normalleşme sürecinin başlamasıyla vatandaşlar serinlemek için kendilerini plajlara attı. Plajlarda yaşanabilecek boğulma vakalarına karşı cankurtaranlar önemli bir görevi yerine getiriyor. Kumsallarda dolaşan ve gözetleme kulelerinden etrafı gözetleyen cankurtaranlar, zaman zaman vatandaşlara sözlü uyarılarda da bulunuyor. İstanbul'da toplam 58 bin 930 metre uzunluğunda 49 plaj bulunuyor. Bu plajlarda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi(İBB)'ne bağlı 24'ü kadın toplam 618 cankurtaran hizmet veriyor. İstanbul'da toplam 245 gözetleme kulesinde nöbet tutan cankurtaranlar, 49 jet ski, 4 kurtarma botu, 18 ATV aracı ve 2 drone ile takiplerini gerçekleştiriyor.

2005 yılından itibaren toplam 60 bin 408 kişiye müdahale edildiğinin bilgisini veren Florya Güneş Plajı'nda Cankurtaran Yuşa Sevil, "Kuleden gördüğümüz zamandan itibaren, toplamda 3 dakika içerisinde vakaya ulaşıp, vakayı dışarı çıkarıyoruz. Omurga tahtasına alıp, vakaya ilk yardım müdahalesini yapıyoruz. O sırada da başka bir arkadaşımız sağlık ekiplerini arıyor. Herhangi bir vakaya gittiğimiz zaman genelde can yeleklerini kullanıyoruz. Her kulede birer tane bulunuyor. Vakaya arkadan sarılıp, can yeleğini patlatıp, kıyıya çıkarttıktan sonra ilk yardım müdahalesi yapılıyor" dedi.

Boğulma tehlikesi geçirebilecek olanlara uyarılarda bulunan Yuşa Sevil, "Herhangi bir panik yapmadan, kendini suyun akışına bıraktıktan sonra çevredekilerden yardım istemesi yeterli olacaktır. Kendini suyun akışına bıraktığı zaman zaten suyun üstünde duracaktır. Vatandaşlardan isteğimiz, cankurtaran ikazlarını dikkate alıp, cankurtaran bölgeleri dışında denize girmemeleri. Bizi en çok zorlayan durum, gelen ailelerin çocuklarını tek başına bırakması. Bizler de çocuklara karşı daha dikkatli oluyoruz. Kısa bir süre içerisinde boğulma vakaları gerçekleştiği için, bizim erken müdahale edebilmemiz adına ailelerin de göz önünde bulundurması gerekiyor. Cankurtaranlar olarak sürekli dalga anonsları, ebeveyn anonsları gerçekleştiriyoruz. Emniyet şeritlerini geçenler oluyor. Bunların da önlemlerini alıyoruz herhangi bir vakayla karşılaşmamak için. Sürekli karadan ve denizden olmak üzere devriye atarak vatandaşlarımızı uyarıyoruz. Başımızı kaşıyacak vaktimiz olmuyor. Yoğunluk ve çocukların fazlalığından dolayı sürekli denizi izleme halindeyiz. Zor bir mesleğimiz var" diye konuştu.

Türkiye’nin Maldivleri olarak bilinen Burdur’un Yeşilova ilçesindeki Salda Gölü, kısıtlamaların kaldırılmasının ardından normalleşmenin ilk hafta sonunda ziyaretçi akınına uğradı. Plajlarda güneşli havanın tadını çıkaran ziyaretçiler, yöresel ürün stantlarından da alışveriş yaptı.

Beyaz kumu ve turkuaz mavisi rengiyle ‘Türkiye’nin Maldivleri’ olarak bilinen Salda Gölü, son yılların en cazip mekanları arasında yer alıyor. Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA) Mars’taki Jezero krateriyle benzer özellikler gösterdiğini açıklamasının ardından Salda Gölü’ne olan ilgi de her geçen gün artıyor. Pandemi nedeniyle uygulanan kısıtlamaların 1 Temmuz itibarıyla sona ermesinin ardından ilk hafta sonunda Salda Gölü’ne ziyaretçi akını yaşandı. Salda Gölü’nü sabah saatlerinden itibaren çok sayıda tur aracı ziyaret etti. ‘Maldivler’ olarak bilinen plajda bölgeye özgü ürünlerden alan ziyaretçiler, ‘Salda’ yazısının bulunduğu alanda bolca fotoğraf çektirdi. Koruma alanında bulunan bu bölgede göle giremeyen ziyaretçiler, belirlenen alanlarda yürüyüş yaptı. Salda Gölü’nde halk plajında ise suya girilmesine izin veriliyor. Bu kapsamda ‘Maldivler’ olarak bilenen plajda göle giremeyen ziyaretçiler, halk plajında suya girerek güneşli havanın tadını çıkardı.

Özlem İlgen, İzmir’den tur kafilesi ile Salda’ya geldiğini belirterek, manzarayı çok beğendiğini söyledi. İlgen, “Burası çok güzel, tam bir doğa harikası. Ülkemizde gezilip görülmesi gereken çok güzel yerler var. Tur olarak geldik, çok memnun kaldık. Herkesin gelip görmesi gereken yerlerden biri” dedi.

Figen Fert de İzmir’den geldiğini belirterek, turda yer alanların çoğunlukla öğretmen ve veli olduğunu ifade etti. Salda’yı çok merak ettiklerini kaydeden Fert, “Korunması gereken bir yer. Gelecek nesillere bırakılması gerekiyor. Öğrencilerimiz de gelip burayı görsün. Doğa harikası bir yer olduğunu görünce inandım. Umarım gelecek Türkiye’sine güzel bir yeri koruyarak teslim ederiz” diye konuştu.

Halk plajını ailesiyle birlikte ziyaret eden Aytaç Tavlı, Marmaris’ten geldiklerini ve ilk kez Salda Gölü’nü gördüklerini söyledi. Tavlı, “Eşim gelmeyi çok istiyordu. Bu sene nasip oldu. Geldik, bayıldık, çocuklar çok sevdi. Yavaş yavaş da Pamukkale’ye doğru gideceğiz” dedi.

Abdullah Şişik ise Salda Gölü’nü çok beğendiğini söyledi. Şişik, “Amasya’dan geliyoruz. İlk kez geliyorum. Diğer tarafta göle girmek istedik izin verilmedi. Buradan Pamukkale’ye gideceğiz. Gelmişken burayı da görelim dedik, güzel yer” dedi.

Plajda ailesiyle vakit geçiren Metin Öncül, Ankara’dan geldiğini belirterek, “Harika bir yer, görmeyi çok istedik. Bu kadar olacağını tahmin etmiyorduk. Allah’ın vergisi, insanlara bahşettiği bir tabiat. Normalleşmeyle insanlar rahatladı, hastalığın psikolojisini atlattı. Hayatımızdan memnunuz” ifadelerini kullandı.

Kısıtlamasız ilk pazar gününü fırsat bilen vatandaşlar, İstanbul’un çeşitli noktalarına sabah saatlerinden itibaren akın etti. Uzun süren kısıtlamanın ardından kısıtlamasız ilk pazar gününde Beşiktaş’a gelen vatandaşlar yoğunluk oluşturdu. Sabah saatlerinde daha sakin olan Beşiktaş’ta öğle saatlerinde yoğunluk arttı. Endişeli olduğunu dile getiren İsmail Meydan, “Çünkü yasaklar bitti diye insanlar dışarıda biz de dahil olmak üzere. Dolayısıyla pandemiden endişeliyim. Torunlarımı özlemiştim. Düğün vesilesiyle torunlarımın yanına geldim. Misafirim İstanbul’da” dedi.

Uzun bir aradan sonra pazar günü ilk defa dışarı çıktığını söyleyen Mehmet Büyükşimşek, “İnşallah iyi olur. Bacaklarımızda ödem oluştu evde yata yata. Bir de 65 yaş üstünü çıkarmıyorlardı dışarı. Sabah 06.30’dan bu yana 15 tane simit sattım daha” şeklinde konuştu. Tek başına olduğunu söyleyen Erdoğan Agar, “Nafakamı aldım, dolaşmaya çıktım. Kısmet olursa Aşiyan’a gideceğim Allah nasip ederse. Özlemez olur muyum? Kimse yok, yalnızım. Dolayısıyla sabah akşam hep evde hapisiz” dedi.

Mutlu olduğunu söyleyen Sedanur Cimic, “Herkes sıkıldığı için akın etmiş her yere. Bence daha tehlikeli olabilir. Arkadaşlarımızla beraber gezmeye dışarı çıktık. Mutluyuz, heyecanlıyız” dedi.

Sıkıldıklarını söyleyen Meryem Yılmaz ise, “Çocuklarımız evlerde çok sıkılmıştı. Beşiktaş’ı çok özlediler. Onları mutlu etmek için şimdi buraya geldik. Memnunuz, şu an çok fazla kalabalık da yok. O nedenle daha rahatız. İyi ki kalktı” şeklinde konuştu.

Korona virüs salgınıyla mücadele kapsamında uygulanan pazar günü sokağa çıkma kısıtlamasının ardından tercih edilen bir nokta da Belgrad Ormanı oldu. Kısıtlamanın uygulanmadığı ilk pazar gününde vatandaşlar, sabahın erken saatlerinden itibaren Doğa Koruma ve Milli Parklar 1. Bölge Müdürlüğü Belgrad Ormanı Neşet Suyu Tabiat Parkı’na akın etti. Piknik yapmak ve aileleri ile vakit geçirmek için ormanı gelen vatandaşlar yoğunluk oluşturdu.

Pikniğe gelen vatandaşlardan Zeki Kara, "Herkes mutlu, huzurlu, pandemiden biraz olsun uzak. Ailemle eğlenmeye geldik. 1 senedir hapistik. Her şey şimdi çok güzel" dedi.

Serkan Dağdeviren ise, "İnsanlar bunalmıştı. Tabii ki yine dikkat edeceğiz. İnsanlar patlamaya yer arıyordu. İyi oldu. Ama yine dikkat edeceğiz. Mesafemizi yine koruyacağız" diye konuştu.