Ankara - AA- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, toplumsal tercihlerin oluşturulmasının siyasetin işi olduğunu belirterek, "Herkesin işi kendisinedir. Sivil toplum örgütlerinin işi kendisine, siyasetin işi kendisinedir" dedi.
"AB Müktesebatına Uyum Sürecinde Etki Analizi Kapasitesini Güçlendirerek Çevre Başlığında Uygulama ve Farkındalık Yaratma Projesi'nin tamamlanması nedeniyle Türkiye Ekonomik Politikaları Araştırma Vakfı'nda (TEVAP) düzenlenen toplantının açılışında konuşan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, AB ile müzakerelerde daha ziyade uyum süreci üzerinde durulması gerektiğini söyledi.
Sivil toplum kuruluşlarının işinin iş taleplerini iletmek, siyasetinkinin ise bunlar arasında tercih yapmak olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, etki analizlerinin gerek toplumsal taleplerin, gerekse toplumsal tercihlerin biçimlenmesine katkı sağlayacağını, bu açıdan da önemli olduğunu bildirdi. Türkiye'nin ihtiyacının, büyüme stratejisi
etrafında tüm kaynaklarını seferber etmek olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, bu seferberliğin, siyasetin ve sivil toplum kuruluşlarının ortak bir hedefe kilitlenmesini gerektirdiğini anlattı."Kaybedecek zamanımız yoktur.
AB süreci bir fırsattır" diyen Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin bir mutabakat zeminine ihtiyacı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:"TOBB, AB katılım sürecine paralel olarak dinamik ve güçlü yapılanma içerisindedir. TOBB'un kendi bünyesinde sürdürdüğü çalışmalara paralel olarak işbirliği ve iş bölümüne dayalı bir çalışma içindeyiz. Türkiye'nin AB katılım sürecinin siyasi boyutundan etkilenmemeye de çalışıyoruz. Siyasi sözler moral bozucu olsa da Türkiye-AB ilişkilerinin hukuki temeline bakmaktayız, bu temel sağlamdır. Tartışmaya meydan vermeyecek kadar da kesindir. Yeter ki biz ev ödevimizi layıkıyla yerine getirelim. AB katılım süreci esasen bir ekonomik ve sosyal dönüşüm sürecidir.
Türkiye'nin gerçekleştirdiği kalkınma hamlesi son derecede önemlidir.Ancak, son dönemde tempolu büyüme sürecinden kaynaklanan kapasite problemleri büyümeyi yavaşlatmıştır. Buna maalesef bir de küresel yavaşlama dalgası eklenmiştir. Büyüme sürecini yeniden hızlandırmalıyız. Bunun için yeni bir reform gündemine de ihtiyacımız var. Yapmamız gereken şey, güçlü bir iradeyle gerekli adımları atmaktır. Bu açıdan AB uyum sürecinin hızlandırılması hepimizin önceliği olmalıdır."