Kate Borau adındaki kadın, 2007 senesinde iki kızının intiharı ile sarsıldı. 17 yaşındaki Isabel ve 21 yaşındaki Anna, sadece birkaç hafta arayla hayatlarına son verdi.
Ancak 56 yaşındaki kadının acısını bununla son bulmadı. Kısa bir süre önce, Borau’nun en büyük kızı Emily, geçirdiği kalp krizi nedeniyle öldü. Bilgi teknolojileri danışmanlığı ve yarım gün DJ’lik yapan Emily’nin bir gece önce aldığı uyuşturucu haplar nedeniyle kalp krizi geçirdiği düşünülüyor.
İki kızının kendilerini asarak intihar etmesinin ardından onları anmak için bir internet sitesi açan acılı anne, Emily’nin ölümü sonrası siteye yeni bir not düştü: “Kızım Emily aşırı dozda uyuşturucudan dolayı hayatını kaybetti. Şimdi diğer iki kızımla beraber. Tanrım lütfen ben onlara kavuşana dek kızlarıma şefkat göster.”
İKİ EVLADI KALDI
Emily’nin cansız bedeni, bir arkadaşı tarafından geçtiğiniz Pazar günü Londra’nın güneyindeki evinde bulundu. Kate’in arkadaşlarından bir tanesi, “Düşünülmesi mümkün olmayan bir acıyla baş başa kaldı. Bir kadın nasıl bu kadar acıya katlanabilir?” dedi. Bir başka arkadaşı ise, “Üç kızı da çok güzeldi ve dopdolu bir hayat onları bekliyordu. Üçünü de kaybetmek Kate için tahammül edilemez bir şey” yorumunu yaptı.
Yoğun bakım ünitesinde yatan hastalara hemşirelik yapan Kate, bir gün işten döndüğünde küçük kızı Isabel’in cansız bedeniyle karşılaştı. Genç kızın yanında, annesine bıraktığı intihar notu duruyordu: “Seni seviyorum. Güçlü ol ve yoluna devam et.”
Isabel 17 yaşında kendini astı.
Sadece sekiz hafta sonra, Anna bir arkadaşının evinde kendini astı. Kate, “O günleri anlatmam, kalbimim nasıl kırıldığını ifade etmem mümkün değil. Bir çocuğunuzu gömmeniz tahmin edebileceğinizden bile çok zor bir şey. Haftalar sonra aynı acıyı yaşamak ise yüzlerce kat daha korkunç” dedi.
Üç sene içinde üç kızını kaybeden anne, şimdi evinde diğer iki çocuğu, Jenny ve Hannes ile yas tutuyor.
BABALARI DA İNTİHAR ETTİ
Isabel’in, 2005 yılında bir köprüden atlayarak intihar eden babaları Peter’ın acısına katlanamadığı için kendisini öldürdüğü düşünülüyor. Anna’nın ise babasının ardından Isabel’i kaybetmenin acısıyla katlamayarak hayatına son verdiğine inanılıyor.
Kate, yaşadığı acılara rağmen hayata sımsıkı tutunmaya kararlı: “Hayatımdaki en iyi arkadaşlarım olan birbirinden güzel ve yaşam dolu kızlarımı kaybettim. Ama intihar etmeyi düşünmüyorum. Onların ölümünün bana anlattığı bir şey varsa, o da hayatta boşa harcayacak bir dakika bile olmaması.”