LONDRA (İHA) - İngiliz gazetelerinin manşetlerinde, egemenliğin 30 Haziran'da Iraklılara devri konusunda Amerikan Yönetimi ve İngiltere'nin hazırladığı Güvenlik Konseyi karar tasarısı var. Gazetelerdeki ortak tema, karar tasarısında başta güvenlik olmak üzere birçok konuda belirsizlik olması.
Times gazetesi manşetinde "İngiltere ve Amerika işgali sona erdirme planını açıkladı" dedi ve ekledi: "Ancak koalisyonun 150 bin askeri, güvenliği sağlamak için Irak'ta kalmaya devam edecek" Gazete, tasarının uluslararası toplum tarafından ihtiyatla karşılandığını yazdı.
Guardian da, tasarının "uluslararası toplumu 'işgalin sona ereceği' konusunda ikna" amacı taşıdığına dikkat çekti. Gazetenin yazarlarından Adam Roberts, Irak'ın mutlak egemenliğine kavuşmasının zaman alacağını belirterek, "Iraklılar 1 Temmuz sabahı uyandıklarında daha öncekinden farklı bir manzarayla karşılaşmayacak" dedi. Roberts'in Guardian'daki yazısında şöyle denildi:
"Normal koşullarda bir işgal, işgal güçlerinin çekilmesi veya o topraklardan atılmasıyla son bulur. Ancak Irak'ta 1 Temmuz'da işgal resmen bitse de; bu, uygulamada ve yasal açıdan öyle olmayacak. İsyancılara karşı yine koalisyon güçleri devreye sokulacak ve Amerikan askerleri Iraklılar'ı tutuklayabilecek. Bu durumda askerler yine, bir ülkenin tamamen ya da kısmen işgal edildiği koşullarda geçerli olan 1949 Cenevre Sözleşmesi'ne tabi olacak. Irak'ın ipleri Amerika'nın elinde olmaya devam edecek ve Amerika'ya başkaldırmadığı sürece sınırlı özgürlüğü olacak"
"IRAK'TAN ÇIKIŞ TARİHİ BELLİ DEĞİL" Independent gazetesi de, konuyla ilgili haberinde "Bush'un devir planında çıkış tarihi yok" başlığını kullandı. Gazete, bu planla egemenliğin Iraklılar'a "teorik" olarak devredileceğini belirtti. Independent ayrıca, Irak'taki hapishanelerin denetiminin Amerikalılar'da olacağını, ancak karar tasarısında tutsakların statülerine atıf yapılmamasına dikkat çekti.
Daily Telegraph ise, manşetinde "Bush, Irak'ın geleceğiyle ilgili endişeleri ortadan kaldırmaya çalışıyor. Irak'ta yeni dönemde en çok Amerika'nın borusu ötecek"
yorumunu yaptı.
Gazetenin köşe yazarlarından Niall Ferguson, Irak'ta yaşananlara gönderme yaparak, "Bush Kasım'da yeniden seçilirse, Asperger Sendromu'nun tedavi edilemez bir hastalık olduğu kanıtlanacak" dedi. Uzmanlar, "yüksek fonksiyonlu otizm" diye tanımladıkları Asperger Sendromu'nu; empati yokluğu, benmerkezci davranış, uygunsuz sosyal etkileşim, arkadaşlık kurma yetisinde güçlük ve sosyal yalnızlık özellikleriyle açıklıyor. Asperger sendromunun özellikleri arasında, bisiklete binmek gibi koordinasyon gerektiren becerilerde zorluk çekme de var. Daily Telegraph yazarı Ferguson, bu verilerden yola çıkıyor ve önceki gün bisikletten düşen Amerikan Başkanı Bush'u ima ederek, "Bu özellikler size kimi hatırlatıyor?" diye soruyor. Yazar, "Eğer Bush, tekrar başkanlığı kazanırsa, Asperger Sendromu'nun Amerika'da ulusal norm haline geldiği ortaya çıkacak" diyor.
DailyTelegraph'ta yer alan başka bir haberde ise, şimdiye kadar medyadan uzak tutulan, Beyaz Saray'a arka kapıdan girip çıkan Bush'un 22 yaşındaki ikiz kızları Barbara ve Jenna'nın geçen hafta okullarından mezun oldukları ve babalarının seçim kampanyalarında aktif olarak görev yapacakları belirtildi. Barbara ve Jenna'nın fotoğraflarının eşlik ettiği haberde, ikizlerin Bush adına seçim konuşmaları yapacakları da kaydedildi.
AHMED ÇELEBİ'NİN FAALİYETLERİ Guardian'ın manşetinde, geçtiğimiz hafta Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü'nün (CIA) bürosuna baskın düzenlediği Irak Ulusal Kongresi Lideri Ahmet Çelebi'nin casusluk faaliyetleri sorgulandı.
Guardian'a göre, CIA, İran'ın Çelebi'yi kullanarak, şahinleri Irak savaşına ikna etmek için Amerika'ya yanlış istihbarat sağladı. Gazeteye göre İran, bu yolla Irak'ta Şiiler'in iktidara gelmesini amaçlıyordu.
Financial Times, Avrupa anayasası üzerinde müzakereler yapan Avrupa Birliği Dışişleri bakanlarının nihai metnin önümüzdeki ayki zirveye yetişebileceği konusunda iyimser olduklarını yazdı. Independent ise, Avrupa anayasasında Hristiyanlığa atıf yapılması konusundaki anlaşmazlığın 1 Mayıs'taki genişlemeden sonra daha da büyüdüğüne işaret etti. Gazeteye göre, anayasaya "Avrupa'nın Hıristiyan kökeni" ibaresinin konulmasında ısrar eden İtalya ve Polanya'ya; Litvanya, Malta, Portekiz, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya da katıldı. Bu ülkeler, Avrupa Birliği Dönem Başkanı İrlanda'ya bu değişikilik talebinin anayasa üzerindeki müzakerelerde ülkelerinin ulusal önceliği olacağını bildirdi.
Times gazetesinde ise, Avrupa Komisyonu Başkanı Romano Prodi'nin "Avrupa Birliği'nin bundan sonraki en büyük projesi siyasi birlik olmalı" şeklindeki sözleri aktarıldı. Prodi'ye göre Avrupa Birliği kriz içinde ve bundan kurtulmanın tek çaresi Avrupa Birliği'ni ortak vergi ve ücret politikaları olan siyasi bir birliğe dönüştürmek. Times, bu görüşlerin Brüksel'in bir süper devlet oluşturmakla çalışmakla suçlayan İngiltere'deki rahatsızlığı daha da artıracağını yazdı. Dün başsayfasını tamamen küresel ısınmaya ayıran Independent, bugün de diğer gazetelerden farklı bir manşetle çıktı. Gazetede, "Afganistan... Dünyanın unuttuğu savaş" başlığı altında Afganistan'a karşı uluslarası toplumun ilgisizliğinden kaynaklanan sorunlar irdelendi. Independent, Bush'un Taliban yönetimini devirmesi ve terörle savaşında zaferini ilan etmesinden 3 yıl sonra Afganistan'da büyük bir kaosun yaşandığına dikkat çekti.
"TÜRKİYE'DE KIZ VE ERKEK ÖĞRENCİLER ARASINDA EŞİTSİZLİK" Financial Times'ta Türkiye'de eğitimde kız ve erkek öğrenciler arasındaki eşitsizliğe dikkat çeken geniş bir haber yer alıyor. Haberde, özellikle doğu ve Güneydoğu'da aileleri tarafından okula gönderilmeyen kız çocuklarının sayısının fazlalılığına işaret edildi. Financial Times, haberinde, anayasa reformlarıyla Avrupa Birliği'nin takdirini toplayan Türkiye'nin, üyelik müzakerelerinde eğitimde yaşanan sorunlar nedeniyle başının ağrıyacağı yorumunu yaptı.
İngiltere'de 21 yıl önce dondurulan spermin suni döllenmeye tabi tutulmasıyla doğan bebekle ilgili haberler, tüm gazetelerde yer aldı. Guardian, bu doğumla kısırlık tedavisinde bir dünya rekoru kırıldığına dikkat çekerken Daily Telegraph, bu bebeğin 21 yıl gecikmeyle dünyaya merhaba diyerek neleri kaçırdığını sıraladı. Daily Telegraph'a göre, bebek 21 yıl önce doğsaydı, Teletubbi ve Tweeniler olmadan büyüyecekti. Cebinde 1984'te tedavülden kalkan bir sterlinlik banknotlar olacaktı. İlkokul çağına geldiğinde Berlin Duvarı'nın yıkılışına, Güney Afrika'da ırk ayrımı rejiminin kalkışına tanık olacaktı. Ortaokulda ise Prens Charles ile Prenses Diana'nın ayrılma kararını duyacaktı. Gençlik çağına geldiğinde odasının duvarlarını Spice Girls posterleri süsleyecek, Jurassic Park, Rezarvuar Köpekleri, Pulp Fiction ve Matrix filmlerini izleyecekti.
markasıdır.
Haber Gönder
