ANKARA (İHA) - TBMM Başkanı Ömer İzgi, AB yasalarının geçen hafta TBMM'den 'beklenmedik' bir şekilde çıktığını söyledi.
İzgi, bugün MHP Grup Başkanvekili İsmail Köse, Türk İş Başkanı Bayram Meral, Hak-İş Başkanı Salim Uslu ve Disk Başkanı Süleyman Çelebi'yi TBMM'deki makamında kabul etti.
Kabulde ilk konuşmayı, MHP Grup Başkanvekili İsmail Köse yaptı. Köse, konuşmasında, İş Güvenliği Yasa Tasarısı'nın şu anda açık bulunan TBMM'de görüşülmesini istediklerini ifade etti. Tasarının altında hükümeti oluşturan siyasi parti genel başkanlarının imzası bulunduğunu kaydeden İzgi, tasarının Meclis'te ele alınması konusuda da TBMM'de Grubu bulunan siyasi partilere mensup bütün grup başkanvekilleri ile milletvekilleri dahil 210 imza olduğuna dikkat çekti. İş Güvenliği Yasa Tasarısı'nın, İş Yasası ile birlikte gelmesi konusunda bazı değerlendirmeler olduğunun altını çizen Köse, bu iki yasanın birbiriyle bağlantılı olması halinde ikisinin birlikte gelmesi gerektiğini, ancak bu konuda bu güne kadar bir irade oluşmadığını, aksine İş Güvenliği Yasa Tasarısı'nın TBMM Genel Kurulu gündeminde olduğunu söyledi.
Köse, "Bizim istirhamımız, şu anda olağanüstü toplantı ile ilgili Meclis devam etmektedir. Bu gündemimizde siyasi partiler ve seçim kanunun görüşülmesi ile ilgili Anayasa Komisyonu'nda yapılan bir çalışma olacaktır. Bu çalışmanın neticesinde olağanüstü toplanmanın gündeminde olan maddeler bittikten sonra İş Güvencesi Yasası'nın görüşülmesini MHP Grubu olarak istiyoruz. Bu önerinin altında 6 siyasi partimizin grup başkanvekillerinin imzası vardır. Ayrıca 210 milletvekilimizin imzası vardır" dedi.
Ardından söz alan Türk-İş Başkanı Bayram Meral, yasa tasarısının hiçbir mali külfet getirmediğini, sadece işçinin işverene karşı haklarını koruduğunu kaydederek, "Bu yasa tasarısı iş kanunu ile görüşülsün gibi bir talep dolaşmaktadır ortada. Bunun getireceği mali bir külfet yoktur. Bir tek kuruşluk mali külfet yoktur. Bir işçi yüz kızartıcı suç işliyorsa, iş düzenini bozuyorsa, amirine karşı geliyorsa, işini ihmal ediyorsa, sarhoş geliyorsa işverene iş hakkını feshetme hakkını verilmiştir. Fakat bir işçi onuruyla çalışıyorsa, yeri geldiğine hak ettiği kazancının karşılığını alamıyor da gidip teklifte bulunuyorsa ve bu nedenle kapı dışına konuluyorsa, neden kapı dışına koydukları konusunda yargıya gidiyor" ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanı Ömer İzgi ise konuşmasında Köse'nin 210 imzalı müracaatının geçerli olacağını ve Meclis'in İş Güvenliği Yasa Tasarısı'nı ele alabileceğini, bu açıdan herhangi bir prosedür eksiği bulunmadığını belirtti. İzgi, bu önerinin ilgili birimlere ulaştırılacağını, MHP'nin de bu öneriyi gerekli yerlere vermelerini istedi. TBMM'nin bugün aç-kapa yapacağını ifade eden İzgi, "Yarın bu işlem yerine gelir. Bugün de Meclis Başkanlığı'na bu dilekçeyi verebilirsiniz" dedi.
İzgi, 150 trilyon liralık ek bütçenin Genel Kurul'da ele alınması için bir Danışma Kurulu'na ihtiyaç olduğunun altını da çizdi.
İZGİ'DEN AB YASALARI İLE İLGİLİ İLGİNÇ AÇIKLAMALAR TBMM Başkanı İzgi, açıklamalarında, geçen hafta AB yasalarının beklenmedik şekilde çıktığını kaydetti. İzgi, "Çalışma dönemi içerisinde 1 ay önceden çizelge yapıyoruz. Siz Başkanvekili olarak orada görevlisiniz. O arkadaş orada kendisini görevli sayıyor. Geçtiğimiz hafta ben yapacaktım. Ama geçtiğimiz hafta aç-kapa haftası idi. Neden, bir seçim kararı vardı. O seçim kararından sonra da diğer AB uyum yasaları denen paketin daha komisyonlarda görüşülmesi bitmemişti. Benim de İstanbul'da daha önceden planladığımız bir randevumuz vardı. Onlarla görüşmem olacağından benim yerime onun çıkmasını istemiştim. O ricamızı kabul etti. Ama gördük ki, Meclisimiz çok beklenmedik şekilde hızlı bir çalışma içine girdi ve hemen haftada iki defa Danışma Kurulu toplantıları yaptılar, biz de orada başka toplantılardayız, randevularımız nedeniyle. O çizelgeye aykırı bir şey gibi göründü. O hafta Sayın Sökmenoğlu'nun haftası. Ondan sonra Sayın Ilıksoy ve Yalova'nın. Bu arkadaşlarımız kendilerinin yöneteceği bir haftada ben geçeyim dersem bazen alışkanlık gösteriyorlar. Zaten içtüzüğü uyguluyorlar" dedi.
İZGİ'DEN AB YASALARI İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRME
TBMM Başkanı İzgi, basın mensuplarının sorularını da cevaplandırdı. AB yasaları ile ilgili iki ayrı görüşün olduğunun hatırlatılmasına İzgi, şu karşılığı verdi: "İki taraflı bakmak lazım. AB ülkeleri için Türkiye'den yapmakta oldukları isteklerden bir kısmını elde etmiş oldular. Ama onun sırasında neler var onları önümüzdeki günlerde göreceğiz. Bu şekildeki kabuller gibi acaba Kıbrıs'ı hemen gündeme getirecekler mi. Ki öncelikle-gelecek olan bir konu olacak. Belki 'fır' hattı gündeme gelecek. Belki kara sularımız gündeme gelir. Belki Bask bölgesinde tanınmış olan özerk yönetim şekli Türkiye'nin belli bir bölgesinde tanınmasını isteyecekler. Belki Ermeni Soykırım iddiasının kabulünü isteyecekler. AB bakımından isteniş olanlardan bir kısmı onlar tarafından elde edilmiş olması onların başarısı. Türkiyemiz'de de AB'ye girmek isteyenler yönüyle bakıldığında bu konular, işte onların istedikleri ve bizim de AB'ye girebilmemiz için şart olan kimi hususları bugün gündemimizden kaldırdık. AB'ye girmemiz bakımından engellerden birini aştık diye düşünenler vardır. Ama benim biraz önce çizdiğim tablo gibi karamsar yahut da ilerde görülebilecek olan muhtemel, muhtemelden de öte gerçekleri duyanlar, bu yapılanlarla iş bitmiş değil, AB'ye giriş de kazanılmış değil. Bundan sonraki istekleri, şu anda kazanılmış olan AB paketi uyum yasalarının daha acı reçeteleri olacaktır. Bunları Türk milletinin karşılaması belki mümkün de olmayacaktır. İşte o gün bugünkü yapılanlardan dolayı biz birçok şeyi kaybetmiş olduğumuzu anlayacağız diye düşünenler de var. Ayrı ayrı düşünenler bunlar".
"ABDULLAH ÖCALAN 12 YIL SONRA SERBEST"
İzgi, bu yasaların Abdullah Öcalan'a serbestlik getirip getirmeyeceği sorusuna ise "Avrupa İinsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yapılmış olan bir başvuru sonrası, o mahkemenin kararıyla yeniden yargılama sürecini gündeme getiren bir durumla karşılaşılırsa, 12 yıl içerisinde Abdulah Öcalan'ın serbest kalması da gündeme gelebilir. O en karamsar kabuldür. Eğer İnsan Hakları Mahkemesi yeniden yargılanmayı doğuracak bir karar verecek olursa, AB ülkeleri Türk eza Yasası'nın 59. maddesinin uygulanmasını isteyebileceklerdir. Türk Ceza Yasası'nın 59. maddesinin uygulaması, Allah korusun söz konusu olacak olursa o ceza 30 yıllık cezaya inmiş olacaktır. Onun da 5'te 2'si infaz suretiyle, 30 yıllık hapse dönüyor çünkü, ağırlaştırılmış hapis ortadan kalkıyor, 12 yıllık bir ceza ile kurtulmuş olur. Ama bu çok karamsar bir tablodur. Ben böyle bir şeye ihtimal vermiyorum. Ancak bu bir ihtimaldir" karşılığını verdi.
İzgi, MHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne iptal başvurusu olduğunun hatırlatılmasına ise şu cevabı verdi: "Oradaki başvuru mantıkı ve hukuki yolla yapılmaktadır tahmin ediyorum. Ancak o başvuru olacağı zaman haberim olur. Lafzi yorumu üzerinde hukuki ve mantıki yorumla iptal dilekçelerini vermiş olurlar. Artık o Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karar olduğu için, şu anda Anayasa Mahkemesi bunu iptal edecektir veya iptal etmeyecektir dememiz mahkeme anlayışımıza uygun düşmez".