Bu küçük organizmalar üreyebilmek için, özellikle nemli ve sıcak yerleri tercih ederler. Bu nedenle daha çok ayakkabı ve terliklerde, yüzme havuzlarında, havlularda, bahçede, herkese açık duş alanlarında, umumi tuvaletlerde, jimnastik salonlarında ve güzellik salonlarında görülürler. Mantar hastalığı bulaşıcı mıdır sorusunun da cevabı, evet içinde bulunduğunuz pek çok yerde bu hastalığa yakalanma riskiniz var şeklinde olur. Ayrıca sentetik ve naylon giysiler, iç çamaşırları ve pişik de mantara zemin hazırlar. Bu hastalık genellikle, mantar sorunu olan kişilerle doğrudan temas edildiğinde bulaşır. Yani mantar hastalığının oluşmasının en büyük sebebi, başka bir mantarlı dokudur. Genel olarak çocuklarda, yetişkinlerden daha fazla görülür.
Mantar hastalığı vücudun nemli olan her bölgesinde çıkmaya meyilli bir yapıdadır. Çeşitleri;
Oluşma sebebi genellikle terlik ve ayakkabıdır. Ayakların havasız bırakılması sonucu, ya da başka birinin eşyası kullanılmasıyla bulaşan bir mantar şeklidir. Hızla ayağın üst kısımlarına yayılır. Sıyrıklar ve yaralar oluşmasına sebep olarak başka mikropların da girişi için ortam hazırlar. Belirtileri ise;
Ayak mantarı parmaklar arasında olduğu gibi, ayağın altında ya da yan kısımlarında da görülebilir.
Tedavi edilmez ve daha da ilerlerse elin tümünü kaplayarak kollara kadar yayılabilir.
En sık eller ve kasıklarda görülmekle birlikte, kadınlarda nemli bir bölge olan göğüs altında, erkeklerde ise kasıkta sıklıkla görülür. Çocuklarda bez bağlandığı bölgelerde tahriş sebebiyle, kadınlarda da göğüs altı bölgesinde candida adı verilen maya mantarı görülür.
Hastaların çoğunda sebep, candida albicans denilen mantardır. Bu enfeksiyon gebelik döneminde, diyabet, HIV ya da obezite gibi hastalıklarda ilaç kullanımıyla gözlemlenebilir. Vajinal duş yapma, stres, steroid kullanımı, bağışıklık sisteminin zayıflaması, dar ve sıkı kıyafetler giyilmesi enfeksiyon oluşumunu kolaylaştırıcıdır. Kişisel hijyen çok önemlidir. Tampon ve pedler sık sık değiştirilmelidir. İlişkiden sonra vajinal duş alınmamalı ve pamuklu iç çamaşırları tercih edilmelidir.
Onikomikoz adı verilen bu hastalık genel olarak 60 yaş ve üzeri hastalarda görülür. Çocuklarda hızlı tırnak uzaması bu hastalık için koruyucu kalkan etkisi görür. Onikomikoz, dermatofitlerle oluşan tırnak mikozlarını değil, küf ve maya mantarlarını da kapsamaktadır. Dermatofitlerin yaptığı onikomikoza "tinea ungium" adı verilir. Tinea pedisi olan hastaların bazılarında, onikomikoz da görülmektedir. Tırnak mantarına yakalanma riski;
Mantar hastalığının oluşması için pek çok sebep mevcut. Genellikle, tüm mantar türlerinin ortak noktası, nemli, ıslak ve karanlık ortamları sevmeleri olarak gösterilebilir.
Duştan, ya da havuzdan çıktıktan sonra tam anlamıyla kurulanmamak, nemli bir ortam yaratarak mantar için zemin hazırlar.
Özellikle yaz aylarında, kapalı ayakkabılar kullanılması ayakların hava alamamasına ve terlemesine neden olunuyor. Yaz aylarında, ayağın nefes almasını sağlayabilecek ve terlemesini önleyecek sandalet tarzı ayakkabılar giymek daha doğru olacaktır. Özellikle askerlikte giyilen botlar da uzun süre ayakta kaldığı ve mantarların sevdiği oksijensiz nemli ortamları sağladığı için, bu bakterilere zemin hazırlar.
Yaz aylarında aşırı terlemeyle karşı karşıya kalınması ve uzun süre bu şekilde terli kalmak da pişiğe sebep olabilir, ve bu da mantar oluşumu için uygun bir ortamdır.
Çorap, ayakkabı, havlu, terlik gibi kişisel eşyaların kimseyle paylaşılmaması gerekiyor. Havuz, plaj gibi ortamlar mantar oluşumu için çok uygun yerlerdir. Güzellik salonlarında yapılan el ve ayak bakımlarında kullanılan tırnak makası, törpü gibi herkes için kullanılan, sterilize edilmemiş aletler de hastalığın bulaşmasında etkilidir. Ayrıca askerlerde, gençlerde ve sporcularda, terleme çok fazla olduğu için çok sık görülür.
Mantar enfeksiyonu bulaşma riski;
Mantar hastalığı vücutta pek çok şekilde kendini gösterir. Bulunduğu bölgeye ve çeşitlerine göre belirtilerde farklılık görülebilir. Kişiden kişiye göre de farklı semptomlara rastlanabilir.
Bu küçük mikroorganizmalar, bazı şekillerde ciltte reaksiyon göstererek kişiyi etkileyebilir. Bir eşyadan, insandan ya da hayvandan bulaşmış olan bu bakteri, cildin dış kısmına zarar verir, bu yüzden kaşıntıya sebep olur. Çoğu zaman yaralar oluşmasına sebep olacak kadar kaşıntı yaşanabilir. Kişiden kişiye göre ya da bakterinin türüne göre hiç kaşıntı görülmeyebilir. Ciltte olduğu gibi kafa derisinde de kendini gösterir. Bu mantar enfeksiyonuna ise saç kıran denilir ve saç derisinde kaşınmaya sebep olur.
Cildin sadece dış kısmını etkileyen mantar, deride daire ve pul pul kırmızı döküntüler şeklinde görülür. Halka şeklindeki kurtlara benzer. Daha çok vücudun kıvrımlı yerlerinde ve daha az tüy olan yerlerde oluşmaya meyilli bir yapıya sahiptir.
Mantarın sebep olduğu kaşıntı, kimi zaman o kadar şiddetlidir ki yaraların oluşmasına neden olur. Bu yaralar da kırmızı yumru halini alarak ciltte kendini gösterir. Büyük, kırmızı ve rahatsız edicidir.
Mantar hastalığı, genel olarak ilk aşamada ağızdan alınan ilaçlarla ve anti-fungal kremlerle tedavi edilir. Bu hastalığın tedavisinde probiyotiklerin de etkisi oldukça önemlidir. Özellikle genital bölgede meydana gelen bakteri, mantar enfeksiyonlarından kaynaklanır. Kimi zaman cinsel yolla bulaşır, kimi zamansa vajinanın kendi florasında olan değişiklikler nedeniyle oluşur. Probiyotikler sayesinde fazla miktarda yararlı bakteri, bağırsaklara ulaştırılır. Kullanılan tedavinin yanında, probiyotiklerin kullanılması bu sebeple önemlidir.
Genellikle cilt ve kasıkta yaygın olan mantar enfeksiyonları, antifungal krem ya da pomatların 2 hafta boyunca kullanımıyla tedavi edilebilir. Bu tedavi, ayak mantarları ve pek çok mantar türünde de uygulanabilir.
Bazı mantar enfeksiyonlarının tedavisi, oral yolla alınan ilaçlarla yapılır. Kafa derisi ve tırnaklar da dahil olmak üzere, pek çok türde mantarın tedavisinde kullanılması mümkündür. Özellikle, lokal tedavinin yeterli olmadığı, daha ileri safhalardaki enfeksiyonlarda uygulanması uygundur. Uzun bir süredir mantar hastalığında en sık kullanılan, anti-fungal tablet, griseofulvin (Fulvicin, Grifulvin ve Gris-PEG) ilacıydı. Günümüzde ise, diğer bazı ilaçların daha etkili, daha güvenli olduğu düşünülüyor. Bu ilaçlar; terbinafin, itrakonazol (Sporanox) ve flukonazol (Diflucan) ilaçlarıdır. Ağızdan alınan ilaçlar genellikle üç aylık süreç için kullanılır.
Tedavi yöntemi olarak genellikle, antifungal ilaçlar tercih edilir. Daha çok kortizon içeren kremler kullanılır. Bu ilaçlar saç derisinde oluşan saçkıran üzerinde oldukça etkilidir. Çocuklarda kullanımı 6 hafta ya da daha fazla sürmektedir. Eğer hastalık ileri boyutta ise ve kremle tedavi edilemiyorsa "kortizon enjeksiyonu" yöntemi uygulanır. Bu yöntemle %80 başarı sağlanır.
Tıraşlama yöntemiyle ya da tırnağın üst kısmı kaldırılarak tedavi uygulanır. Tıraşlama yöntemi hastayı rahatlatan ve ağrısını azaltan bir yöntemdir. Kremler ve lokal ilaçlar, tırnak mantarları üzerinde çok fazla etkili olmaz. Bu yüzden daha çok oral yolla alınan ilaç tedavisi uygulanır. Çünkü tırnak sert bir yapıya sahiptir ve lokal uygulamaya uygun zemin oluşturmaz. Bazı tırnak cilaları da tırnak mantarı tedavisinde etkilidir. Aynı zamanda lazerle tırnak mantarı tedavisi de uygulanır.
Cilt üzerinde meydana gelen bu mantar türü, genellikle anti-fungal ilaçların kullanımıyla yok olur. Hastalığın gelişmesi 2 hafta gibi bir sürede olur. Tedavisi ise 2 ile 4 hafta arasında değişir. Kremin sadece mantarın olduğu bölgeye uygulanması gerekir.
Vajinal candida, çok sık görülen jinekolojik problem olması yanında, tedavi edilse bile sık sık tekrarlayan bir enfeksiyondur. Kadınlar için bu kronikleşmiş durum "Mantar Hastalığı nasıl geçer?" sorusunu sormalarına sebep olur. Hijyene dikkat edildiğinde, iç çamaşırları sık sık değiştirildiğinde ve vajinanın florasını değiştirecek sabun, duş jeli tarzı ürünler kullanılmadığı sürece, vajinal mantar oluşumunun ya da tekrar nüksetmesinin önüne geçilmiş olur.
2 tür tedavi yöntemi vardır;
Vajinal mantar ilaç tedavisi: Lokal yöntemler vajinal mantar tedavisi için de geçerlidir. Düzenli anti-fungal kullanımı ile bu rahatsız edici problemden kurtulmak mümkün. Yanma, kaşıntı gibi şikayetler geçse de ilacın kullanımına devam etmek çok önemlidir. Tedavi tam bitmeden ilaç bırakıldığında, kısa bir süre sonra tekrar etmesi kaçınılmazdır. Oral yolla alınan bir ilacın yanında antifungal kullanmak, tedavinin başarı oranını artırır. Sürekli tekrar eden bu rahatsızlık için hijyen konusuna önem verilmelidir.
Vajinal mantar bitkisel tedavi: Tamamen doğal yollarla yapılan bir tedavi yöntemidir. Herkesin evinde bulunan bazı bitkiler ya da malzemelerle bu hastalığın yarattığı rahatsız edici semptomlardan kurtulmak mümkün. Hiçbir yan etkisi ya da zararı yoktur. Bu yöntemlerden birkaçı;
Bu yöntemlerin yanında, genel olarak Mantar hastalığına ne iyi gelir sorusu için bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği olan, ceviz, fındık, sebze ve meyve sayılabilir ve bol bol su içilmesi önerilir. Mantar hastalığı bitkisel tedavisinde, tüm mantar enfeksiyonları için iyi gelebilecek bazı bitkiler ise;