Bir yumurtanın döllenmesi ile başlayan hamilelik sürecinde normalde döllenmiş olan yumurta rahim astarına yapışır. Bu şekilde de normal hamilelik oluşur. Bilinen birden fazla gebelik türü vardır. Örnek olarak bunlardan biri de mol gebelik yani dış gebeliktir. Dış gebelik döllenmiş olan yumurtanın rahim boşluğu dışında bir bölgeye yapışması ile meydana gelir.
Spermin ve yumurtanın döllenmesi sürecinde kanserli olmayan bir tümör meydana gelir. Bu durum da bir gebelik türünün oluşmasına neden olur. Son derece nadir bir komplikasyon olan bu durum mol gebelik olarak adlandırılmıştır.
Tipik hali ile plasentada oluşan üzüme benzeyen sıvı kesecikleri ile karakterize edilirler. Plasenta, tümör ya da bebek nedeni ile olması gerektiği gibi bir gelişim süreci yaşanmayınca da gebelik süreci sona erer. Mol gebeliğin bir diğer adı da üzüm gebeliğidir.
Çok nadir görülen bir durum olan mol gebelik durumunda önce gerçekten hamile olunduğu zannedilebilir. Çoğu mol gebelik durumu ilk 3 ay içinde kendini çeşitli belirtiler ile birlikte göstermeye başlar. En bilinen mol gebelik belirtileri kendini şu şekilde gösterir:
Nadir görülüyor olsa da bazı kişilerin yaşayabildiği mol gebelik durumu çekirdeksiz olan yumurtanın sperm ile döllenmesinin ardından gerçekleşebilir. Bazen normal bir yumurta hücresi iki tarafından döllenme şeklinde meydana gelebilir. Böyle durumlarda mol gebelik oluşma olasılığı yüksek olur.
Mol gebelikte eğer bebek oluşum sürecini tamamladıysa bebeğin 69 kromozomu olur ama normal insan kromozom sayısı 46 olmalıdır. Bunun dışında anne adayının ilerlemiş yaşı da mol gebelik sebepleri arasında yer alabilir. Ancak bu durum her ileri yaştaki anne adayının mol gebelik yaşayacağı anlamına gelmemektedir.
Anne adayına çeşitli kan testleri ya da farklı ultrason teknikleri uygulanarak mol gebelik durumu olup olmadığı tespit edilebilir. Herhangi bir şüphe varsa ve belirtiler gözlemleniyorsa mutlaka doktora danışılmalı ve vakit kaybedilmemelidir. Erken evrede fetüs ya da embriyo ultrasonda görünmüyorsa ve amniyon sıvısı yoksa ya da düşük olursa, yumurtalıkta kist varsa mol gebelik durumundan şüphe edilebilir.
Mol gebelik tedavisi olmadığı açıklanmıştır. Bu durum tespit edildiği anda doktorlar hamilelik sürecinin sonlandırılmasına karar verir. Plasental doku çıkartılır ve hastanın durumuna göre müdahalede bulunulur. Yapılabilecek uygulamalar bazen kürtaj bazen dilatasyon olabilir. Rahmin çıkarılması da yine hastanın durumuna göre verilebilecek bir karar olabilir.
Genel olarak mol gebelik durumunun kanser olup olmadığı merak edilir. Mol gebelik durumunun yüzde 10'unun ya da yüzde 20'sinin kanserojen olabileceği tespit edilmiştir. Bazı durumlarda yayılım gösterebilirken bazılarında kötü huylu kanserler gelişebilmektedir.
Bir başka merak edilen durum da mol gebelik yaşanıp hamilelik süreci sonlandırıldıktan sonra mol gebeliğin tekrarlanıp tekrarlanmayacağıdır. Bu, net bir açıklaması bulunmayan bir durum olduğu için hasta sürekli olarak doktor kontrolünde olmalıdır.