Bursa AA - CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, yepyeni bir anayasa meselesinin de aynen türban konusu gibi rejim değişikliğini gündeme getireceğini öne sürerek, "Bizim rahatsız olduğumuz konu, bu iktidarın rejimin içinde kalarak icraat yapma yolunu benimsememesi ve rejim değişikliğini bir hedef haline getirmesidir" dedi.
Öymen, partisinin Bursa İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, ekonomide sıkıntılı günler yaşanan ülkedeki gündemin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son günlerde türban konusunda ifade ettikleriyle değiştiğini söyledi.
Başbakan'ın, "türbanın siyasi simge olduğunu söyleyerek", ilk defa "Baklayı ağzından çıkardığını" ifade eden Öymen, kıyafetlerin siyasi simge olarak kullanıldığı ülkelerin, otoriter ve totaliter rejimlere sahip olduğunu, demokratik ülkelerde bu duruma rastlanmadığını savundu.
Öymen, Başbakan'ın hukukun üstünlüğünü kabul eden bir anlayış içinde olmadığını, Anayasa Mahkemesinin bir hükmü veya kararı kendi görüşü doğrultusunda değilse, saygı göstermek yerine onu değiştirme yoluna gittiğini iddia ederek, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde yaptıklarını, şimdi türban konusunda yapmaya çalışıyor. 'Madem ki Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararı böyle, biz de anayasayı değiştiririz' diyorlar. Böyle yaptığınız zaman rejimi sarsarsınız, sallarsınız. Bunu yaptığınız zaman, Atatürk'ün kurduğu demokratik laik cumhuriyet rejiminin temel ilkelerini zedelersiniz. Din devleti olan ülkelerdeki uygulamalara bakınız; onlar da önceden böyle değildi. İran'da başını
örtmenin zorunlu olacağı kimsenin aklına gelmezdi.
Türkiye, dinci ayaklanmalar yüzünden çok büyük acılar çekti. 31 Mart Vakası, Kubilay olayı, Şeyh Sait isyanını hatırlayınız. Türkiye, bu kadar acı tecrübelerden sonra, çağdaş bir devlet olabilmenin gereği olarak laikliği seçmiştir. Laik demokratik devlet düzenini, vazgeçilmez bir yaşam biçimi olarak kabul etmiş ve Anayasa'nın değişmez maddeleri içine koymuştur. Şimdi bunu değiştirmeye yönelik girişimler, aslında cumhuriyetin temellerini tahrip etmek anlamına gelir. Rejimin omurgasını
bir kez zedelediğiniz zaman, bir kere daha o rejime dönmek zordur."
Öymen, "Biz halktan oy aldığımız için rejimi değiştirme yetkisini kendimizde görüyoruz" demenin çok yanlış olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Hedefleri, rejimi değiştirmektir. Anayasa değişikliği, rejim değişikliği anlamına gelir, başka bir anlamı yoktur. Yoksa anayasada iyileştirme yaparsınız. Mevcut Anayasa, değiştirilen maddelerle ilk haline göre tanınmaz hale geldi. 'Sivil anayasa yapacağız' diyorlar. Siz askeri bir anayasa ile mi iktidara geldiniz? Anayasaların kökenine inerseniz, çeşitli ülkelerde buna benzer durumlarla karşılaşıyorsunuz. Kimse bugün Japonya veya Almanya anayasaları hakkında, askeri anayasa olduğunu söylemiyor."
Öymen, anayasa tartışmalarının, çok açık ve halkın önünde yapılması gerektiğine değinerek, "Yepyeni bir anayasa meselesi de aynen türban konusu gibi rejim değişikliğini gündeme getirecektir. Bizim rahatsız olduğumuz konu, bu iktidarın rejimin içinde kalarak icraat yapma yolunu benimsememesi ve rejim değişikliğini bir hedef haline getirmesidir. Biz bundan çok ciddi kaygı duyuyoruz. Başbakan'ın muhalefeti ileri geri suçlaması da bu gerçeği değiştirmiyor" diye konuştu.