HABER

Kapat

Rauf Denktaş sert konuştu

İSTANBUL (İHA) - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, "21 yaşına gelmiş olan bir devletin ortadan kaldırılması fermanını verme hakkını size kim tanıdı, gelin gücünüz varsa kaldırın, 6. filo ile orada" dedi.

KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde, "Kıbrıs Milli Davamızın Gelmiş Olduğu Son Durum" konulu konferans verdi. Kıbrıs meselesinin, AB yolunda Türkiye'nin önüne engel olarak konulduğunu belirten Denktaş, "Bu, büyük ve kasıtlı bir haksızlıktır. Türkiye'yi AB'ye almak istemeyenlerin kullandıkları bir oyundur. Ben bir Alman diplomatına, 'Şu Yunanlılar sürekli Kıbrıs meselesini Türkiye'nin önüne koyuyorlar, meseleyi yaratan onlar, bunca yıl halletmeyen onlar. Meşru Kıbrıs hükümeti sahte adı altında Rumların saklanmasını temin eden, koruyan ve Avrupa'ya taşıyan onlar, nasıl olur da onlara bu müsaadeyi veriyorsunuz' dediğimde, bana 'Bak Denktaş, Yunanistan bunu yapmasa biz yapmak zorunda kalırdık" demişti. Yani Türkiye istenmiyor ama Yunanistan Kıbrıs meselesini vesile ederek engele devam ediyor. Biz de Türkiye ile aramızı bozmuyoruz" dedi.

Denktaş, Türkiye'nin AB üyeliğinin önemine değinerek, "Türkiye'nin AB'ye girmesi ne kadar haksa, Kıbrıs konusunda uluslararası anlaşmalarla ve bunları yırtmış olanlar karşısında yapmış olduğu milli fedakarlıklarla meydana gelmiş olan durumu korumak o kadar haktır. Bize göre Kıbrıs meselesi en başından Türkiye'nin güvenlik meselesiydi. Türkiye'ye inanarak, Türkiye'ye güvenerek hak ve hürriyetlerimizi Türkiye'nin haklarını da koruyor inancıyla ölesiye korumuş bir halk adına önünüzde konuşmaktayım. Bizim açımızdan Annan Planı milli davayı bozmuş değildir, Annan planı yoktur, olamaz ve olmayacaktır" diye konuştu. Denktaş'ın bu sözleri, salonda bulunanlar tarafından uzun süre alkışlandı.

"BARIŞ 1974'TE KIBRIS'A CAN VE KAN PAHASINA GELMİŞTİR"

Denktaş, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Barış 1974'te Kıbrıs'a can ve kan pahasına gelmiştir. Şehitlerimiz bunun orada en büyük şahitleridir. Bunların kemiklerini sızlatmamak bizim de en büyük görevimizdir. İstenen uzlaşmadır. Bizimle uzlaşma istemeyen, uzlaşma ihtiyacı bırakılmamış olan Rumlarla. Biz halledilmiş bir meseleyi halletmeye uğraşıyoruz. Hangi yasa altında, hangi uluslararası anlaşmalar altında, hangi gerçek altında ayrı demokratik hakkı olan 2 halktan oluşan Kıbrıs'ın kaderini tayinde ikisinin de söz hakkı eşit olan bir ortamda Rum'a 'sen Türk'ün de hükümetisin' demeye devam ediyorlar. Sahte ve yalan isim altında bu insanları AB'ye alıyorlar ve bizim bunlara yamalanmamızı bekliyorlar. Yamalanmıyoruz diye, egemenlikten vazgeçmeyin dedik diye uzlaşmaz ilan ediliyoruz."

Kıbrıs halkına büyük haksızlık yapıldığını ifade eden Rauf Denktaş, "Bu insanlara, bu ülkelere hangi hakla bu haksızlığı yapıyorsunuz. Hangi hakla Kıbrıs Rum'unu meşru hükümet ilan ettiniz. Büyük bir haksızlık yapılmaktadır, demokrasi çiğnenmektedir. İnsan hakları çiğnenmektedir. Türkiye'yi adadan söküp atmaya uğraşıyorlar. Biz uzlaşmaya hazırız dediğimiz sürece devletimizden ve egemenliğimizden vazgeçebileceğimizi zannettiler. Uysal bir kuzu gibi boğazımıza geçirdikleri iple bizi bir yerlere götürmek istediler. Eğer sadece başkalarının yaptığı planların gösterdiği yer ise mahkumiyettir, teslimiyettir" ifadelerini kullandı.

Denktaş, şehitleri gündeme getirdiğinde bazı köşe yazarları tarafından eleştirildiğini belirterek, bu eleştirileri haksız bulduğunu söyledi. Şehit edebiyatını, şehidin yüzünü görmeyenlerin yapabildiğini belirten Denktaş, "Biz şehitlerin yüzlercesini, hastanelerde gömülmeyi beklerken gördük. Kucağımızda ölen şehitler oldu. Bunları yaşayan insan şehitler edebiyatı yapmaz" açıklamasında bulundu.

Denktaş, uzlaşmacı tutum içinde olduklarını tekrarlayarak, "Atatürk'ün deyimiyle barış istiyoruz, ama bağımsızlık adına değil, bağımsızlıktan vazgeçerek değil, biz uzlaşma istiyoruz. 21 yıldır var olan devletimizin esasını kabul etmelerini istiyoruz. TBMM'nin kabul ettiği kararlar çerçevesinde iki egemen halk olarak iki devlete dayalı bir uzlaşma olursa olur, olsun diye diz çöküp verilen mücadeleyi unutup, Rum'ların bize yaptıklarını unutup yalvaracak değiliz. Görevimiz vardır. Görevimiz devletimizi idame ettirmek, yüceltmektir. Türkiye ile birlikte bu görevi bugüne kadar yaptık. Bundan sonra da yapabilecek güçteyiz. Halkımıza 'Annan Planı için evet derseniz ambargolar kalkacak, limanlar açılacak, paralar yağacak denmenin ötesinde, Türkiye'den ve Kıbrıs'tan sorumlu kişiler devletiniz tanınacaktır' demiştir. Bunlardan hiçbiri bugüne kadar olmamıştır. Olsa bile referandumdan önce şartsız yapılan bu vaatlere dış dünya bazı şartlar koşmuştur" dedi.

"KIBRIS'I RUM'A VERMEK İÇİN YEMİNLİ OLMAK GEREKİR"

"Madem ki Anan Planı'nı kabul ettiniz, planda var olmayan egemenliği isteyemezsiniz" diyen Denktaş, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Planın kabul etmediği devletinizi tanınma yoluna çıkamazsınız. Bu şartı koşmak için bir insanın sadece insafsız olması yetmez. Türk'ün düşmanı olması, uzlaşmanın düşmanı olması, Kıbrıs'ı Rum'a vermek için yeminli olmak gerekir. Bu şartları koşmuş olanlara, geçmişte dost olarak konuştuğumuz kişilere sesleniyorum; 'siz bu şartları koşmak hakkını nereden buldunuz? Size bu hakları kim verdi. Can ve mal pahasına kurulmuş ve 21 yaşına gelmiş olan bir devletin ortadan kaldırılması fermanını verme hakkını size kim tanıdı, gelin gücünüz varsa kaldırın, 6. filo ile orada. Bunları söylüyoruz. heyecanla söylüyoruz, Anadolu'nun gittiğim her yerinde bu heyecanı görüyorum. Hükümetlerin kendi yaklaşımları var. Kendi sorumlulukları var. Şunu bunu yapmış olabilirler ama Kıbrıs meselesini benim inancım Türk ulusu halletmiştir. Türk ulusu kaybedilmesine razı olmayacaktır. O halde ne istiyorum. Bu Denktaş herkesin dediği gibi uzlaşmaz bir adam mı, AB'nin düşmanı mı? Türkiye'nin önünü kesmek için mi uğraşıyor. Bunların cevabı 'hayır'dır. Biz Türkiye'nin kılına zarar gelmesin diye yıllarca sabretmiş, mücadeleyi sürdürmüş insanlarız. Uzlaşma olsun diye 1968'den bu yana dirseklerimi masalarda çürütmüş bir insanım. Türkiye'nin milli dava dediği yoldan bir karış dışarıya çıkmadım. Rumların yeniden yıkamayacakları sağlam uzlaşma istiyorum."

Son olarak, dıştan gelen planların bir yana itilmesi gerektiğinin altını çizen Rauf Denktaş, "Bu planlarda Türk milletinin ve benim halkımın beğendiği ne varsa bunların oraya girmesinin sebebi benim. Yıllarca müzakere neticesinde, üzerinde ısrarla duyduğumuz ilkeler bu plana girmiştir. Bir mimar nasıl bir bina yaparsa, bu bina Annan Planı binası ise, bunun içerisinde dıştan bakınca 'çok güzel şeyler var aman gidelim' diyenlere 'durun' diyorum. Daha bitmedi. Bunun demiri eksik, çok eksiği var, başınıza yıkılır. Bir nevi tuzaktır" ifadelerini kullandı.

Denktaş daha sonra, kendi özel koleksiyonundan oluşan "Fotoğraflarla Kıbrıs" sergisinin açılış törenine katıldı.

En Çok Aranan Haberler

Kapat