Ana çocuk sağlığı ve aile planlaması konusunda çalışmalar yürüten TAPD, eski ve riskli yöntemlerin kullanılmasıyla oluşan istenmeyen gebelikleri önlemek amacıyla yurt genelinde "Artık Çocuk Değiliz" isimli bir kampanya başlattı. Kadınları, doktor kontrolünde modern korunma yöntemlerini kullanmaya teşvik etmeyi amaçlayan kampanyanın basın toplantısı 13 Ekim 2004, Çarşamba günü The Marmara Oteli'nde düzenlendi.
Yurt çapında çeşitli reklam kampanyaları ve bilinçlendirme çalışmaları ile duyurulacak olan kampanya ile modern korunma yöntemlerinin yaygınlaştırılması ve doğurganlık bilincinin artırılması hedefleniyor. Çiftlerin kendi belirledikleri zaman, istedikleri sayıda çocuk sahibi olmaları için modern korunma yöntemlerini tercih etmeleri gerektiğini vurgulayan kampanyada, geri çekilme, takvim sayma gibi eski ve riskli yöntemlerde %40'lara varan gebelik risklerine dikkat çekiliyor.
Türkiye'de modern korunma yöntemlerinin gelişmiş ülkelere oranla çok daha az tercih edildiğini ve yüksek oranda kürtaj vakalarının meydana geldiğini belirten TAPD Genel Başkanı Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, ülkemizde her beş kadından birinin riskli ve etkisiz olan eski yöntemleri kullandığını vurgulayarak, istenmeyen gebeliklerin en çok korunduğunu sanan bu gruptan çıktığını belirtti.
Toplantıda yaptığı konuşmada kadınların modern yöntemler ile ilgili önyargılarını bırakması gerektiğine dikkat çeken TAPD Genel Başkanı Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, eski ve riskli yöntemlerle kıyaslandığında modern yöntemlerin çok daha yüksek etkinliğe sahip olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:
"Modern yöntem kullanımının artırılması, istenmeyen gebeliklerin önlenmesi, anne ve çocuk sağlığının geliştirilmesi, daha sağlıklı bir yaşam ve toplum hedeflerini içermektedir. Bu açıdan ülkemizin içinde bulunduğu durum, gelişmiş ülkelerden oldukça farklıdır. Türkiye Aile Planlaması Derneği olarak ülkemizde doğurganlık bilincini ve özellikle etkin, yani modern yöntem kullanımını artırmayı, istenmeyen gebelik ve plansız nüfus artışının önüne geçilerek toplumun refah düzeyinin yükselmesi ve sonuçta Avrupa Birliği entegrasyon sürecine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz."