Kurban, İslam inancına göre gerekli maddi imkanlara sahip olan kişiler için vacip olarak kabul edilen ibadetler arasında yer alır. Vatandaşlar kimlerin hangi imkanlar dahilinde kurban ibadetini yerine getirmesi gerektiğini sorgulamaktadır. Kurban Bayramı tatili esnasında birçok kişi memleketine gitmek vb. amaçlar ile yolculuk yapar. Bu nedenle seferi olan kişilerin kurban kesmesi gerekir mi gibi birtakım sorulara yanıt aranır.
İslam dinine göre seferilik kavramı yolculuk yapan Müslüman kişilerin bazı kolaylıklara sahip olma durumunu ifade etmektedir. Buna göre yolculuk esnasında namaz kılma, oruç tutma ve diğer ibadetlerde ilgili bazı durumlar farklılık gösterebilir. Örneğin, seferi durumunda olan kişiler farz olarak kabul edilen 4 rekat namazları 2 rekat olarak kılabilirler. Bununla beraber seferilik durumu yolculuk süresi ve mesafesine bağlı olarak belirli kurallara tabidir.
Yolcu yani seferi kişi kurban kesmekle mükellef değildir. (el-Fetâva’l-Hindiyye, V, 576). Fakat yine de kurban kesmesi durumunda sevabını kazanır. Kişiler, kurbanını bulundukları yerde kesebileceği gibi, bayramdan dolayı veya başka bir nedenle yolculuk yapmış oldukları yerde de kesebilir. Seferî olması, kurban kesmesine ve kestiği kurbanın makbul olmasına engel değildir.
Seferî iken kurban kesenler; bayram günleri içinde memleketlerine dönerlerse, yeniden kurban kesmeleri gerekmez. Kurban bayramının başında mukim iken kurban kesmeden bayram günlerinde sefere çıkana da vacip olmaz. Sefer hâlinde iken kurban kesmeyip de bayram günlerinde memleketlerine dönenlerin kurban kesmeleri gerekir (Kâsânî, Bedâi‘, V, 63).
Başta Şâfiî mezhebi olmak üzere kurbanın sünnet olduğu görüşünde olanlara göre, seferîlik durumunda da aynı hüküm geçerlidir (Nevevî, el-Mecmû‘, VIII, 383).
İslam dininde seferi olarak kabul edilen kişiler, belirli bir mesafe uzaklığı gitmek amacıyla yola çıkanlardır. Seferi olmanın iki temel yaklaşımı bulunur: