Ankara - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, sadece siyaset kurumunda değil yargıda da zihniyet değişimine, ama öncelikle siyasette zihniyet değişimine ihtiyaç bulunduğunu ifade ederek, "Önümüzdeki örnek yargıya müdahale kültürünün ne kadar kökleştiğini göstermesi bakımından dikkat çekicidir" dedi.
Ok, "Bir Adli Organ Olarak Savcılık" konulu sempozyumun "Adil/düzgün yargılanma hakkı ve silahların eşitliği bağlamında savcılık ve savunma" isimli oturuma başkanlık etti. Ok, oturumun açılışında, Türkiye'de savcılığın ceza adalet sistemi içindeki rolünü arzu edilen şekilde yerine getirip getirmediğinin irdelenmesi için mutlaka son ve canlı olayların değerlendirilmesi zorunluluğu bulunduğunu ifade etti.
Bilimsel ölçütler dikkate alınarak tarafsız olarak yapılan tespitlerin çok önemli olduğunu vurgulayan Ok, "Hele kurum içinde görev yapanların hem kendilerini hem de kurumu sorgulamaları özeleştiri yapmaları daha da önemlidir" diye konuştu. Bilimsel bir toplantıda hem de savcılık kurumunun konuşulduğu bir toplantıda "soruşturmada tarafsızlık" konusunda siyaset ve savcılık kurumu arasındaki ilişkilerde olumsuzluğu değerlendirmenin mutlaka gerektiğini söyleyen Ok, şunları kaydetti:
"Bunun tepedekiler tarafından yapılması, tespitin daha da önemsenmesi bakımından gereklidir. Teşekkür edilmese bile suçlanmaması gerekir. Çağdaş devlet yapısı ve çoğulcu demokratik sistemin temelinde erkler ayrılığı ilkesi vardır. Anayasamızın önsözünde erkler ayrılığı yasama, yürütme ve yargı erkleri arasında işbirliği ve iş bölümü olarak ön görülmüştür. Yargının, yasama ve yürütme erkleriyle işbirliği yapması tarafsızlığını kaybetmesi demektir. Bu işbirliği öngörüsü Anayasa'da yargıyı vesayet altına alan hükümlere yer verilmesine yol açmıştır. Bu da özellikle yürütme erkinde yargıya müdahale kültürünü oluşturmuştur, hatta kökleştirmiştir. Sadece
siyaset kurumunda değil yargıda da zihniyet değişimine ama öncelikle siyasette zihniyet değişimine ihtiyaç vardır. Önümüzdeki örnek yargıya müdahale kültürünün ne kadar kökleştiğini göstermesi bakımından dikkat çekicidir, ilginçtir. İçi boş yersiz ve tutarsız suçlamalara, ithamlara kimsenin itibar etmediği, değer vermediği görülmelidir. Burada söylenen her sözün her görüşün savcılık kurumunu geliştirmesi için siyaset kurumu dahil her kesim tarafından değerlendirilmesi gereğine ve değerlendirileceğine inanıyorum. Ama ilk muhatabın Adalet Bakanlığı olduğuna da kuşku yoktur."