BRÜKSEL (İHA) - Avrupa Birliği (AB) Komisyonu adına organize insan ticaretiyle ilgili incelemelerde bulunan uluslararası uzmanlar, hazırladıkları raporu dün Brüksel'de yetkililere teslim etti. Raporda, AB üyesi bazı devletlerin yanında, 2007'de birliğe katılacak Bulgaristan ve Romanya'ya yönelik eleştiriler yer alıyor.
Franco Frattini, rapor sonuçlarını basına açıklarken, her yıl 600-800 bin genç kadının ülkesinden kaçırıldığını, çoğunun şiddet tehdidiyle fuhuşa zorlandığını ya da satıldığını kaydederek, bu dramatik gelişmeye artık 'dur' deme zamanının geldiğini belirtti.
"İster ahlak, ister güvenlik kaygısıyla olsun, insan ticaretine karşı kararlı adımlar atmamız gerekiyor" diyen Frattini, AB'nin en önemli ilkelerinden birinin, insan haklarının korunması olduğuna işaret etti. Frattini, organize çetelerin, ağlarına düşürdüğü insanları uyuşturucu satışında, silah kaçakçılığında kullandığını ya da fuhuş sektöründe çalışmaya zorladığını öne sürdü.
Bahar aylarına kadar hazırlanacak bir strateji planının 25 üye ülkenin imzasına sunulacağını açıklayan Frattini, en fazla endişe uyandıran nokta olarak, insan tacirlerinin giderek daha genç kurbanlara yönelmesini gösterdi. Frattini bu durumu şöyle açıkladı:
"İstihbarat ve güvenlik birimleri, yeraltı dünyasının, kurbanlarını giderek daha genç yaşta kadın ve erkeklerden seçtiğini, bunların çoğunun, Ukrayna, Romanya, Moldavya, Bulgaristan gibi Doğu Avrupa ülkelerinden kaçırılarak batı Avrupa'da çalışmaya zorlandığını bildiriyor. Bu arada Nijerya'dan kaçırılarak, İngiltere ve İtalya'da pazarlananlar da var"
AB'nin, kısa süre önce sonuçlanan üyelik müzakereleri sırasında Romanya ve Bulgaristan'ı insan ticaretini önlemeleri konusunda uyardığını bildiren Frattini, şimdi Bükreş ve Sofya yönetimlerinden bu alanda somut adımların beklendiğini belirtti. AB Komisyonu'nun bu konudaki araştırmaları yürütmekle görevlendirdiği 20 uluslararası uzman, birlik üyesi ülkeleri, insan ticareti sorununu yeterince ciddiye almamakla suçlayarak, asıl bu insanları talep eden ve çalıştıran kişi ve kurumlardan hesap sorulması gerektiğini savunuyor. İnsan ticareti uzmanı heyetin Hollandalı Başkanı Marjan Wijers, konuyla ilgili olarak şu ifadelere yere verdi:
"Bize göre politika, bu insanların hangi kaçak yollardan ülkeye sokulduğundan çok, geldikleri ülkede kimler tarafından hangi koşullarda çalıştırıldığını ortaya çıkartmalıdır. Avrupa devletleri, insan ticaretini kovuşturma ve cezalandırmanın dışında kurbanlarının ihtiyacını gidermekle de yükümlüdür"
İngiliz hükümetinin kaçak işçilere karşı başlattığı mücadele sonrasında bir çok Çin lokantasının personelsizlikten kapanmak zorunda kaldığını hatırlatan Wijers, AB ülkeleri arasındaki işbirliğinin de bu sorunda mücadelede önemli bir rol oynayacağını savundu. Wijers, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşbirliği alanlarının başında; her devletin yakaladığı kaçaklarla ilgili listeleri biribirine iletmesi geliyor. Böylece söz konusu kişilerin bir diğer ülkenin sınırları içinde de faaliyette bulunması kolayca önlenebilir"